Türkiye'de hemen her kesimden insan, Suriye yönetimi ile anlaşmak gerektiğini dile getiriyor. Son günlerde ekranların tek gündemi bu desek, yanlış olmaz. Çünkü aklın yolu bir?
Suriye'nin bölünmesi demek, Türkiye'nin PYD ile komşu olması demek. İktidarın "Esad" inadı yüzünden Türkiye, PYD'ye komşu oldu. Yetmedi, ABD ve Rusya'ya komşu oldu. Hiç bitmeyen "Esad" inatları yüzünden, ABD ve Rusya'dan izin alarak, Suriye'ye girebiliyoruz tabi şartları ve sınırları olduğu halde?
Suriye, Müslüman bir ülke? Suriye, komşu bir ülke? Fakat Türkiye'nin diyalogu yok, Rusya üzerinden anlaşıyor. Bunu, nasıl becerdik Allah aşkına!..
Yani ortak bakanlar kurulu toplantısı yapıyorken, bu duruma nasıl geldik? Esma hanım ve Emine Hanım, birlikte Mısır çarşısını gezerlerken, liderler birlikte tatil yaparlarken, ne oldu?
Obama'dan telefon geldi!
Dahası Obama bizimkileri "kandırmış"!
Sadece "kandırma" işi mi bilmiyoruz, zaman gösterecek. Türkiye'de hemen her kesim, "bir an evvel Şam yönetimi ile el sıkışılsın" çağrıları yapıyor. Esad ile anlaşıp, Suriye'de güvende olmak varken, Mehmetleri tehlikeye atmamak varken, bu "gurur" neden?
Ben bunu anlamış değilim.
Türkiye, Esad konusunda direttikçe, ne yaparsa yapsın, hangi adımı atarsa atsın, olaylar ABD ve İsrail lehine gelişmeye devam eder.
Amaç, bu mu peki?
Amaç, İsrail'in güvenliğine hizmet etmek mi?
Eğer değilse, İsrail'in "baş düşman" olarak gördüğü Esad'a düşmanlık niçin? Türkiye'nin bugün Suriye konulu yaşadığı bütün sorunlar, 15 Mart 2011 tarihi itibariyle attığı yanlış adımların sonucudur.
Devletini dış destekli teröre karşı korumaya çalışan bir lider, niçin "diktatör" olsun. Bunu, 15 Temmuz'u yaşamış bir Türkiye'nin en iyi anlaması gerekmez mi?
Bir devletin toprakları üzerinde güvenlik güçleri dışında eli silahlı dolaşan gruplara, "terör grupları" denmezde ne denir?
Hangi ırktan olursa olsunlar.
Uygur Türklerinden Suriye'ye gelenler var, ellerine birileri silah vermiş "mücahit" diye dolaştırıyor. Afganlar var, ellerine silah vermişler "mücahit" diye gezdiriliyorlar. Ülkeleri ABD işgaline uğramış onlar "mücahit" diye, Suriye'de dolaşıyorlar.
Bu gidişle, Çin bile Suriye'ye gelecek. Rusya ve ABD zaten var, bir eksik Çin. O da gelirse, burada bir "kıyamet savaşı" tamam demektir. Türkiye, çok dikkat etmek zorunda. Olay, içeride seçim malzemesi yapılmayacak kadar, tehlikeli boyutta.
Herkes, bir ve beraber olup, ordu arkasında kenetlenmişken, lütfen doğru adımlarla, düşülen hatalardan kurtulmaya çalışalım. ABD, Suriye'de hiç yokken, Rusya, Suriye'de sadece bir üs sahibi iken, bugün resmen ve filen, bu ülkeye yerleşti. Çıkacaklarını mı sanıyoruz.
Türkiye'nin BOP'u boşa çıkaracak adımlar atması gerekiyor. ABD'nin İsrail'in güvenliğini sağlama adına attığı bu adımlara karşılık biz İsrail güvenliğini, bozmaya yönelik meşru adımlar atmak zorundayız. Kürecik Radar Üssü, kapatılmalı.
Yandaşlar bile bu üsten rahatsız iken, iktidar bu üssü kim için açık tutuyor. Hükümet yanlısı medya, bu üsten PYD'ye istihbarat veriliyor diye yazıp çizerken, bu kadar ABD ile kavgalı görünen iktidar, neden somut küçük bir adım atmıyor veya atamıyor.
Hangi şantajlar iktidarın elini kolunu bağlıyor?
Verilmiş hangi sözler, iktidara bağırıp çağırmak dışında bir adım attırmıyor?
Ve İsrail, bölgede kıyamet koparken, neden bu kadar sessiz?
Irak, İsrail için işgal edildi ve parçalandı. İran, İsrail için hedefte. Suriye, İsrail için bugünkü noktalara getirildi. Hangi proje veya projeler, İsrail'i bu kadar güvende kılarken, Müslüman ülkelerin başlarına gelmeyen kalmadı?
Ve işler bu noktaya gelirken, Türkiye, ne yapıyordu?
Irak'ın işgalinde rolü ne idi mesela? Bir kez daha, hatırlayın isterseniz. Tezkereye rağmen on binlerce sorti, Türkiye'den kalkan uçaklarca yapıldı. ABD askerlerinin mataralarına su koyanlar, "sağ salim dönmeleri için dua edenler" var mıydı?
Suriye'de tarafı neydi, şimdi ney?
Bunları, neden hatırlatıyorum?
Türkiye'yi kimler kandırdı, görün diye?