ABD, Türkiye'yi her geçen gün sıkıştıracaktır. Bütün kozlarını oynayacaktır. Ve Türkiye, yeni şoklara hazır olmalı. ABD'den hamle beklemeye lüzum yok. Yahut ABD, bir yanağımıza vurdu, öbür yanağı çevirmemize de gerek yok.
ABD bizi hep vurdu ama sürekli yanına kar kaldı. 1992'de Ege'de ABD ile tatbikat yapıyoruz ama ABD Muavenet'imizi vurdu. Deniz Kurmay Yarbay Kudret Güngör ile birlikte 5 şehit verdik. Üzerinden 26 yıl geçti.
ABD vurdukça, biz daha çok bağlandık!
ABD, Türk askerinin başına çuval geçirdi. Karşılığında "Müzik Notası" bile vermedik. Ancak 15 gün öncesine kadar "Hayırlı İş Adamı" dedikleri Zarrap için ABD'ye, iki "nota" verdik. 15 Temmuz'u ABD yaptı, yine bir adım atmadık.
PYD'yi silahlandırdı, verdikleri silahlar yüz bin kişilik bir orduya yeter. İncirlik'ten bile kovmadık. Kürecik radar Üssü'nün, elektriklerini dahi kesmedik. Yaptığımız tek şey meydanlarda bağırmak.
Akıllanmak, kendi içimize ve özümüze dönmek, hiç nasip olmadı. ABD'den Türkiye'ye hayır gelmez, ancak işgal gelir.
Yıllardır yazıyoruz "ABD'nin nihai hedefi Türkiye'dir!" diye. Prof. Dr. Haydar Baş Bey, ta 90'lardan beri Türkiye'nin bugün yaşayacaklarını, anlattı durdu. "Niçin Türkiye" kitabını yazdı. '"Dinlerarası Diyalog'ta asıl hedef Türk vatanıdır" dedi.
Irak'ın işgalinde, "Çıkarma Irak'a görünse de amaç Türkiye, Irak ve Suriye'den parça koparıp bir Kürt devleti kurmak" demişti.
"Çekiç Güç" bugün unutuldu, oysa bugünkü Kuzey Irak, onun eseriydi. Ve Türkiye halen ABD'nin bölge hesaplarına çalışan bir ülke? ABD'nin BOP'undan halen çıkmış değil. Suriye konusunda Rusya ve İran ile anlaşma yapmasına rağmen, Esad ile diyalog içinde değiliz. ABD ve İsrail, bu boşluğu PYD ile doldurdu tabi Rusya'da.
ABD'nin Türkiye aleni savaş açtığı bir dönemde, Atatürk'te buluşalım. Trump'ın okuduğu "ezan" ile camiye gidilir mi, soruyorum? Ben gitmem.
ABD'nin "adalet" dediği bir hikâyeye de, lütfen inanmayın. Kimse yolsuzluk iddialarını, "milli menfaatlerle örtmeye" çalışmıyor, merak etmeyin. "Irak'ı işgal eden ABD askerlerine, gül veren" pozisyonlara, kimse düşmesin. Yazık edersiniz, bu ülkeye!.
5 ay önce yazmıştım, "Batı Türkiye'ye müdahale hazırlığında" diye. İsteyenler 12 Temmuz 2017 tarihli bu yazımı, tekrar okuyabilirler. Diyorum ki yazıda "bir taraf 'Erdoğan giderse Türkiye gider' derken, diğer bir taraf ise 'Erdoğan gitsin de ne olursa olsun' diyor".
İşte, o günlerdeyiz.
Dünyada, birlik beraberlikten daha etkili bir silah icat olmadı. Bütün Batı birleşti Esad'ı yenemedi, neden? Türkiye'nin dörtte biri etmez Suriye, peki nasıl başardılar. "Rusya arkasındaydı" dediğinizi duydum.
Emin olun halk, Esad'ın arkasında olmasaydı, Rusya'da olmazdı. Esad, "beni almadan Suriye'yi alamazsınız" derken, bizimkiler biz gidersek Türkiye gider diyorlar. "Türkiye'yi biz bu hale getirdik" deseler bari…
Esad, Suriye'nin Atatürk'ü oldu bugün. Bütün Arap dünyasının lideri olacak, göreceksiniz. Çünkü emperyalistlerin tüm isteklerine karşı koydu. Başına bu işler, bundan dolayı geldi.
Türkiye ne istedilerse verdi, yine yaranamadı. Çünkü onlar, Türkiye'yi istiyorlar. Onların bu isteklerine karşı koymak için sürekli tezler üreten ve devrimler yapan bir Hoca Atatürk var. Batı Türkiye için yüzyıl önceki hesaplara döndü.
Türkiye hangi silah ile buna karşı koyacak? Rus füzeleriyle mi, Çin füzeleriyle mi? Emin olun hiç biriyle. Sadece ve sadece Haydar Hoca ile karşı koyacak. Prof. Dr. Haydar Baş, Batı'nın yeni işgal projesine karşı, "Atatürk Vatandır" diyerek büyük bir savunma hattı oluşturdu.
Ülke derdi olan, Bağımsız Türkiye amacı ve ülküsü olan herkes, bu hatta girecek. Vatan müdafaasının partisi, pırtısı olmaz. 30 yıldır Batı'nın muhtemel bir müdahalesine karşı, hazırlığı olan, sadece Baş Hoca.
Çünkü her dediği çıkan ve her uyarıyı ilk yapan, o oldu. O siyasete "Ne AB, Ne ABD" diye girdi, Bağımsız Türkiye diye yürüdü. Dünyanın bugün peşinde koştuğu ekonomi tezini Türkiye için yazdı.
Türkiye'de Baş Hoca'nın dönemi başladı.
"24 saat içinde" Türkiye'de ekonomik bir devrim yapılmazsa, ABD Türkiye'yi bir Zarrab ile dağıtır. Yıllar geçse toplayamazsınız. Her hastanın bir doktoru var, niye anlamıyorsunuz. Ekonomimiz hasta, siyasetimiz hasta, insanımız hasta? 80 doğumlu bir İranlı Türkiye'yi ikiye böldü, toplum hasta değil de nedir?
"Hoş Geldin Atatürk"ün sadece bir kitap olduğunu mu sanıyorsunuz. "Hoş Geldin Atatürk", Türk'ün Atası ile yeniden "Hattı Müdafaa yoktur, Sathı Müdafaa vardır, Bu Satıh Bütün Vatandır" demesidir.
ABD Türkiye ile savaşıyor. Bu savaşı, Atatürksüz ve Başsız vermezsiniz. 2001 krizinde "ben bu krizi 24 saatte çözerim" diyen Sayın Baş'a kulak verilmedi. Üzerinden 17 yıl geçti. Bu savaş hem ekonomi ile hem de AKP ile Türkiye'yi teslim alma savaşıydı.
ABD Derviş'in attığı ekonomik kazığının üstüne bir de AKP yağlı kazığı geldi. Türkiye, nohut ve fasulye ithalatı için gümrük vergisini sıfırladı. Ne demek istediğimi anladınız mı? Buğday ve saman dahi ithal ve sıcak para muslukları da kapatıldı. Buyurun, "Türkiye iyi olacak" diyen ne kadar "iyici" ve "yiyici" varsa çözümlerini söylesinler. Yanlarına "NATO şemsiyesi" almayı da unutmasınlar!