Şimdi, kitap okuma zamanı.
Atatürk'ü okuma zamanı.
Hoş Geldin Atatürk'ü okuma zamanı.
Yazdığı iktisat kitabı, "Milli Ekonomi Modeli" ile iktisatta "sessiz bir devrim gerçekleştiren, Prof. Dr. Haydar Baş, Hoş Geldin Atatürk ile de bir devrim gerçekleştiriyor. Bu, ileri de çok daha iyi anlaşılacaktır.
Hamaset yapmadığımız, hakikati ortaya koyduğumuz, Türkiye'nin yaşadıklarıyla daha da ortaya çıkacaktır.
* * *
Dünya, eğer bugün "Milli Para" kavramı ile tanıştıysa, "Milli Paralarla Ticaret"i konuşuyorsa, bu bir devrimdir. İnsanlık, ilk defa Sayın Haydar Baş'tan duyduğu bir kavramı tartışıyor. Ne sosyalizm de ne kapitalizm de "Milli Para" kavramı yoktur.
Dünya ilk defa 2005'te duydu.
"Kaynakların Sınırsız Olduğu" gerçeğini de, Baş Hoca'dan duydu. Bu devrim değil de, nedir. "Kaynaklar sınırlı, ihtiyaçlar sınırsız" temel iktisat görüşü, onunla çöp oldu. "Kaynaklar sınırsız, ihtiyaçlar sınırlı" görüşü üzerine, bir tez ve model inşa etti.
* * *
Dünyada mevcut olan sosyalizm ve kapitalizm, iktisadın tanımında dahi Milli Ekonomi Modeli ile ayrışıyorlar. Paraya ait orijinal tanımından tutunda, insana ve emeğe bakışına kadar, hemen her konuda ayrı düşmekteler.
Dünya iktisatçıları, "bu bir devrim" diyerek, adeta küçük dillerini yuttular. Dünyada "tüketim eksenli ilk ve tek model" olduğunu dillendirdiler, ona yakın uluslararası kongrelerde. Rus akademisyenler 'bu Haydarizm'dir" dediler.
Avrupalı iktisatçılar ise Prof. Baş'ın "Tüketim en büyük kaynaktır" tespiti ile "emeklilerin ekonomiye yük olmadığını öğrendiklerini" itiraf ettiler. "Üretmeyen insan bile değil" kapitalist anlayışı yıkan, bir devrim oldu onlar için.
Dünyanın doğusu ve batısı için Haydar Baş, iktisatta devrim yaptı. Dünyayı değiştirdi. Onun tezi etrafında ülkeler, bir blok oldular, BRICS'i kurdular. Türkiye için yazılmış bir tez, Türkiye hariç, insanlığa İş ve Aş oldu.
Bunda suçlu, has tohumu bitirmeyen toprak!
Kanserli toprak!
Şimdi bu toprak, yine Prof. Dr. Haydar Baş'ın yazdığı, Hoş Geldin Atatürk kitabı ile "kanserden" temizleniyor. Bu toprağı bize kazandıran Atatürk'e düşmanlık, zehir değil de nedir. Zehirli toprak temizleniyor.
Türkiye, bu kitapla temizleniyor.
Hatasını ve yanlışını anlıyor.
Türkiye bu kitapla değişiyor.
Atatürk arakasına geçip, dine, din arkasına geçip Atatürk'e saldırmak, tarih oluyor.
* * *
Birbirinden kıymetli düşünürler, akademisyenler, yazarlar Hoş Geldin Atatürk için teşekkür ettiler, Baş Hoca'ya. Yazılarından istifade ettiğim kıymetli kalem ve akademisyen Barış Doster " Haydar Baş Hoca, milli mücadele döneminde Atatürk ile olan gerçek din adamlarının, günümüzdeki temsilcisidir" dediler.
Son derece, önemli bir tespit?
Erol Mütecimler Beyefendi " Haydar Baş Beyefendi, hiç birimizin bakmadığı bir yerden Atatürk'e baktılar. O'nun tam bağımsız ve anti-emperyalist duruşunu yazdılar" dedi.
Yine Erol Bey'in "din arkasına geçerek Atatürk'e saldıranlara, din adamı kimliği öne çıkmış ve aynı zamanda bir parti genel başkanı Haydar Baş Hoca'nın cevap vermesi, bunu kitaplaştırması, bana göre çok önemli" tespiti de, güzeldi.
* * *
Gazeteci- Yazar Ümit Zileli: "Komutan Atatürk'ü biliyorduk, diplomat Atatürk'ü biliyorduk, hatta geometri kitabı yazmış Atatürk'ü biliyorduk ama insan Atatürk'ü ilk defa Prof. Dr. Haydar Baş'tan okuduk" değerlendirmesi, çok dikkatimi çekti.
Gerçekten de öyle, "İnsan Atatürk" ilk defa yazıldı. Yüzlerce kıymetli kalemin, akademisyenin ve ünlünün söylediklerini buraya yazamadım. Affetsinler beni.
Demek istediğim, Prof. Dr. Haydar Baş, yazdığı bu eserle, Türk Milleti'ni Atatürk etrafında "bir bilek, bir yürek" yapıyor. Devrim, budur işte.
Gerçek devrim kafa ve gönüllerde gerçekleşten değişime denir. Zileli'nin "Atatürk bu kitapla daha da, benimsenecek" tespitine, aynen katılıyorum. Emekli Albay Aziz Ergen'in Hoş Geldin Atatürk için "ikinci Nutuk'tur" tepsini unutmak mümkün değil.
Bu yıl 10 Kasım'da Anıtkabir'de görülmemiş kalabalığın nedeni Sayın Baş'ın özellikle son 15 yıldır, yaptığı Atatürk programlarıdır. Bunu, Sayın Ergen'de ifade ettiler.
* * *
Kıymetli dostlar!
Türk Milleti'nin bu devrime ihtiyacı var. "Atatürk Vatandır" Haydar Baş tespiti etrafında bütünleşmeye, ihtiyacı son derece hayatidir. Türkiye'de yeni bir dönem başladı. Boş Atatürkçü dönemi sona erdi, Baş Atatürkçü dönemi başladı.
Adam, NATO'cu ama "Atatürkçüyüm" diyor. "AB ve ABD" diyor, başka bir şey demiyor. Boş Atatürkçülük değil de, nedir. Yahu Atatürk Batı ile savaştı, niye "AB ve ABD desin!
Atatürkçü olmanın birinci, şartı anti-emperyalist olmaktır.
İki insan emperyalistlere elini öptürdü. Biri Ata'mız Atatürk, diğeri hocamız Baş Türk. Atatürk Batı'yı yendi, hocamız kapitalizmi.
Bu eserle de, ülke içinde ajanlar yenildi.