Vekâlet savaşları her an bir asalet savaşına dönüşebilir. Ortadoğu barut fıçısı?
Yani bir dünya savaşının çıkması an meselesi. Dünya çok kötü bir dönemden geçiyor çünkü. ABD'nin, Suriye Ordusu'na saldırması ve buna karşılık Rusya'nın ağır tepkisi, her şeyi gözler önüne serdi.
ABD yanlışlıkla vurduğunu söyledi ama buna rahmetli ebem bile yaşasa inanmazdı.
ABD, Rusya'nın nabzını ölçtü. Ayrıca ABD, IŞİD'in arkasında olduğunu alenen göstermiş oldu. ABD ve İsrail, fırsat buldukça Suriye'ye vuruyor. Bir düşünün;
ABD, Suriye'ye vuruyor IŞİD ilerliyor. Rusya, IŞİD'e vuruyor Esad ilerliyor. Bu nereye kadar gider?
Eninde sonunda vekâleten savaşanların arkasındakiler, karşı karşıya gelecektir. Gelirse ne olur demeyeceğim!
ABD, hiçbir şekilde Rusya ile bir savaşa girmez. Çünkü ABD'nin dünyada kazandığı savaş yoktur. Ve ABD, dünya da sadece kargaşa çıkarır. Çıkan kargaşada dünyayı yönetir.
ABD'li 10 şirket dünyadaki 180 ülkenin bütçesine sahip. Yani ABD aslında bir devlet bile değil. Bildiğin çete!..
Küresel zenginlerin yönettiği silahlı dev bir şirket desek de yanlış olmaz. ABD'nin verdiği savaş; kaynak ve para savaşıdır. Dolar'ının arkasında ordusu var.
Çıkacak bir dünya savaşında ABD savaşmaz ama savaşı yönetir. Kendi adına savaşan ülkeler bulabilir. Çıkacak bir dünya savaşında Türkiye'yi kendi adına savaştırabilir mesela. Yanına Suudi Arabistan'ı ve Katar'ı da verir. Al sana fıstık gibi dünya savaşı!
Olmaz olmaz demeyin, oluyor!
Savaştayız ve bütün hesap Türkiye üzerine?
Peki, Türkiye, Suriye'de hangi tarafta?
Bu soruyu sadece körlere sordum!
15 Temmuz'dan "Darbeyi ABD yaptı" dedikten sonra, ABD ile Cerablus'a girdiğinize göre, ABD 15 Temmuz Darbesi'nde amacına ulaşmış demektir. İktidarın FETÖ darbesine gerçekten karşı olduğunu, darbeden sonra ABD'nin yanında değil de, Rusya'nın yanında olması gösterirdi ama bu olmadı. Türkiye halen "Esad gidecek" modunda ne yazık ki. "Esad gidecek" inadı, ülkeyi götürüyor!
Esad gidince IŞİD ve PYD geldi, halen görmek istemiyorlar. Bu inat neden?
Davutoğlu, "Esad kalırsa, ben giderim" demişti, şükür Davutoğlu gitti, Esad halen yerinde.
Bu bir Doğu- Batı savaşıdır. Batı bu savaşı kaybedecektir ve biz yanlış taraftayız maalesef. Batacak taraftayız. Kaybedecek saftayız. Ülke batarken, kimse siyaset olarak kazanacağını zannetmesin.
Ülkede yalan siyaseti iktidar. Meydanlarda, "kahrolsun Amerika!" sandıkta yaşasın Amerika!
Siyaset de böyle vatandaş da? Bu iki yüzlülüktür. Ve bu ikiyüzlülüğün sorumlusu da iktidardır. İkiyüzlü siyaseti vatandaşa da sevdirdi. Bu savaşı Batı kaybeder dememin bir nedeni de ekonomidir. Batı, batmış kapitalizm gemisinde iken, Rusya ve destekçisi ülkeler, Haydarizm gemisindeler.
Türkiye ise kapitalizm gemisinin güvertesinde oturuyor. Şimdilik sıcak para ile kendinde değil. Ancak işleri bittiğinde, okyanusun dibini boylatacaklar.
Bu savaşın en kaybedeni Türkiye olacak. Hem toraklarını, hem ekonomisini, hem de huzurunu kaybedecek çünkü en "kullanışlı" partner Türkiye. "Darbe aldığı halde "durmak yok yola devam" diyor. Darbe'nin sadece çubuğuna takıyor, çubuğu tutan eli ise öpmeye devam ediyor.
Eğer bu darbe sonunda Türkiye birde IŞİD ile savaştırılırsa, işte o zaman yandım anam keten helva!.
Adı dünya savaşı olması önemli değil, Türkiye bölgede bir savaşın parçası durumunda. Nasrettin Hoca'ya sormuşlar "kıyamet ne zaman kopacak" diye verdiği cevap, "ben ölünce?"
Olay bu.
Türkiye bir dünya savaşının içinde şuan? Baksanıza salon toplantılarında 'Başkomutan', "ölmeye hazır mısınız!" diyor.
İktidar oy yerine can istiyor artık, IŞİD'diniz mi?
Cerablus'ta arkada ABD olunca, IŞİD'e doğru itekleniyoruz. İktidarın oya ihtiyacı kalmadı!
Oy derdi yok artık!
OHAL'de oya ihtiyaç kalmadı!
ABD ile aynı safta savaşacak, "asker" şimdi daha büyük ihtiyaç!