Milli Ekonomi Modeli ile insanlık, yepyeni kavramlarla tanıştı. İktisadın tanımı değişti, para yeni tanımlara kavuştu, para, para olalı ilk defa doğru tanımlara kavuştu. Sömürü aracı olmaktan çıkartılıp, ,ilk defa üretimin karşılığı yapıldı. Ekonomide tahrik unsuru olduğu ortaya konuldu. Para ilk defa, bir formüle kavuştu.
Kısacası iktisatta bir devrim oldu. Bu devrimi, Prof. Dr. Haydar Baş yaptı. Dünya, "Milli Para" kavramını ilk defa 2005'te duydu. Çünkü Milli Ekonomi Modeli, kitap haline 2005'te geldi. Ve yine dünya, "Milli Paralarla Ticaret"i duydu.
Prof. Baş'ın "Milli Paralarla Ticaret" tezi etrafında bir blok oluştu, BIRICS kuruldu. 4 milyar insan, bugün, bu tezin nimetlerini topluyor. Ülkelerin faizli alınarak kasalarında koydukları ve bunun karşılığında bastıkları paranın, kendi "milli" paraları olmadığını öğrendi.
Sam Amca'nın icat ettiği "Hard Currncy" soyma sistemi suçüstü oldu. Artık cin şişeden çıktı, kulaklara kar suyu kaçtı bile. ABD'nin, bir numaralı kuklası Suud yönetimi bile iki yıl önce, petrolü kendi paralarıyla satmaktan söz etti.
Suud'ta gerçekleşen peş peşe darbelerin, bu söylemle ilgisi var. Milli Paralarla Ticaret olayı o kadar büyük bir tsunami etkisi yaptı ki, Sayın Haydar Baş'a ülkesinde uygulanan "görmezden gelme" duvarlarını yıkıp aştı.
Milli Paralarla Ticaret'i kendileri Rusya'ya, İran'a teklif etmiş gibi bir söylem içine girdiler. Oysa Milli Paralarla Ticaret başta olmak üzere, Baş Model'in bütünü tescillenmişti. Kanada'dan mercimek alıp, üzerine "yerli ve milli" yazmak ne ise başkasına ait deveyi damgalamak ne ise Haydar Baş'a ait söylemleri çalmakta odur.
Hükümet dünyaya mal olan "Milli Para" kavramını örtmek için, sürekli olarak bir "yerli ve milli" söylemi içine girdi. Oysa herkes biliyor ki, bu zihniyet samanı bile ithal ediyor.
Neyse!
Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nden önce insanlık, kaynakları "sınırlı", ihtiyaçları ise "sınırsız" sanıyordu. Oysa bugün dünyanın yarısı, bu yalana inanmıyor. Çünkü Baş Hoca'nın "Kaynaklar Sınırsız, ihtiyaçlar sınırlı" tespiti, bütün oyunları bozdu.
"Kaynaklar sınır" anlayışı, güçlülerin zayıflara ait kaynaklara çökmesine neden oldu. Savaşların sebepleri oldu. Kaynak savaşlarının devam etiği günümüzde, bu tez ne kadar önemli, bilmem farkında mısınız?
Rus akademisyenlerin Uluslararası Milli Ekonomi Kongreleri'nde söyledikleri "Dünyanın Haydar Baş'a ihtiyacı var" sözü, işte bu hakikati ifade ediyor. Evet, Barış için Milli Ekonomi Modeli'ne ve Haydar Baş'a ihtiyaç var.
ABD'nin başını çektiği kaynak savaşı, işte, sahibi olduğu kapitalist anlayıştan geliyor. Kapitalizm kaynakları "sınırlı" gördüğü için, zayıfların ölmesini istiyor. Zayıf ve de kaynak sahibi isen öleceksin!
Rusya gibi bir ülkeyi bugün ABD'nin başını çektiği, "kaynak için savaş" projesinin karşısına diken, Prof. Dr. Haydar Baş'ın "kaynaklar sınırsız" tezi ve görüşüdür. Sovyet Rusya'sı Afganistan'ı işgal ederken, bugünkü Rusya'nın Suriye'yi koruması, sadece üsleri olduğu için değil, bu böyle biline.
Rusya, kafayı değişti!
Rusya kafayı değiştirdi, Çin kafayı değiştirdi, 4 milyar insan kafayı değiştirdi de, bizim bazı kafasızlar, halen kafayı değiştirmediler.
Kafa yok ki değiştirsinler!
Olmayan şey, nasıl değişsin!
Papaz Malthosu ve kumarbaz Keynes'in "Kaynaklar Sınırlı" görüşüne inanıyorlar. Bir de Müslüman olacaklar, ulan, Haydar Baş'a inanmıyorsunuz, bari Allah'a inanın!
Allah "nimetlerim sonsuz" diyor, ey hacılar, hocalar, sofular!…
Kimse üstüne almasın, onlar kendilerini biliyorlar. Allah'ın sonsuz nimetlerini, Müslüman Türk gönlü ve kafasıyla, insanlığın hizmetine sunma formülüne, "Milli Ekonomi Modeli" denir. Veya Rus ilim adamlarının ifadesiyle "Haydarizm denir.
Azerbaycan Türk'ü, Dünyam Ali Veliyev Hoca, böyle bir modeli ancak bir Müslüman-Türk yazabilir tespiti, çok doğru ve yerindedir. Sınırsız olan ihtiraslara, "sınırsız ihtiyaç" diyen ancak bir papaz olabilir. Kaynaklara "sınırsız" diyen ve ihtiyaç ile ihtirası karıştırmayan da, ancak bir Müslüman olabilir.
Böylesine bir ilm-i Keşif, ancak Haydar Baş'a iat olabilir.
Milli Ekonomi Modeli'ni değerlendirmeye devam edeceğiz. Ancak şunu da ifade etmeden geçemeyeceğim. Bugün Türkiye, ne ile meşgul ediliyor? 'İttifak'la. Bütün partiler birleşin, nasıl olsa hepiniz kapitalizm de "ittifak" ediyorsunuz.
Ne zaman bu millet kapitalizmle ittfaktan vaz geçer, "Haydar Baş" der, o vakit İş ve Aş sahibi olur. o zaman 80 yaşındaki anne, susuz kalmaz, hacze uğramaz. Vatandaşlık Maaşı ile postunda oturur, ibadetini yapar. Fakat şunu herkes bilsin, Sayın Haydar Baş, öyle bir gelecek ki, göreceksiniz hem de, söke söke?