Hoş Geldin Atatürk, nisan yağmurları gibi ülkemde birlik tohumlarını yeşertirken, yılanın da galiba gözlerini kör ediyor. Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Atatürk Vatandır" teşhis ve tespiti, oldukça dâhiyane ve stratejiktir.
Atatürk'ün "birleştirici harç" olduğunu ifade buyuran Baş Hoca, ülkemiz için tek umut ve birleştirici adrestir. Yazdığı Ehl-i Beyt serisi eserleriyle, Alevi-Sünni ayrımını bitirmeyi hedefledi ve büyük ölçüde başardı.
"Çocukluğumdan beri, devlet-millet bütünlüğünü sağlamak hayalimdi, bu yüzden Hoş Geldin Atatürk'ü yazdım" sözü de, birlik ve beraberliğin ızdırabını çekmiş, bu yüce gönle ait. Hal böyle iken, nisan yağmurunun kör ettiği, bazı gözler, ne yazık ki hak ve hakikati görmüyor.
İlle de, ABD'nin istediği Alevi-Sünni kavgası peşindeler. İlle de, İngiliz fitnesinin tahakkuku peşindiler. Atatürk'e sahip çıkmanın, vatana sahip çıkmak olduğuna, ancak hepsi Türk olanlar inanır.
Şehrin ismini vermek istemiyorum, küçük bir şehir. Atatürk sevgisinin de dorukta olduğu bir il. Bir kasap dükkânı önünde dururken, dükkân tezgâhında duran Yeni Mesaj'ı görüyor, iki defa baktıktan sonra içeri dalıyor.
"Bu gazete kimin?" diyor. Kimin veya kimlerin olduğunu bildiği halde tabi? O sırada dükkânda bulunan genç, "sana kim lazım?" diyor. Gazeteyi çeviriyor, arkasında Hoş Geldin Atatürk'ün reklamı var.
"İşte" diyor, "bir Hoca ile Atatürk yan yana olmaz!"…
Ve ağza alınmaz laflar ediyor, Atatürk'e? O sırada neye uğradığını şaşıran genç "çabuk burayı terk et! Elimde bir kaza çıkacak!.." diye kükreyince, bu sefer korkup, "ben et alacaktım, bana 5 kilo et ver" diye kıvırmaya başlıyor.
Delikanlı kükremiş: "Senin gibi münafığa, bu dükkânda et yok. Vatan hainlerine et vermek haram! Sen git, ajanlığını yaptıklarından kemik iste!"
Olayı bana anlattı. "Gel seni anlından öpeyim" dedim. Yine aynı şehirde bir hafta içinde ikinci bir olay: Bir arkadaşımızın 15 yaşında oğlu, lokantada yemek yiyor. Bakıyor ki, sakallı bir tip, yanında iki üç kişi ile sohbet ediyor elindeki telefonda bir video açıyor.
Haydar Baş Hoca'nın Atatürk'ü anlattığı bir video ve sakallı ajan kendi Özbekistanlıymış meğer, "bu adamı dinlemeyin, Atatürk Müslüman değil" diyor. Delikanlı koşup babasına haber veriyor.
Arkadaşım geliyor, "neden bu şehirde fitne çıkarıyorsunuz? Hem sen Türk değilsin, bu ülkede ne iş yapıyorsun? Seni tutuklatacağım ajan, provokatör!" deyince, oradan kaçıyorlar.
Bunları neden anlatım?
İki tane kendini bilmez, diyebilirsiniz ama ben olayı öyle görmüyorum. Bu ülkenin her yerinde "Atatürk Vatandır" sesleri yükseldikçe, birileri ta Özbekistan'dan ajan getirmiş. Özbekistanlı Atatürk'e düşman ettirilmiş ve gelmiş benim ülkemde öttürülüyor.
Atatürk düşmanlığını kalbine "Nakşetmiş", belli ki!
ABD'nin yetiştirdiği "Müslüman Kardeşler", her yerde "kalleşlik" yapıyorlar. Bakıyorsunuz Uygur Türkleri "cihat" etmeye Suriye'ye gelmişler. "ABD mücahidi" böyle bir şey işte!
Bizim ülkemizde de, "cihadı" Atatürk'e karşı yaptıklarını düşünüyorlar. Atatürk'e kim "Müslüman" diyor, onun dükkânından başlamışlar. Kendilerince sözüm ona "tebliğ" yapıyorlar.
Ne olacak, Atatürk düşmanı feslilere gösterilen itibar, Atatürk düşmanı sakallılara da cesaret veriyor. Kendimize gelmek için bu iki örneği verdim.
Düşman, sakal bırakıp cübbe giymiş!
Dikkat edin!
Takke takmış birine yıllarca "hoca efendi!" dendikten sonra, ne oldu? Takke düştü kel göründü. Sait Nursi şimdi okullara girdi. Atatürk'e "DECCAL" diyen bu adam okullarda, ne arar? Gülen'den boşalan yere Nursi dolgusu yaparsan, daha çok 15 Temmuz görürüz.
Ajan faaliyetleri ülkemizde, "din" üzerinden yürütülüyor.
Atatürk bu konuda turnusol!
Ajan tespit testi!
Şimdi anlıyoruz ki, Prof. Dr. Haydar Baş Bey, ne kadar da önemli konularda tezler yazmış, eserler bırakmış. Emeğine, gönlüne ve kalemine sağlık üstadımızın?
Türkiye'nin en temiz kadrosunu yetiştirdi. Dindar, fundamentalist değil; milliyetçi, şövenist değil; Ulusalcı, mandacı değil. Gerçek Atatürk savunucusu, bir nesil yetiştirdi.
Türk milleti ve de devletinin, böyle sağlam bir nesle ihtiyacı var. Böyle bir kadro, dünyada tektir. Türkiye'nin makûs kaderini, Baş kadro değiştirecek. ABD'nin "din" veya "mezhep" eksenli oyunlarını ancak bu kadro bozabilir. "Ilımlı İslam, radikal ve siyasal İslam" oyunları, Haydar Baş ilmi ile bir üflemelik köpüktür.
Maya tutunca büyük panik başladı, hepsi bu!..