Ne tipler, ekranlara çıkarıyorlar, hayret edersiniz. İnsan ne kızabiliyor, ne gülebiliyor. Devletin kanalı, keşke böyle boş tartışmalar yerine, daha önemli konuları, ehli ile tartışsa?
Mesela, Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Hoş Geldin Atatürk"ü konuşulabilir. Birliğimiz beraberliğimiz için, şuan "Hoş Geldin Atatürk"e, çok ihtiyacımız var.
İran'da yaşananları görüyoruz. Suriye'nin bize nasıl bir fatura bıraktığı ortada? Halimiz, ahvalimiz yine ortada? Ekonomimiz, düşman sevindiriyor. Ülkede işsizlik oranları, hem de okumuş işsizler ordusu, en çok düşünülmesi gereken konuların başında geliyor.
ABD'nin ülkelerde kaos çıkartarak, emperyalist hesapları yürüttüğü, bir hakikat. Açlık ve yoksulluğa baskıcı yönetimler de eklendiğinde, ABD kontrollü sosyal medya kullanılarak, rejimler devriliyor, yönetimler indiriliyor.
Toplumlarda kan ve gözyaşı eksik olmuyor.
Bizimkiler çıkmış, "Nuh'un cep telefonu kullandığı" saçmalığına ekranlarda yer veriyorlar. Nerdeyse Nuh'un sosyal medya hesapları olduğunu iddia edecekler. Nuh'un oğlunun, İHA kullandığını bile söyleyecek kadar ileri gidebiliyorlar. Ve hatta Nuh'un Gemisi'nin nükleer enerji ile çalıştığını iddia edebiliyorlar.
Allah'ın Peygamberlerinin mucizeleri var. Mucizeleri basite alıp, magazinleştirmenin âlemi yok ki? Bu konuşmaların Allah aşkına, topluma getirisini söyleyebilir miyiz?
Ama mesela devletin kanalı, dünyaya mal olmuş "Kaynaklar sınırsız, ihtiyaçlar sınırlı" Haydar Baş görüşünün, üzerine bina edilmiş, Milli Ekonomi Modeli'ni konuşup tartışabilirler. Yoksulluğun, emperyalistlerin elinde silaha dönüşüp, rejimler devirdiğini, haritalar değiştirdiğini gündeme taşıyabilirler.
Rusya gibi bir ülke, Arap Baharı çıktığında, Türkiye'ye akademisyenlerini gönderip, "ABD'nin Rusya'da böyle bir 'bahar' estirmesini nasıl engelleriz" diye Prof. Dr. Haydar Baş'tan görüş almışlardı.
Baş Hoca'nın da Rusya'ya "Müslümanlara özgürlük noktasında açılımlar yapmalarını ve kendilerine ait Milli Ekonomi Modeli'ni tümüyle uygulamalarını" tavsiye ettiklerini dünya biliyor.
Haydar Baş Tezleri, ülkeler kurtarıyor.
Niye bunları konuşmaya cesaret edemiyoruz acaba?
Yok, "Nuh'un cep telefonu vardı" gibi saçma sapan görüşlere ekranlarda yer veriyoruz. "İran'dan sonra sıra Türkiye'de" niye demiyoruz. Madem Nuh'tan bahsedeceksiniz, "Ehl-i Beyt'in Nuh'un Gemisi olduğu" hakikatini dillendirsenize!
O kadar önemli günlerden geçiyoruz ki, hedefleri İran'ı altı parçaya bölmek. İran'ın Ortadoğu'da ayaklarına taş olmasını engellemek. Suriye'de, Yemen'de, ayak bağı olmasının önüne geçmek? Bence bunu başaracaklar.
Türkiye bunları konuşmalı. Türkiye kaynaklarını konuşmalı. Sayın Haydar Baş'ı konuşmalı. Baş Hoca'nın "Vatandaşlık Maaşı", hem İran'ı huzura erdirir, hem Türkiye'yi her türlü bölücülük tehlikesinden korur.
Kaynaklarımızı devletleştirip, vatandaşın cebine para olarak koymayınca, herkesin cebine konan cep telefonlarıyla, ABD sizi can evinizden vurur.
Emperyalistlerin kasalarını kendi kaynaklarımızla doldurmayı anlıyoruz da, vatandaşın cebini parayla doldurmayı kafamız almıyor, neden?
Çünkü ekranlar meczupça konuşmalara tahsis edilmiş. Bor'un, Altın'ın, petrolün, neyin varsa yabancıya peşkeş çekilmiş, sen interneti kapatıyorsun. Çözüm değil, elektriği kapatsan yine çözüm değil. Özgürlük alanlarını açıp, baskıları kaldırıp, insanların ceplerine para koyacaksınız.
Emperyalizmin tek panzehiri, Haydar Baş tezleri…
Dünyada iki sistem var:
Biri emperyalistlerin kasalarına para koyma sistemi kapitalizm, diğeri tüketicinin cebine para koyma sistemi, Haydarizm.
Ekranlar, Haydarizmi konuşmalı. "Milli Para"yı konuşmalı. "Tüketim, en büyük kaynaktır" gerçeğini konuşmalı. İnsanlık, Prof. Dr. Haydar Baş'a ait tezlerdeki her bir cümlenin, kodlarını çözmeye çalışmalı.
Rus iktisatçısı, Rusya Bilimler Akademisi üyesi Prof. Dr. Valery Lebedev "Prof. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli kitabında, esrarengiz kodlar var. Her okuyuşta yeni bir kod ile karşılaşıyoruz" diyerek bu gerçeği vurgulamıştı.
Bir iktisat kitabını okuyup da, neden "Ne mutlu Türküm diyene" dediklerini sanıyoruz. Ekonomi kitabı okuyup da binlerce insan, neden Müslüman oldu sanıyoruz. "Nuh'un cep telefonu vardı" gibi saçmalıklarla, Müslüman'ı bile İslam'dan çıkaracaklar.
Gündemi tımarhaneliklerle değil, dünya gerçekleriyle dolduralım.
Baş Hoca, geçenlerde "Ben bu ülkeyi, 6 ayda düze çıkarmak için canımı ortaya koyarım" demişti. Sizler ekranlarınızı ortaya koyun yeter.
Saçmalıkları değil, gerçekleri duymak istiyoruz.