Yeni eğitim öğretim dönemi, milletimiz için hayırlı olsun. Feto darbesinden sonra çok daha iyi anlamış olmalıyız, eğitimin önemini. Birer melek gibi okullara teslim ettiğimiz yavrularımızın, hangi eller tarafından ileride birer canavara dönüştürüldüğünü, 15 Temmuz sonrası sanırım daha iyi anladık.
Atatürk'e "deccal" diyen anlayışın yetiştirdiklerinin, bu millet yerine, 'Deccal'e nasıl asker yetiştirdiklerini de yine ibretle gördük. Ve yine, sözde Atatürkçülük adına dini "afyon" gibi gören ve gösteren anlayışların Feto anlayışını nasıl beslediklerini de gördük.
Ayrıca sınav soruları çalarak kendilerini, "başarılı" bir eğitim verdikleri yalanına insanları yıllarca nasıl inandırdıklarını da gördük. Şu sıralar "FETÖ'nün Panzehiri nedir?" diye sorular piyasada çok soruluyor ya, işte bu soruya cevap veriyorum.
Lütfen dikkat buyurun!
BAŞARILI Bir Eğitim'in adresini gösteriyorum.
BAŞARILI Bir Eğitim nasıl olur sorusunun somut cevabını veriyorum.
Yıl 1995 eğitim duayeni merhum Ali Gedik başkanlığında, Prof. Dr. Haydar Baş'ın emriyle Meltem Eğitim Kurumları açıldı. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa başta olmak üzere pek çok ilde açılan okullar, hakikaten Türk Milleti'nin çocuklarının doğru eğitim almaları için açılmış, doğru tek adrestiler.
Bu okullarda o gün bugün, Atatürk ve dinimiz İslam konusunda en doğru bilgiler verilmekte. Atatürkçülüğü "dinsizlik", dinsizliği "Atatürkçülük" olarak sunan anlayışlara da panzehir olmuştur. Atatürk'ü hakkıyla anlayıp anlatmak, verdiği mücadeleyi doğru anlamak, meltem okullarının ana çizgisini oluşturmuştur.
Bir gün okulun Bahçelievler'deki şubesindeyim, bir veli geldi kayıt yapmak için. Yıl 1996? Ali Gedik Hoca'ya "benim çocuğum sabahları andımızı okumaya katılmasın, ben size iki öğrenci parası ödeyeyim" demez mi?
"Meleğin et kemik giymiş hali" dediğim Ali Hoca, ona öyle bir "defol!" çekti ki, ödümü patlattı. Şimdi bu okullar 28 Şubat döneminde neler yaşadı anlatmayayım. Oyuncularının asker elbisesi giydiği o dönemde Feto padişah yapıldı ve geldik bu günlere!
Prof. Dr. Haydar Baş'ın önderliğinde ve gözetiminde devam eden bu okullar, İstanbul Bahçelievler'de Başarılı Okulu adıyla yeni şubesini açtı. Okul, her yıl Üniversite sınavında dereceler çıkarıyor. Her yıl mutlaka, ilk yüze giren onlarca öğrenciye sahip.
Anaokulu'ndan çocuğu alıp, üniversiteye kadar hazırlıyorlar. Bugün ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli Tezi ile devletleri peşinde koşturan Baş Hoca'nın okulunda "başarısız öğrenci yok, başarısız öğretmen var" anlayışı hakim.
Okulun genel müdürü Raşit Akyüz Türkiye çapında önemli bir matematikçidir. Aileler ondan çocuklarına özel ders almak için kuyruğa girerlerdi, bunu biliyorum. Raşit Hoca, "Baş Profesörümüz, hocamız bizlere, her öğrenciyi kendi evladınız olarak görmezseniz eğitimci olmayın" dediğini aktardı. Bu çok önemli?
Ve yine Raşit Hoca "her öğrenci öğrenebilir ama onun fıtratına uygun olarak ders işleyebilirseniz" tespitini yaptı. Hedeflerinin "katılımlı, mutlu, karalı öğrenci" yetiştirmek olduğunu söyledi. "Öğrencide aidiyet bağı oluşturma, manevi duygu sahibi kılma, eleştirel düşünme, bilgiyi kullanma becerileri kazandırma eğitim politikamızdır" diyen Akyüz Hoca, öğrencilerinin kazandıkları okulların listelerini verdi bana gururla. Baştan sona gurur tablosu? Bu öğrencilerin bir kısmının babaları da arkadaşım ki daha da gurur duydu.
Her 6 öğrenciye bir danışman hocanın düştüğü okulda, gerçekten Atatürk'ün muradı gerçekleşiyor. Cumhuriyeti emanet edeceği parlak bir nesil yetişiyor. Her türlü kavga ve ideolojiden uzak, "önce insan" diyen, "önce vatan" diyen ve "önce ülkem" diyen bir nesil?
Şucu, bucu değil Türk evladı? Batıcı değil insancı? Dinci değil dindar? İslamcı değil Müslüman? Türkçü değil Türk? Cumhuriyeti savunan ve laik demokratik devlete inanan gerçek aydın bir nesil?
Bu hepimizin hakkı, kavgalardan bıktık. Bizim Yunus'umuz, Mevlana ve Hacıbektaşı'mız var. Bu medeniyet hepimize yeter. Bu bizim elimizde?
Yeter ki doğru eğitim verelim, yeter ki doğru eğitim alalım? Bu eğitimin adresleri Başarılı Okulları? Bursa ve Ankara Meltem Okulları? Trabzon Fatma Baş Okulları? Bugün dünya ne ile meşgul, Türkiye'nin yaşadıklarına bakın. Bu bizlere ders olarak yeter de, artar da?