Türkiye, o kadar bölünmüş ki, en ittifak etmemiz gereken konularda dahi, bölünüyoruz. Şüphesiz bunda, son 16 yıldır iktidarda olanlar, büyük pay sahibi?
Dünya bir savaşa doğru gidiyor, savunma bütçelerini artırıyorlar. Yeni teknolojiler, yeni silahlar elde etmeye çalışıyor, biz ise "Allah" mı veya "Tanrı" mı demeyi tartışıyoruz.
Askerler, kışlada yemek öncesi dua ederler, askerlik yapanlar bilirler. Tolu halde askerler " Tanrımıza hamdolsun! Ordu millet var olsun" dedikten sonra, komutan "afiyet olsun" der ve herkes, yemeğe başlar.
Şimdi burada "Tanrı" mı demek gerekir, "Allah" mı demek gerekir diye, bölündük. Neye benziyor biliyor musunuz? Türkler, İstanbul'u alırlarken, Bizans, meleklerin dişi mi yoksa erkek mi olduklarını tartışıyormuş.
Kimse NATO'da bulunmayı tartışmıyor, ABD başta olmak üzere, savunmada Batı'ya ne kadar bağımlı olduğumuz konuşulmuyor. Yazılımları ABD'ye ait olan uçaklar ve gemiler konuşulmuyor, İsrail'in modernize ettiği tanklar konuşulmuyor, yemekte, "Allah" mı diyelim, "Tanrı" mı diyelim, tartışılıyor.
Yemekte, "Tanrı" desen, ne olur, Allah desen ne olur, elinde ABD veya Alman silahları olduktan sonra!..
Türk Ordusu iki bin beş yüz yıllık bir ordudur. Ve "Tanrı" demek, Türklere has bir kavram? "Tanrı" desen de olur, Allah desen de?
"Tanrı" dediğinde de kalbinde ne ise o, "Allah" desen de kalbinde ki ne ise o. Dillerde olan değil, kalplerde olan belirleyici. İstediğin kadar " Allah" de, kalbinde olmadıktan sonra? Kural gereği dilde Allah desen "Müslüman" olmuyorsun, "Tanrı" desen, İslam'dan çıkmıyorsun.
Ortada bir samimiyetsizlik ve fitne var.
Papa'yı "kutsiyet penahları" veya "ulu kişi" olarak vasıflandıranlar, Papa'nın "Allah" demediğini, bilmiyorlar mıydı? Papa teslise inanır, Tanrıyı üçler.
Papa ile "huzur duruşu" adı altında yaşanan rezaletlere, niye bir yorum yapmadılar da, askerin yemek duasına karşıyorlar. Papa ve bağlıları teslise inandığı halde, neden "diyalog" adına devrilen çamlara ses çıkarmadılar.
Mehmetçik, "Allah, Allah" diyerek eğitim alıyor, yemekte "tanrı" dese, ne olur. 2500 yıllık gelenek?
"Allah" densin diye "devrim" yaptıklarını zannedenler, önce camilerde "Allah katında din İslam'dır" ayetini okutsunlar. ABD istedi diye yaptıkları yasağı kaldırsınlar. Ben, "tanrı" denmesinden yanayım.
Samimiyetsiz her müdahaleye alerji olurum.
Askerliğin tanımını değiş, askerin görev tanımını değiş, "vatanı kurtarma" görevini kaldır, yerine "verilen görevi yapar" ifadesini yerleştir, sonra da kalk, yemekte "Allah" demeyi savun.
ABD'ye, NATO'ya, hizmet ederken "Allah" desen ne olur, demesen ne olur?
Kore'de "Allah" dedi, Mehmetçik, ne oldu?
Türkiye NATO'lu oldu.
Artık Mehmetçik ile uğraşmayın. Onu nasıl doyururuz, onu nasıl dünyanın en güçlü ordusu yaparız, buna bakın. "Tanrı" da dese, "Allah" da dese, aynı şey? Her Mehmet, tanrıdan muradın, Allah olduğunu bilir.
Allah dile değil, kalbe bakar.
Kalbe "üç dini" sok, "Allah katında din İslam'dır" ayetine yasak koy, tevhit inancını Gülen'e baltalat, onun "diyalog" fitnesine harca, "dinlerarası diyalog"u devlet politikası yap, sonra da yemek duasında milleti ikiye böl, askeri ikiye böl.
Artık yeter!
Askere, millete sokulan ikilik, yeter!
Allah'tan korkun!
Dünyadaki gelişmelere bakıp, kendimize gelelim.
Sayın Akar, Kayseri'de cami yaptırıyormuş. Eleştirmiyorum. Her insanın, hayır yapma hakkı vardır. Ama keşke Sayın Akar Paşa, o cami yerine 18 adamızı Yunan'a, kaptırmasaydı. Yüz bin camiye bedeldi.
Yok, eski paşalara özendi bir cami yaptı madem, bir de Cem evi yapsın o zaman. Bu, Alevi-Sünni birliği adına, çok güzel bir mesaj olurdu. Askerin başında, biri olarak?
Ordu savaşa hazırlanmalı camiye değil!
Askerin başına ABD "çuval" geçirdi, şimdi birileri de takke geçiriyor. Asker başında ne "Çuval" ne takke istiyoruz. Miğfer olsun eskisi gibi…
Cami ve hayır işleri, sivillerin görevi, askerlerin değil. Ben "dindar ordu" istemiyorum. Dindarlık askerin değil, vatandaşın işi? Askerden beklediğimiz, vatanı koruması? Bu, en büyük ibadettir. Asker, ibadet Müslüman'ı olmaktan ziyade, cihat Müslüman'ı olup, ülkeyi kurtarmalı.
Ülke giderse, din de olmaz, dindarlıkta?
ABD, bizi açıktan hedef aldı. Irak'ın Kuzeyi'ni de PYD'leştiriyor. Türkiye, iki taraftan sarılıp, İslam dünyası ile bağı kopartılıyor. Yunanistan, Mısır, İsrail ve Suud ile Türkiye'ye karşı pozisyon aldı. En belirleyici unsur, ekonomi olacak.
Ekonomik savaş olmadan, hiçbir savaş kazanılmaz. Hele bu savaşı, ne bilen, ne anlayan var. Bir kişi dışında: Prof. Dr. Haydar Baş.
Dövize karşı, faize sarılan ve de "Allah" diyen iktidar, "Allah" demediğini, aslında "ABD" dediğini, "NATO" dediğini, "kapitalizm" dediğini, imkânı yok anlamaz. Ta ki, "Haydar Baş" diyene kadar.