Piyasalar kurumuş adeta.
Esnaf tabiriyle, yaprak kıpırdamıyor.
Herkes ağlıyor.
İş ve Aş hayal oldu!
Oh oldu diyeceğim, ayıp olur!
Ama diyeceğim;
Sürünün!
Beter olun!
Demedik mi; "arkadaş bu ülkenin kaynakları var" diye?
Demedik mi; "bu kaynakları devreye koymak isteyen Haydar Baş var" diye?
Demedik mi; "onun tezini, 4 milyar dünyalı kullanıyor" diye?
Biz dedik, biz dinledik!
35 milyonun durduğu yer iyidir, deyip dinlemediler. Aynı 35 milyon Feto'ya, "hocaefendi" demedi mi?
Nerde çokluk orda "ak"lık demişler!
Neyse!..
Şimdi esnaf "siftah yapamıyorum" diyor. Değil siftah kahvaltı bile yapamayacaksın!
Kahvaltı için zeytin, peynir lazım. Hesapla bakalım, asgari ücretli ayda kaç kere zeytin peynir yer.
ABD, kapitalizmin üçkâğıdı ile seni sıktıkça sıkıyor ülke olarak. Sofrana bile dalıyor. Neyin var neyin yok soyuyor. Döviz-borsa-faiz şeytan üçgeniyle ekonomi adına neyin varsa, elinden alıyor.
Sana da bunlar vergi olarak dönüyor. Her seferinden kazanan onlar, kaybeden sen!
E, ne zaman akıllanacaksın?
Bu kafayla hiç!
Bu işin sırrı, Haydar Hoca'da demedik mi?
Ülkenin kurtuluş anahtarı, yalnız o demedik mi?
Buyurun, çaresi olan çıksın meydana, niye çıkamıyor? Şu ülkede Prof. Dr. Haydar Baş dışında "ekonomi" diyen biri var mı, duydunuz mu?
'Milli Para'dan söz eden?
"Milli Paramız yok" diyen?
Senyoraj gelirinden bahseden?
"Ülkeyi ben sadece ekonomik tezimle bu bataklıktan kurtarırım" diyen başka bir insan var mı ya?
Bu ülkede o kadar üniversite var. Bu üniversitelerin o kadar iktisat hocaları var. Hepsi devletten maaş alırlar. Peki, niye konuşmazlar?
Herkesin değişmeyen derdi geçim derdi iken, bu dert ile ilgilenen neden bir tek Baş Hoca var?
Ya siyasi partiler;
Partilerin terörden sonra gündemlerinde ekonomi olması gerekmez mi?
Hani nerde?
Seçim zamanı Haydar Baş'tan çalarak, bol keseden atanlara, neden sormuyoruz arkadaş sen o vaatleri ne ile yapacaktın, bir anlat da dinleyelim hele!
Prof. Baş, kendine ait sistemin gereği olarak "Vatandaşlık Maaşı" diyor, "5 bin lira Asgari Ücret" diyor. Ya sen hangi sisteme göre ne vaat ediyorsun diye sormak gerekmez mi?
Sayın Baş ne başbakan olmak için bu çözümleri buldu, ne de iktidar olmak için. O Türk milletinin zengin olmasını istedi. Hür ve bağımsız olmasını istedi.
Kapitalizmin darbeleri altında, kaynakları sömürülen, sürekli kandırılan bir toplum olmaktan kurtarmak istedi.
Kime niye kime kısmet!
Ajanı bol ülkemiz de onu hep gizlediler, hep sakladılar.
Türk milleti için yazılan bir model, gidip Rus'u doyurdu. Çinli'yi kurtardı. Hindistanlıya umut oldu. "Milli Paralarla Ticaret" diye BRICS'e dönüştü. Dünyanın nüfus ve coğrafya olarak yarısında hâkim oldu.
Sen uyu!
Zeytinsiz kahvaltı yap!
Siftahsız dükkân kapa!
Yeter ki, sürekli "kandırılan" bu iktidar, sana dombra çalsın!
Dombra dinle uyu sen!
Bugün her vatandaş;
5 Bin Lira Asgari Ücret alsa,
Yetmedi, Vatandaşlık Maaşı alsa ve çarşıya öyle inse, sen sinek avlar mısın?
Çalışan iki kişilik bir aile, bayrama tam 12 bin 500 lira maaş alarak girecek, sizce en az iki kurban kesmezler mi?
Esnaf daha çok satacak çünkü tüketim var. Üretim tavan yapacak, çok satan esnafa mal yetiştirmek için. Artan üretim daha çok işçi alımına neden olur.
Halen "kaynak" diyorsun değil mi?
"Kaynak" senin ağzın oğlum!
Çünkü Haydar Baş "tüketim en büyük kaynaktır" diyor. Sen de kafa olacak ki anlayasın!
Ben "madenler" dedikçe sen, "Lozan'da verildi" diyeceksin!
Ağzını da ajanlara kiraya vermişsin, ne yapalım!