Önceki gece herkes, e-Devlet'te yüklendi sistem çöktü. Neymiş 'Alt-Üst Soy Bilgisi Sorgulama' hizmeti devreye girmiş. Vatandaş, sisteme girip soyunun nereye dayandığını görecekmiş. En azından insanlar böyle anladı.
Bu bir hizmet mi, ben şahsen henüz karar veremedim!
Ben, soyuna değil oyuna bakarım!
Soy işine, hangi oyunlar çevrilecek ona bakarım. Yeri gelmişken soralım. Atatürk düşmanları soylarının, nereye dayandıklarını gördüler acaba? Bazıları atalarının maymun olduğunu gördüler mi?
Kızmayın meraktan sordum!
Ama Türk olmadıkları kesin!
Herkesin soy ağacını çıkarabilen irade, ne hikmetse, bu ülkenin kurtarıcısının, soyunu bulup bu milletin önüne koymadı da, ülkede ne kadar "soysuz" varsa, Atatürk'e "soy" iftirası attılar. Şimdi henüz hiç kimse kendi soyunu bilmezken, Atatürk'ün soyunu öğrendi.
Bu ülkede bir insan çıktı, Atatürk'ün soy ağacını buldu ve dünyanın gözü önüne serdi. Ona müteşekkiriz. Prof. Dr. Haydar Baş'a, sonsuz teşekkürler.
Atatürk'ün soy ağacı çıktıktan sonra hükümet, herkesin soyağacını çıkardı.
Peki niçin?
Neye hizmet edecek?
AB'nin Türkiye'ye dayattığı " Türkiye 36 etnik gruptan oluşuyor" iddiasını ispat için mi?
Niçin?
Mesela adam soy ağacına baktı ki, bir Rum ataya sahip veya Ermeni bir dedeye sahip, ya da Yahudi ırkına sahip; peki ne olacak? Bu insanın gönlünde, kafasında, nasıl bir fırtınalar koparacaksınız ve ülkede nasıl bir "azınlık" ruhu estireceksiniz, farkında mısınız?
Türkiye, imparatorluk bakiyesi bir ülkedir. Merak ettim Türkiye dışında, hangi ülke soy sop derdine düştü, bilen varsa lütfen söylesin. Ben bu "soyağacı" olayını, pimi çekilmiş bir bomba gibi görüyorum.
Kim olayı nasıl açıklarsa, açıklasın!
Ülkede "dinlerarası diyalog" halen devlet politikası iken, halen Papa'ya ziyaretler, Papaya davetler havada uçuşurken, Papa ve Papaz seviciliği hat safhada iken, dizilerde "Hıristiyanlık" vurguları yapılırken, Karadeniz'de "Pontusçuluk" ruhu canlandırılmaya uğraşılırken, atasının Rum veya Ermeni olduğunu öğrenen insanların, bir "dönüşüm" geçirmeyeceği mümkün değil.
Kimliklere "din hanesi" niçin kaldırıldı, sanıyoruz. Kökenini "Rum veya Ermeni gören insanlar, din hanesine rahatça "Hıristiyan" yazdırsınlar diye değilse, niçin?
Kimse kusura bakmasın, "Milli Bütünlük" konusunda, çok şüpheciyimdir. Ve ne yazık ki şüphelerimize hep haklı çıktık. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı, Prof. Dr. Haydar Baş'ın, 2002'den beri, Hacıbektaş vurgusu yapmaları ve çok önemli uyarılarda bulunmaları, hep bu "etnik" konu üzerindedir. Hacıbektaş'ın bütün etnik grupları İslam ve iman ile yoğurup "Türk" yapması, Batı'nın, hesabını görmek istediği konuların başında geliyor. "Ilımlı ve Siyasal İslam" projelerinin Türk milletini İslam'dan soğuttuğu, dininden kopardığı ne yazık ki, bir hakikat artık?
"Türkiye'nin yüzde 99'u Müslüman" denir ya, 2017'de yapılan bir araştırmaya göre ne vahim sonuçlar çıktı, haberiniz var mı?
"Allah'ın varlığına, birliğine inanıyor musunuz?" sorusuna verilen cevapta "EVET" oranı yüzde 86 çıkıyor.
Sıkı durun!
"Kur'an'a ilahi kitap "diyenlerin oranı yüzde 76? Peygambere inanç konusunda durum daha da vahim. Peygamberimize inananlar sadece yüzde 63? O kadar, çarpık sonuçlar var ki, bu yüzdeler bile başka sorularla eriyor. Mesela " Cennete gitmeniz kesin olsa, cennete gitmek için ölmeyi düşünür müsünüz?" sorusuna verilen cevap yüzde 65 oranında "HAYIR" oluyor.
Papa'ya gitmenin ardından, internete yüklenen "soyağacı" hikâyesi, nedense midemi bulandırıyor. Sayın Erdoğan dönülerinde Papa'dan bahsediyor, dinleyenler adeta kendinden geçiyor.
İman noktasında, Müslüman olduktan sonra ister Ermeni olsun, ister Türk veya Rum, herkes eşittir, kardeştir. Ülkemizde yaşayanlarda eşit haklara sahip vatandaşlardır. Burada sorun yok.
Ancak ülkemiz üzerinde emelleri olanlara, etnik ve mezhepsel fitne peşinde olanlara verilecek en doğru cevap "NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE" demektir. Bu öyle bir söz ki, fitnenin anasını ağlatıyor.
Atatürk'ü yeniden tanıyalım. Sayın Haydar Baş'ı anlayalım, fitnenin gözünü çıkarırız. Emin olun böyle?
Tekrar altını çizelim, soyuna bak ama asıl oyuna bak!