Dış haberleri tararken, Çin'in yeni balistik füze test ettiği, haberini gördüm. Bu füze, hipersonik planörle donatılmış. Füze, 11 dakikada bin 1400 kilo metre yol kat etti. Acil fırlatma sisteminin kullanıldığı, dünyada ilk hipersonik planör testiydi.
Modern hava savunma sistemleri, alçak irtifada saatte en az 6 bin kilometre hızla ilerleyen hipersonik planörleri tespit edemiyor. Yani, Rusya'dan alacağımız S-400 mesela, bu füzeyi havada tespit edemiyor.
Bu arada S-400 işi tamam. İmzalar atıldı, deniyor. İki buçuk milyar dolara yakın bir parayı, S-400'lere harcasanız da, güvende değilsiniz.
Esas konuya girecek olursak:
El, ne ile meşgul, biz ne ile farkında mısınız?
Dünya hangi kafada, biz hangi kafadayız.
Dünya nelerle uğraşıyor, ne tür savunma veya saldırı silahlarına sahipler. Biz sadece seyrediyoruz. Halen, "betonla" övünüyoruz. "Köprü" veya "yol" diye, sayıklıyoruz. Adam yaptığı Füzeyle, İstanbul'da bütün köprülerine ulaşma süresi, sadece 20 dakika?
Nükleer başlık yüklediğinde ise bir yarım saat içinde, İstanbul'da bir tek canlı bırakmayacak silaha sahipler. Bunları korkutmak için söylemiyorum. Kendimize gelmek için, anlatıyorum. Bizler birbirimizden korkutulurken, "acaba komşum bana saldırır mı?" noktasına getirilirken, Çin'i, Rusya'sı, efelendiğimiz ABD'si, nelerin sahibi?
Türkiye kafasını çok kötü vuracak!
Olay sadece savunma olayı da değil. Her şeyin temeli ekonomi, adeta üretim düşmanı politikalarla nereye varacağız. Dünyaya zeytin ve zeytinyağı satan Türkiye, şimdi zeytinyağı ithal etmekten söz ediyor.
Zeytin üreticisini de bitirmek istiyor. "Siz hala zeytin mi üretiyorsunuz!" der gibi.
"Zeytin" denince akla Gemlik gelir. Bugünlerde "Gemlik" denince akla KHK gelir, neden? İktidarın zeytin ağaçlarıyla epeydir arası yok, biliyorsunuz. Dalalrının barışın simgesi olması mıdır nedir, bin yaşındaki zeytin ağaçlarına dahi acınmadığını görerek yaşadık.
Acaba Gemlik'te gerçekten de, sıkıntı deprem mi? Taşınacak Gemlik mahalleleri için ne kadar zeytinlik yok edilecek. Kısacası "yeşil" konusunda çok sabıkalı bir iktidarın, "Gemlik" açıklaması "makul şüphe" içeriyor.
Dışardan bir şey almadan duramayan bir iktidar var. Dünyanın etrafını 7 defa dönmüşler, Bende diyorum ülkenin başı niye bu kadar dönüyor. Dön, dön, ne olacak, baş mı dayanır!
Bakın;
Buğday, Rusya'dan.
Sarımsak, Çin'den.
Et, Sırbistan'dan.
Domuz eti(bu çok ilginç), Moldova'dan.
Mercimek, Kanada'dan.
Meyve Yeni Zellanda'dan.
İnek, Singapur'dan.
Soya, ABD'den.
Tohum, İsrail'den.
Saman, Bulgaristan'dan.
Tüm bunları ithal eden iktidar, durmadan da "yerli ve milli" olmaktan söz ediyor. Bu kadar şeyi ithal eden Türkiye'yi, geliştiği(!) için sürekli de kıskananlar oluyor!
Allah'ım sen bize akıl ver!
Çin, Nijerya'dan eşek ithal etmek istemiş ama Njerya'nın eşek sayısı, Çin'in talebini karşılamamış. Akıllarına niye Türkiye gelmez, anlamış değilim!
Ülkenin bütün eşeklerini Çin'e gönderelim!
Bu teklifime, hiç bir eşek itiraz edemez!
Karşılığında, hipersonik planörlü füze teknolojisi almak istiyorum. İki saniye'de Eşek Adası'nda ne kadar Yunan eşeği var, temizler!
Hepsi kızartmaya döner!
Kıymetli dostlar!
İşin şakası bir yana ama halimiz gerçekten vahim. Etrafımız sarıldı. ABD'de bundan iki yıl önce, "Türkiye'de iç savaş tehlikesi var" diye yazılmıştı. Adamların her türlü savaşı, kargaşayı çıkarmada bu gezegende üstlerine yok.
Son çıkan KHK ile neden herkes, iç savaşı konuşur oldu?
Neden herkes, birbirinden korkar oldu? Öyle ise bir yanlışlık var. Maazallah katillerin ve kurbanların listeleri çoktan yapılmış olabilir. Böyle bir şey de, kazançlı çıkan olmaz. Olur da, sınırlarımız dışında.
Şimdi bir ülke düşünün, o ülkede İş ve Aş yok. İthalat çok. Hem de, üretim düşmanı politikalara tam gaz devam ediliyor. Dış tehditler hat safhada, iç barış, dinamitler üzerinde?
Türkiye gibi güzel bir ülkeye, yazık oldu.