Türkiye'de şimdi, doğan her çocuk için bir defaya mahsus 300 lira veriliyor. Şayet ikinci çocuk doğarsa 400 lira, üçüncü çocuğa ise 600 lira veriliyor. Veriliyor derken, bunun da şartları var. Öyle her doğuran anne alamıyor.
Çok uğraştırılıyor. Yani bir de bu parayı alabilmek için adeta doğurtuyorlar. Bu proje, size de çalıntı geldi mi?
Gelmiştir. Tamı tamına, böyle olmazsa da, çalıntı bir proje? Kimden olacak, Prof. Dr. Haydar Baş'tan çaldılar. Her türlü ekonomik proje, Prof. Baş'tan çalınır. Bu bir gelenek oldu artık. Çünkü çok orijinal ve dünyada ilk?
Oysa bu işin aslı şu: Doğan her çocuk için anneye, 15 bin lira doğum yardımı yapılır. Çocuk aylık 250 lira maaşa bağlanır. 18 yaşına geldiğinde ise kız ise bin 500 lira, erkek ise bin lira, Vatandaşlık Maaşı verilir.
Mevcut sistem de mi?
Hayır.
Mevcut ekonomi ile mi?
Yine hayır.
Yani, Prof. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin uygulandığı bir ekonomide? Liberal kapitalist bir ekonomide, bunların verilmesi imkânsız çünkü. Sayın Baş'ın sistemi, para vermeyi gerektiriyor. Yani tüketicinin cebine para koymak, sistem için gerekli. Yoksa iktidar olmak için, gerçekleşmesi imkânsız vaatler zinciri değil.
Bunu çok iyi anlayalım lütfen. Olayı magazinleştirip, "şu şunu veriyor, bu bunu veriyor" olayı değil. Olay bir hesap, bir plan ve proje, model işi?
Neyse.
Şuan hükümetin, almak için doğum sancısı çektirdiği, 300 lira dahi, Haydar Baş sayesinde ödeniyor. Tıpkı, şuan alınan asgari ücretlerde olduğu gibi? 5 bin lira asgari ücreti duyunca, utandılar bin lira vermeye, Sayın Baş'a herkes, teşekkür borçlu.
Prof. Dr. Haydar Baş'ı dünya takip ediyor ama bir hırsız gibi değil. Türkiye'de olduğu gibi tezleri çalınmıyor, kapısı çalınıyor. Rusya ve Çin başta olmak üzere, Hindistan, Brezilya kısacası BRICS ülkeleri?
Bunun dışında kısmen İran, İsviçre, hatta Papalık bile?
Haydar Baş Hoca, dünyada yeni bir çığır aştı. Dünyanın gözünü açtı. Milli Paralarla Ticaret tezi, iktisatta yeni bir anlayış oldu. İktisadın tanımı değişti. Paraya bakış değişti. Paranın "mübadele aracı" görüşü çöp oldu.
Paranın "emek ve üretimin karşılığı" olduğu, paranın "tahrik unsuru" olduğu, iktisat bilimine girdi. Dünyanın iktisat otoriteleri, boşuna şapka çıkarmadılar, bu tez karşısında?
Şimdi bunları neden anlattım?
Önümüzdeki Salı günü, yani 27 Şubat günü Ankara'da, Milli Ekonomi Modeli'nin doğum günü, aynı zamanda Prof. Dr. Haydar Baş'ın doğum günü ve tabi ki Bağımsız Türkiye'nin doğum günü kutlanacak. Dünyanın yeni ekonomi modeli, Milli Ekonomi Modeli, bir defa daha yeni baskısıyla elimizde olacak.
4 milyar insanın takip ettiği, insanlık modeli, insan merkezli model, iyi ki doğdun!
İyi doğdun, Prof. Dr. Haydar Baş Bey!
Sizi doğuran anneye sonsuz rahmetler ola? O mübarek anneye olan sevgisinden, annelerin ayaklarına servetler seren, dahi insan, siz var olun! Var olun ki, insanlık, güneşin doğudan doğduğu gerçeğini bir kez daha görsün.
Kapitalizmin karanlığında insanlığı ancak bir, Müslüman Türk'ün, kurtarabileceği onuruna, hepsi Türk olanlara yaşattınız, sonsuz teşekkürler efendim?
Dalga dalga bir güneş gibi dünyayı aydınlatan model, aydınlatma görevine devam ediyor. Varsın körler görmesin. Yarasaların güneşe karşı olmaları veya yarasaların varlığı sabahı geciktirmiyor. İsviçre, Vatandaşlık Maaşı için referanduma gitti.
Dünya bu kavramla, 2005'te tanıştı. Hindistan, pilot bölgeler oluşturup, bu maaş projesini uyguladı ve çok güzel sonuçlar aldı. Singapur Vatandaşlık Maaşı uygulamak için kolları sıvadı. Şimdilik kasa fazlasını vatandaşına prim olarak dağıtmaya başladı.
Hey gidi Türkiye!
Sen, sahip olduğun kaynklara rağmen, sürekli yalanlarla, kandırılmalarla kafa dağıtmaya devam et!
Sakın Haydar Baş'a oy vermeyin(!) arkasında ABD olmadığı için gücü yok(!).
Durmak yok, sürünmeye devam!
Yok, yok!
Durmak yok, kandırılmaya devam!