Güya FETÖ ile mücadele ediliyor. Sayın Erdoğan'ın, "şahsi" mücadele azmini bir kenara bırakırsak, emin olun, mücadele filan edildiği yok. Korkarım ki, bu işin sonunda, Gülen temize çıka da göresin.
Hem de, onca karanlık ve iki yüzüne rağmen. Gülen'in, Sait Nursi'den devralarak devam ettirdiği "dinler arası diyalog" tezgâhına rağmen. Hep söyleriz, eğer Sait Nursi'yi Gülen'den ayırırsanız, Nursi'yi insanlara "âlim" olarak tanıtmaya devam ederseniz, İstanbul gibi büyük bir şehrin toplu taşıma araçlarında Nursi SÖZLER'ini "iman" sözleriymiş gibi yayınlarsanız, FETÖ'nün ancak gölgesiyle mücadele edersiniz.
FETÖ'nün bir dini var. Bu "dini" topluma "İslam" diye sunamazsınız. Hem de belediye imkânlarıyla, hem de devlet eliyle? Artık yaşananlardan ders çıkartılsın. Nursi ve Gülen'in ilk darbelerini İslam'a karşı yaptıkları, lütfen görülsün.
Diyanetin görevi nedir?
Ne iş yapar? İslam'ı anlatmıyor bari neiyin İslam olmadığını anlatsın. Diyanet, eften püften konularda fetva verir de, neden "İslam'dan başka hak dinin olmadığını" söylemeyip susar. Yoksa diyanetin, "Allah katında din İslam'dır" ayetinden, haberi mi yok!
AKP'den önce hutbelerde "Allah katında din İslam'dır" ayeti okunurdu. Eski Amerikan elçisinin, diyanet reisini ziyareti sonucu, bu ayetin hutbelerde okunmasının yasaklandığını duymuştuk.
Elçinin "diyalog yapıyorsak bu ayet, diyaloga engel" dediği yalansa, ABD istedi diye ayet hutbelerde yasaklanmadıysa, neden okunmuyor, biri bunu bana açıklasın. "Yasak yok isteyen okuyabilir" gibi bir aldatmaca arkasına kimse girmesin.
Diyanet bir şeyi istemeyecekte, "hocalar" okuyacak, bu mümkün değil. Böyle "Müslüman" ve de imanlı kaç hoca var, bilmiyoruz. Yahut diyanet hutbelerde "Allah katında din İslam'dır" ayetini okumayı isteyecekte, diyanet hocaları okumayacak.
Kısacası, ipe un sermeyi bıraksınlar da, İslam'dan başka "HAK" olan bir dinin olmadığını, Gülen-Nursi inanç ve ideolojisinin kıskacında din ve imanlarını kaybeden şu insanlara anlatsınlar.
Benim mi görevim, beş vakit namazında olan bir insana, "sadece İslam haktır" diye nefes tüketmek. Tamam, bir Müslüman olarak herkesin görevi ama kardeşim, her hafta cumaya giden şu insanlara "yolsuzluk haramdır" demenizi isteyen yok siz de ya!..
"İslam'dan başka hak olan din yoktur, Nursi ve Gülengiller halt etmiş!" deyin yahu!!!
Yeter artık! Adam İngiliz askerleri olan Anzaklar'a "bir nevi şehit" diyecek, sen diyanet olarak bu konuda bugüne kadar hiçbir açıklama yapmayacaksın.
"Sait Nursi, İskilipli Atıf gibi bir haindir" demeyeceksin.
Namazsız, niyazsız, Cuma'sız bir adama "bediuzzaman" diyeceksin.
Allah'a ait bir sıfatı, bir faniye vereceksin.
Hıristiyanlarla birliği savunuyor, "mutlak dinsizliğe karşı Hıristiyan ruhanileriyle ittifak" diyor. Adam anlayacağınız "NATO ve ABD" diyor, başka bir şey demiyor. 5 bin şakirdiyle Kore'ye "savaşa" gidecek kadar, damardan Amerikancı?
Bu adam insanımızın inancına bir virüs gibi girmiş, ne yazık ki. Siz Gülen ile "mücadele" ettiğinizi sanırken, Gülen'in dini ve inancı Nursi üzerinden yayılmaya devam ediyor.
Dostum, arkadaşım Naci Bey, misafir bulunduğum şehirde, bazı tipleri sohbet edeyim diye benimle tanıştırıyor. Dilinde maşalahı, inşallahı eksik etmeyen biriyle dün konuşunca, "FETÖ'nün diyalog dini tutmuş" dedim, kendi kendime.
Namaz kılan bu beyefendi Nursi'ye toz kondurmuyor. Gülen'e ise "darbeyi yaptıysa" diye şartlı bir şekilde güya eleştiriyor. Ama aslında ne Gülen'i eleştiriyor, ne Nursi'nin Anzak'ı cennete koymasına karşı çıkıyor. Ne de hıristiyan ve yahudiye İslam'ın kafir" dediğini kabul ediyor.
İçinde ne kadar "diyalog" zehri varsa kusuyor. Ayet okuyorsun, "Allah katında din İslam'dır" diye, hiç tınmıyor. "Sait Nursi dediyse bir hikmeti vardır" diyor. Ayette hikmet aramıyor ama Nursi'nin SÖZLER'inde hikmet arıyor.
Gülen'in "üç büyük din" safsatasını, bize "iman" diye savunuyor.
Bu bir kişi mi?
Böyle milyonlar var. Kendini "Müslüman" zanneden ama Yahudi ve Hiristiyanlar hakkında Müslüman gibi düşünmeyen "diyalogcu" kafalar, "o da din-bu da din" dibi bir inanca sahip olanlar, hep Nursi ve Gülen eseridiler.
Bunlar, değil Kudüs, Mekke ve Medine gitsin umurlarında değil. Bunlar İzmir, Bursa gitsin dertleri değil. Çünkü bunlar, kalplerinde "diyalog" fitnesiyle imanları çalınmış yığınlar. Yahudi ve Hıristiyanı "kurtulmuş" görenler, tabi ki "vatanı satmak günah değil" diyecekler.
Bunlar, "vatan dayak yemediğim yerdir" dediklerinde, iktidar mensupları bunlara "hocaefendi" diyorlardı. Şimdi Sait Nursi'ye "bediuzzaman" dedikleri gibi.
"Diyalog ta hedef Türk vatandır" diyen Haydar Baş Hoca ne kadar haklıymış.
Kalplerine "diyalog" fitnesi girmiş olanlar, "maşallah, inşallah" demelerine rağmen, birer Hıristiyan azize benzemekteler. 20 yıldır elinizdeki bu gazete, tüm bu gerçekleri yazmasına rağmen, ülke bir 15 Temmuz görmesine rağmen, halen uyanmayanlara yazıklar olsun.
Gülen ve Nursi olayı din değil, "paralel din" yoludur. ABD'nin "Gülen" kazığını görüp, Nursi kazığını örtmek, "bi daha" kazıklanmak için değilse, nedir?
İhanetin Gülen ve Nursi yüzü birlikte görülmeli.
Müslüman'ı "diyalog" ile yani "Üç Büyük Din" veya "İbrahimi Dinler", "ilahi dinler" palavralarıyla; tepkisizleştirerek, robotlaştırarak, etkisizleştirerek, Kudüs'te "Tanrının Krallığı" kuruluyor.
Bugün Kudüs, ama bilin ki yarın Mekke ve Medine?
Ayrıca, tabi ki, bütün bir Türkiye?
Tanrı Krallığı, Türklerin yok edilmesiyle kurulacak. İçinde diyalog kaçmış, hiç kimse Türk değil, bunu böyle bilin ve "80 milyona bir şey olmaz" diye sakın kendinizi kandırmayın. Bize bir şey değil, çok şey oldu, haberimiz yok.
NATO casusları "âlim" olmuş daha ne olsun!