Sayın Davutoğlu Ahmet, içine düştüğü Gayya kuyusunun bilmem farkında mı? 12 yıllık AKP iktidarının sorumsuz politikalarının, faturası bir bir kendilerine kesilecek. Dışişlerinde ektiklerini de şimdi başbakan olarak kendisi biçecek.Artan işsizlik, bağıra bağıra gelen ekonomik krizin sonuçları, batacak bankaların sorumluluğu, kendilerine mal edilecek. Ee, doğrusu bunları da hak ediyor. Nede olsa o "bu hökümetin en böyük" bakanıydı! Boy olarak söylemiyorum. Boy olarak zaten 'Uzun Adam'la kimse boy ölçüşemez ama BOP olarak Davutoğlu'nun ondan aşağı kalır yanı yok. "Uzun Adam" BOP'un birinci adamıysa, Sayın Davutoğlu Ahmet, ikinci adamı sayılır. Bir de "fidan" var tabi ama onun daha zamanı gelmedi! Büyümesi gerek!Şu sıralar çok yoğun olmalı!Koskoca "Süreç", bir fidana asılır mı?Maazallah eğri meğri kalır!Konumuz değil ama bizim oralarda fidan eğri yetişirse, sap bile yapmazlardı. ABD'yi ekonomik krize sürükleyen Mortgage sistemini, AKP iktidarının işbaşı yaptığı ilk yıllarda öyle bir allayıp pulluyorlardı ki, anlatamam. Hiçbir yetkili kalkıp da "Bu sistem Amerika'yı batırdı, siz ne yapıyorsunuz?" diye sormadı. Yandaş kanalların bir tek, "Noel Baba ülkemize gelmiş, herkese ev dağıtıyor" demedikleri kalmıştı.Vatandaşı banka kredilerine yönlendirdiler. İnsanlar 20 yıllık kredilerle kendilerini "rehinli" evlerin sahibi sandılar. "Rehinli" diyorum çünkü ev bankaya ait. Ödemeler tamamlandıktan sonra, kendilerinin olacak. 20 yıl olması da çok manidar!İnsanları sanırım 20 yıllığına susturmak istediler. Daha doğrusu "rehin" aldılar. Her ne yapılırsa herkes gıkını çıkarmadan, sussun istediler. Öyle de oldu. Belgesellerde izlediğimiz sırtlanlar tarafından yenen ceylanın kendini izlemesi olayı aynen vuku buldu. Koca bir millet ve devlet yendiğini ve tükendiğini sadece izledi. İntihar etti desek yanlış olmaz.İktisadın cahili adamlar "Türkiye'de işler çok iyi çünkü bankaların işleri tıkırında" demişlerdi. Bunlara göre bankalar ayaktaysa işler tıkırında. Millet batmış umurlarında değil. Yeter ki bankalar yaşasın. Bankaları yaşat ki, iktidar yaşasın!Şimdi batma sırası bankalarda? Milleti batıran bankalar niye batsın diyeceksiniz. Haklısınız. Onları da bir batıran çıkıyormuş demek. Yandaşlara servis edilen tüketici kredileri geri ödenmeyince bankanın içi boşalır ve batar. Neyse önümüzdeki günler bu gümlemeleri duyarsınız. Sayın Davutoğlu Ahmet etrafında kimseleri bulamayacak o vakit. Nasıl bir oyuna getirildiğini, o zaman anlayacak. Hem hükümeti hem Köşk'ü idare edeceğini ima eden "Uzun Adam" o sıralar hiç ortalarda görünmeyecek. Neyine lazım, yangın yerinde ne işi var!"Çaldıysa beni çaldı ulan?" diyenler, meydanlarda ilk tencere kaldıranlar olacak. İktidar "Gezi" günlerini bile arayacak. Pusuda sessizce bekleyen muhalifler, harekete geçecek Soylu'su, Kurtulmuş'u, Arınç'ı ellerindeki mavi boncukları yerlere saçıp, demeçlere koşacaklar. Sonrada hep birlikte tarih sahnesinden silinip gidecekler. Ancak olan millete olacak. Devleti büyük yaralar almış, ekonomisi bitmiş, itibarı sıfırlanmış, işsizlik tavan yapmış, iç barışını ve iç güvenliğini yitirmiş bir vaziyette kurtarıcı dilenecek. Siyasi Hızır'ını duymazdan ve görmezden gelen bir toplum, rahmet bulur mu bilmem. Bana kalırsa önce bi güzel bedel öder. Bütün bu olacakları Prof. Dr. Haydar Baş Bey, belki binlerce kez hatırlattı. Hatırlatmakla kalmadı, bir damla su isteyen milletine adeta okyanuslar sundu. Onun milleti için yazdığı Milli Ekonomi Modeli bugün dünyanın yarısı tarafından uygulanıyor. Kalan yarısı ise uygulamak için gündemine aldı. Ya biz?..Durmak yok sürünmeye devam!..
Siyasi Hızır'ını duymazdan gelen toplum, iflah olmaz