Dursun bu hayasızca akın!

 

AKP’nin “millet çeşitliliği” yolunda aldığı mesafe, herkesin malumudur. Toplu taşımayı kullandığınızda, bunu daha net görüyorsunuz. Suriyelilerden tutun da Afganlılara, Afrikalılara kadar ne ararsanız var. Artık olay hükümet politikası olmaktan çıkıp, devlet politikası haline gelmiş.

TSK, sosyal medya hesabında “Nevruz” kutlaması yapıyor milletin adını vermeden “asil milletimizin 21 Mart Nevruz Bayramını kutlarız” diyor. “Asil Türk milletinin” diyebilir ama diyemiyor. Bunun yerine “milletimizin” diyor. AKP Genel Başkanı gibi…

Yine TSK, “milletimizin hizmetindeyiz” ifadesi ile bir görsel paylaşılmıştı geçen gün. Görselde asker doktor, Afrikalı bir çocuğu muayene ediyor. Sanırım görseli hazırlarken, Türk çocuğu bulamamışlar!

Askeri hastaneleri kapatan iktidar, askeri doktor reklamı yapıyor.

Devletin kanalı” bildiğimiz TRT’de “Alişan” kod adlı programcı, Türk kadını ile bir Afrikalının evliliğini, doğan melez çocuklarını resmeden bir görsel ile paylaşıp, çiftin “aşklarını” konu ediyor. Türkler ile Afrikalıların beraberlikleri, sevimlileştiriliyor. Her faturadaki  TRT payına “vergi” ödediğim para haram olsun.

Siyasal İslam, Türk insanının başörtüsü üzerinden iktidar oldu, sonra  başörtülüleri büyük ölçüde değiştirdi dönüştürdü. “Baş örtüsü var ama ahlak örtüsü  yok!” dedirtecek tarzda, tiktokçu bir nesil türetti.

Yarım yüzyıldır bütün değerler üzerinde oynayarak, ülkeyi yabancılara peşkeş çekti. Topraklarını sattı, vatandaşlığını sattı, güvenliğini sattı, ahlakını sattı, yetmedi şimdi de namusunu satıyor. Zihniyetten bahsediyorum, özel veya tüzel kişiliklerden söz etmiyorum. Uygulanan politikadan bahsediyorum.

Türk evladı üniversitelere girmek için, ta çocukluk yaşlarında sınavlarla boğuşurken,  Afrikalılar, Suriyeliler, gelip o üniversitelerde sınavsız okuyorlar.

“Karabük Üniversitesi’nde 12 bin yabancı uyruklu öğrenci var. Bunun 6 bini Afrikalı…” diye övünmüştü rektör bey. Şimdi bu üniversitede genç kız ve genç oğlanların HİV virüsü kaptıkları konuşuluyor. “İslam” diye yola çıkanlar, ahlaksızlık getirdiler.

Ekonomi bozulur, düzeltirsiniz ama ahlak bozulursa, düzeltemezsiniz.

Neden mi?

Ahlak bozulursa, nesil bozulur. Neslin bozulması, milli güvenlik sorunudur. Gerçi milli güvenlik mi kaldı artık!

Türkiye’nin en büyük milli güvenlik sorunu  BOP’u uygulayan AKP politikalarıdır. Ve AKP’yi, sırtta tutan meclisteki mevcut partilerdir. Onlar da, BOP’un içindeler.

“Kim var ki!” diyerek Zelensky gibi bir komedyene verilen oylar, Ukrayna’yı yok etti. Ülkenin başına bela mı seçtin, yönetici mi seçtin dikkat etmek gerekir. Ülkelerin işgal şekilleri de farklı. Ukrayna topla tüfekle ve satılık yönetimlerce yok edildi. Türkiye’de göçlerle ve kukla yönetim anlayışlarıyla yok ediliyor.

Devlet milletini korumakla mükelleftir. Millet de, devletini yaşatmakla… Milleti “çeşitli” yaparsan, nesli bozarsan, millet olmaktan çıkar. Millet olmaktan çıkıp, sürü haline gelir. Sürünün de devleti olmaz. Sürüye bir ”çoban” görevlendirirler. “Çoban” kaval çaldıkça sürü uyur.

ABD’nin oyunlarına karşı, oyun geliştirmezseniz, figüranları desteklerseniz, “bi daha! bi daha!” seçerseniz, “ayrılamazsınız” diye ağlarsanız, “Türk Milleti” kavramını rüyanızda bile duyamazsınız.

Ey “devlet aklı” nerdesin!

Seni artık göremiyorum!

Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş…” nerdesin!

İkinci “terör açılımı” yapılacak, nerdesin!

Vatan evlatları asker ve polisler, açılacak yeni hendeklerde can verecekler, nerdesin!

Nesil, Afrikalı p!çler doğuracak, nerdesin!

Ey bu ülkenin  dindarları!

Çocuklarınızın iffeti, sâfiyeti peşkeş çekiliyor, “eğitim” adı altında kurulmuş düzeneklerle. Dün çocuklarınızın eğitimleri için sözüm ona “başörtüsü mücadelesi” verdiniz, birileri sırtınızda yürüdü, elinizden her şeyinizi aldı. Bugün o “örtü” altında, namuslarınız peşkeş çekiliyor, suspussunuz!

Namus erkek için de kadın için de aynıdır. “Er bozulursa aile bozulur, hatun bozulursa ulus bozulur”  Türk’ün ata öğüdü, unutulmamalı…

Fransız askeri Maraş’ta Türk kadının örtüsüne-namusuna el uzattı, Sütçü İmam çıktı, o eli kırdı. Maraş’ın kurtuluşu böyle başladı. Artık düşman, asker olarak gelmiyor, kaçkın olarak geliyor, ipini koparan olarak geliyor.

Yabancı istilasından şikayet edenleri, “Yabancı Düşmanı”  olarak damgalanmaktalar. Bu bir savaş taktiğidir. Asla korkmayın. Bizim istiklal marşımız “korkma!” der.

Korkmuyoruz.

Korkmayacağız.

Artık;

Dursun bu hayasızca akın!

 

 

 

3 YORUM

Devrim Suna Kılıç

Korkmuyoruz

Korkmuyoruz... Ancak Her sey BOP icin Ve Her sey rant icin

Alper Yigitalp

Kanayan yara

Kalemine aklına sağlık. Kanayan yaraya parmak bastin. Sahi nerde bu devlet aklı... Olsaydı böyle olmazdık. Yıllardır gördüklerimiz Atlantik aklından başka bir şey değil.

Ayşe Türkan

TSK

Asker artik oturup tivit atıyor! Eski Türkiye de Türk ordusu vardı

YORUM EKLE

You may also like...