Kent Lokantaları Kanal İstanbul’u yendi!

Nihayet 31 Mart Yerel Seçimleri de yapıldı. Seçimin sürpriz sonuçları, herkesi şaşırttı. Genel seçimden 9 ay sonra, vatandaş, iktidara ciddi bir ders verdi.

KK aday olduğunda, “Kılıçdaroğlu’nun CB aday olması, Erdoğan’ın kazanması demektir. Türkiye kurtulmazsa da, CHP, Kılıçdaroğlu’ndan kurtulur” diye yazmıştım. Dileyenler, 4 Şubat 2023 tarihli yazımı okuyabilirler.

Yazının linkini bırakıyorum: https://www.millibasin.com/6li-masa-akpye-calisiyor/

Tam da öngördüğüm gibi yaşandı gelişmeler. Seçimler oldu, Erdoğan kazandı ve KK da CHP’nin başından gitti. Yeni Genel Başkan Özgür Özel liderliğinde bir yerel seçime girildi. Yazıyı yazdığım dakikalarda kesin sonuçları belli olmamasına rağmen, CHP büyük bir fark ile birinci parti oldu.

İmamoğlu ve Mansur Yavaş, büyük farklarla tekrar İstanbul’un ve Ankara’nın başına geçtiler.

Mansur Yavaş’ın başarısı mı?

Ekrem İmamoğlu’nun başarısı mı?

Yoksa her ikisinin başarısı mı?

Ne oldu da, genel seçimden 9 ay sonra, böyle bir sonuç çıktı?

Bu saydığım isimlerin, elbette böylesi bir sonuçta başarıları ve de katkıları var. Ancak iktidarı ezip geçecek düzeyde, kesinlikle değil. Bir kere bu isimleri, aldıkları sonuçlardan dolayı alkışlamak boynumuzun borcu… Her iki ismin de, seçim başarısı sonunda yaptıkları kucaklayıcı açıklamalar, bu başarıyı analarının ak sütü gibi hak ettiklerini gösterir.

AKP kazansaydı,  bu gece yine çalınan Dombra’larla uykusuz kalmış, şımarık davranışlarla sinirlerimiz bozulmuştu. Dombra kaybetti, beyefendilik kazandı!

Bu seçim zaferinin kahramanları emeklilerdir. Emekliler, açlığa mahkûm edildi ve aşağılandılar “Evlere kitlenmeli” dedikleri emekliler, AKP’ye ağır bir ders vererek, Türkiye’nin kaderini tayin ettiler. Hiçbir şey eskisi gibi olmaz artık. Halk yoksulluğu iliklerine kadar hissediyor.

Kent Lokantaları Kanal İstanbul’u yendi!

Kanal İstanbul küresel bir projedir. İmamoğlu kazansa bile devam eden siyasi davayla görevinden alınıp, meclis çoğunluğu AKP’de olduğu için, sonuç yine AKP’nin olur!” diye de yazmıştım, başka bir yazımda.

Ancak bu da mümkün görünmüyor. AKP’nin belediye meclis üyeliğinde çoğunluğu elde edemediğini görüyoruz, kesin olmayan sonuçlara göre. Yani, AKP’nin bu hesabı da bozuldu. Erdoğan’ın konuşmasından, sonuçları kabullendiğini görüyoruz.

Sadece emeklilerin etkisi mi?

Hayır.

Ekonomi o kadar kötü durumda ki, vatandaş, kendilerini duymayan iktidara, sesini duyuracak başka bir yol bulamadı. “Açız” diye bağırıyor insanlar, iktidar sahipleri “TOGG var“, “SİHA var” diyor. “Uzaya adam gönderdik” diyor. Tok, açın halinden anlamıyor. İşte şimdi anlarlar!

Ayrıca vatandaş, tehdit edildi. “Yerelde bize oy vermezseniz, hizmet alamazsınız” dendi. Vatandaş, “yahu biz başımıza iktidar değil, bela seçmişiz!” dedi.

Dahası, tuttukları uyduruk “cemaat” liderlerinden “cumhur ittifakından başkasına oy caiz değil” fetvaları aldılar. Allah’ın dini yerine Saray’ın dini dayatıldı. Aç ve yoksul bırakılmış halk, “sizler Müslüman’sanız, biz değiliz!” noktasına geldi. İsmailğa-Cübbeli-Menzil’i sandığa kilitledi.

İktidar, halkın yoksulluktan inim inim inlediğini, hep duymazdan ve görmezden gelmeye devam etti. Başörtülü kadınların “bizi artık Müslümanlar değil, gavurlar yönetsin!”  veya “namaz kılanlar değil, kılmayanlar bizi yönetsin” demeye başladılar. AKP’nin yıllardır dini kullanmasından,  insanımız dinden de soğudu.

Açlığı ve yoksulluğu iyi okumak lazım.

“Tencerenin devirmeyeceği iktidar yoktur” demişti Demirel. İşte bu gerçek yaşanıyor. İmamoğlu’nun Kent Lokantaları, İstanbul’u Kanal İstanbul’dan kurtardı. Mansur Yavaş’ın faaliyetleri hakeza öyle…

Kibirlenmeyen, halkına bağırmayan, kendini halktan biri olarak gören, değerleriyle çatışmayan, kamplaştırmayan bu iki isim, Türkiye’nin yeni liderleridirler artık. Son seçimle liderliklerini bir daha kanıtladılar.

AKP dönemi bitti!

Bu iki liderin üzerinde, artık büyük bir sorumluluk var. Seçimden sonra yüz binler Anıtkabir’e gittiler, fark ettiniz mi? Aslında vatandaş, bu seçim sonuçlarıyla önemli üç mesaj verdi. Birincisi Suriyeliler… İkincisi ekonomi… Üçüncüsü ise Atatürk’te birlik…

Türk siyasetinde hesaplar, alt üst oldu.  Vatandaş bu isimlere,  Türkiye’yi yönetme görevi verdi.

İmamoğlu ve Yavaş, eski sisteme dönme kararı verip, biri CB, diğeri başbakan olarak anlaşırlarsa, Saray’dan yönetim yerine, Başbakanlık ve Köşk Sistemine, yani parlamenter sisteme dönerlerse, Atatürk çizgisine ülkeyi taşırlarsa, Türkiye kurtulur.

Londra’da  kredi ararlarsa, krediler “açılım” karşılığında verilirse, AKP’den bir farkları kalmayacağı gibi AKP’yi dahi aratabilirler. “Kürtçü” söylemlerle bir yerlere yaranmaya çalışmak, millete ihanet olur.  CHP’ye tarihi bir misyon ve fırsat verilmiştir, bunu hakkıyla değerlendirmelerini, her vatandaş gibi bekliyoruz.

Bu sonuçtan bir başka faktör de, Fatih Erbakan’ın YRP’si. Bu ve diğer bazı partileri de, başka bir yazıda değerlendirmek için, müsaadenizi ister, ülkemiz için hayırlı olmasını dilerim.

4 YORUM

Alper Yigitalp

Katılıyorum bu güzel tespitlere

Tespitler şahane...CHP’ye tarihi bir misyon ve fırsat verilmiştir. Bu fırsat değerlendirilmeli yoksa kaos kapıda... Açlıktan büyük tehlike yok

Aslı Töre

Mansur bey cb olsun

Yorumunuzu merak ettim. Ve yazmışsınız teşekkürler. İmamoğlu na güvenmiyorum. Mansur bey sağlam... Cb olmalı...

Harun Koçak

Bu yazıyı okumalilar

Sayin Mansur ve Ekrem beyler bu yazıyı okumalilar. Gelen dalga, yoksulluk dalgası, çaresizlik dalgası mutlaka iktidar a hazırlanmalılar

Hasan Taşkan

Hayırlısı olsun

Eğer Ekrem imamoğlu da, Tayyip bey gibi yabancı devletler'in kankası olarak DEVAM ederse, (ingiliz diplomat ile olduğu gibi) Ekrem bey ve ekibinin milli ve manevi yönü zayıf olduğu için, sizin de dediginiz gibi Akp den beter eder ülke yi. Rabbim sonumuzu hayr eylesin.

YORUM EKLE

You may also like...