Pazar sabahı "Yeni Türkiye"nin(!), yeni(!) Başbakanı Davutoğlu Ahmet Konya'nın Hadim ilçesinde konuşuyor. Konuşmasına asansör faciasında hayatını kaybeden işçilere, rahmet dileyerek başladı. Ölen işçilerin şehit olduğunu iddia ederek, mitinge katılanlardan Fatihalar göndermelerini istedi.Yeni Başbakan dini, imanı kullanma konusunda eskisini bile geride bıraktı. Bu mübarek(!) neredeyse her cümlesinde Allah diyor! İşin sırrına vardılar!Allah de, bu milletin değil ekmeğini, istersen canını al! Kaynaklarını ecnebilere peşkeş çekmeye devam et!Topyekûn ülkesini sat, devletini lav et!Toprağının başkalarına ait olduğunu iddia et!Hatta NATO'ya ait olduğunu gözlerinin içine baka baka ilan et!Gıkı çıkmaz!Ülkesini "Allah" diyerek parçala, parçalanıp bölündüğünü, yok olmakla karşı karşıya kaldığını hiç anlamaz!'Sevr Türkiyesi'ni geri getir, üstüne "Yeni Türkiye" etiketini bas pazara sür, yemezlerse namerdim!Cambazın eşeği boyayıp "yeni" diye satması misali?Satılan eşek olunca, eşeğin "ben yeni filan değil eski eşeğim. Beni sadece boyadılar kör müsünüz?" diyecek hali yok ya? Boyaya kananlar daha eşekse, eşek naspın!Sözümüz meclisten dışarı tabi!* * *Asansör faciasında, hayatını kaybedenleri Sayın Davutoğlu Ahmet hemen şehit ilan etti. İnsanın neredeyse asansöre doluşup şehit olası geliyor!Devletin görevi bu mu? İhmallerden sonra ölenleri şehit ilan etmek? O zaman ölümlere sebep olanlar da melek oluyor!Öyle saçma şey olur mu? Şehit veya değil, bu icranın başı olanları sorumluluktan kurtarır mı?Devletin görevi ölenlerin şehit olup olmadıklarını ifade veya iddia etmek değil. Dersiniz adamlar "Kiramen Kâtibin" melekleri? Yahu size ne şehit olup olmadıklarından!Devletin görevi ölenlere Fatiha göndermek değil, sorumluları bulmak ve hesap sormaktır. Devlet, öldürmek için değil yaşatmak için vardır. Ne hikmetse bu mübarekler(!) hep öldürmeye talip görünüyorlar.Asrın faciası sayılabilecek Soma Maden Faciası'nda 301 vatan evladı toprağa gömüldü. Sorumluların hesap vermeleri ise Allah'a kaldı. Günlerce ölen bu insanların şehit olduğu anlatılıp durdular. Elbette şehitler. Kimse bunu inkâr edemez. Bana kalırsa bu iktidar döneminde ölen, bütün Müslümanlar şehit hükmündedir. Çünkü üstlendikleri küresel projeler, bu milleti yaşatmayı değil, öldürmeyi hedefliyor.Bu projelere karşı olanlar hiç korkmasınlar, yataklarında bile ölseler şehittirler. Kaldı ki; asansörde, madende veya ihmaller zincirinin başka bir halksında ölsünler de şehit olmasınlar, bu mümkün değil.Ancak ölenleri şehit ilan ederek, şehitliği pisliklerini örtmeye kimse kılıf yapamaz. Ölenlerin şehit olduğunu dillendirmek halkın veya diyanet'in görevidir. Eğer bir iktidar kendi vazifelerini, sorumluluklarını bırakıp ta; kendini ihmaller sonucu ölenlere sadece Fatiha okumaya, ölüye ağlamaya indirgerse, adaleti kim sağlayacak? Sorumluları kimler adaletin karşısına çıkaracak?* * *Koskoca bakan, 301 maden işçisinin "güzel" öldüğünden bahsetmişti. Madem "güzel ölüm" önden buyursunlar. Başka bir ülkede bu kadar büyük bir olay karşısında iktidar, tasını tarağını toplayıp giderdi. Ama bizde, iktidarın sorumsuzluğundan ölenlerin "güzel" ölümünden bahsedenler, tekrar "sağlam irade" ile iş başına getirildiler."Güzel" ölümler de devam ediyor tabi!Milletin ölüm meleği oldular!Kim ne derse desin, iktidar bu milletin Azrail'i oldu!Politikalarıyla Türk milletinin ve devletinin Azrail'i oldular. Millet "Cengiz" oyunlarıyla alınan ihalelerde, torunların ve yandaşların asansör veya maden ocaklarında onar yüzer can verirken, devlet "özerklik" kıskacında son nefesini vermek üzere?Yakında Türk milletine, şöyle toptan bir Fatiha okuyacaklar!"Yeni" dedikleri parçalanmış ve bölünmüş Türkiye'dir. Türkiye'nin Fatiha'sı çoktan okundu. Türkiye'nin 'kırkı'nı bile çıkardılar. Şehit mi yoksa başka bir şey mi oldu, bak bunu pek söylemiyorlar. Bana kalırsa şehit olmadı. Çünkü oturup ölmeyi bekleyenler, şehit olmazlar. Murdar olurlar ama bunu söylemeye dilim varmıyor.
Türkiye'nin Fatiha'sı çoktan okundu!