Ehl-i Beyt turnusol oldu!
"Müslüman'ım" diyenin imanlı mı, imansız mı olduğunu ayırt etmede, birinci ölçü oldu adeta.
İman ve küfür arasındaki, kalın çizgi!
Hele de şu günler?
Ekranlarda öyle tipler görüyor, öyle sözler duyuyoruz ki, Ebucehil veya Ebulehep canlı yayına çıkmış sanıyorsunuz!
Şii'yi "İslam dışı" gösterme uğruna, Peygamberin soyunun devam etmediğini söyleyenler bile var.
Ebulehep ve Ebucehil peygambere "ebter" dediler. Yani "soyu kesilmiş" dediler. Allah peygamberini müdafaa ederek "soyu kesik sizlersiniz" dedi.
Allah'ın "Huv el ebter" dediklerini şimdi ekranlarda görüyoruz. Neymiş, "Arap kültüründe soy, kız evlat üzerinden olamaz"mış!
"Allah olur" diyor, bunlar "olmaz" diyor.
Ebucehil veya Ebulehep kültürü demiyor da, "Arap kültürü" diyor soysuz!
Peygamber ve nesline kin duyana Kur'an "soysuz" diyor, ben değil!
İnanmayanlar Kevser Suresi'ne bakabilirler.
Allah için soyun devamı çok mu zor?
Kâfir-Müslüman fark olsun diye imtihan işte.
Âdem'i yoktan var etmeye de, şeytan "ım-cım" etmişti. Allah, "balçığa ruh üflediğimde Âdem'e secde et" buyurduğunda, şeytan kalıba takılmış arıza çıkarmıştı!
Resmen çamura saplanmıştı.
Henüz Âdem olmamış, toprak ve çamura saplanmıştı.
Daha da çıkamadı oradan, halen çamur içinde debeleniyor. Şeytanın çocukları da çamur içinde debelendikçe, peygamber nesline bile çamur sıçratıyorlar.
Ehl-i Beyt'te diğer sahabeler gibiymiş. Peygamberi görene "sahabe" diyen anlayışın çürüklüğüne
bakar mısın?
Uhud'ta peygamberi terk eden üç yüz münafıkta sahabeydi o zaman. Hâşâ?
Ne kadar geniş meşrep sahabe anlayışı bu böyle!
Ulan bizi dinlemiyorsunuz, bari Allah'ı dinleyin be!..
Allah Ahzap-33'te "Allah Ehl-i Beyt'ten her türlü pisliği kaldırmıştır" buyuruyor. "Onlar, ter temizdir"
diyor.
Çamur, temizden ne anlar!
Bazıları da "Ehl-i Beyt'i kabul ediyoruz" diyerek sayısını artırıyor. Sanki kendi elinde hadsizin?
Hatta ölçüsüzün biri, "iman eden herkes Ehl-i Beyt'ten" diyerek işi iyice sulandırıyor.
Sanki orası ahır da, kendi gibi bir sığır eksik!
"Seçilmişliği" bu beyler ne anlıyor, acaba?
Başkan seçmek mi?
İnsanlar bir araya gelir ya başkan seçer, ya muhtar? Yahut da başına bela seçer!
Allah'ın peygamberlerinin seçilmiş olduklarını, anladıklarını sanmıyorum. Allah peygamber haricinde, Ehl-i Beyt'ini de seçmiştir. Tathir, Meveddet, mübahale ve Ebrar ayetleri, bunu ortaya koyuyor.
Hakkında ayetlerin olduğu seçilmişliği kafa almıyor da, hiç ayet ve hadisin konusu olamayan "suniliği", bize "yol" diye anlatıyor ahmak
herifler.
Allah taşı bile seçmiş, sana ne?
Erkeksen dönme Hacer el Esved'e!
Müslüman'san döneceksin, değilsen zaten dönmüşsün bir yere?
Allah, zamanı seçiyor.
Allah, insanı seçiyor.
Allah mekânı seçiyor.
Kâbe bunun için var. Mübarek ay ve geceler bunun için var.
Zilhice'nin dokuzuncu günü bunun için var?
Ehl-i Beyt niye seçilmiş olmasın?
Sayısı neden beş olmasın?
Çatlasanız da beş kişi, patlasanız da beş kişidir.
Dünya bir araya gelse, bu altı
değil!
Peygamberin mübarek abası altında, kendisi ile birlikte beş kişi vardı. Oraya girmeye çalışan efendimizin eşi Esma annemiz, efendimiz tarafından eliyle itilerek "Ya Esma sen hayır üzeresin" buyurması, Hamse-i âli aba'nın özel bir şey
olduğunu gösterir.
ABD'nin İsrail projesi için seçilmiş olanların, Allah'ın Ehl-i Beyt projesi için seçilmişleri anlamalarını elbette beklemiyoruz. Bizim amacımız, ABD seçilmişlerinin, Allah seçiminin üstünü örterek Müslüman'ı Şii ve Sünni ayrımına tabi tutmasını engellemek.
14 asır sonra peygambere "soyu devam etmiyor" diyen soysuzlara, "soysuz sizlersiniz!" demek, şeytanı taşlamaktır.