Kardeşimi aradım, "ne var, ne yok?" diye.
Üzgündü.
Nedenini sordum.
"Çarpıldık" dedi.
Özürlü bir çocuğu var, kardeşimin. Çocuğun annesinin hesabına devlet bir miktar para yatırıyor. Kadını , "biz polisiz, hesap bilgilerinizi kontrol edeceğiz" diye arıyorlar ve hesabında olan iki bin lirayı çekiyorlar.
Hırsızlarda ki şu pişkinliğe bakın ki, sonra, kardeşimi arayıp, "eşinin hesabında ki parayı alıp, sizin adınıza hayır yaptık. O parayı yemedik. Zekâtına say!" diyorlar.
Hem de üç kez arıyorlar.
Şu kepazeliğe, şu yüzsüzlüğe ve şu pişkinliğe bakar mısınız?
Hırsızlık nasıl da aklıyorlar. Din duygularını kullanarak tepkileri nasılda milimize ediyorlar. Milletin parasını yürüt, sonra onunla hayır yaptığını iddia et!
Zihniyet olarak, hiç yabancısı olmadığımız bir hırsızlık diye düşünüyorum.
Yürüt, sonra, "cami, han, hamam" de!
"İmam- Hatip parası" de!
"Zekât" de!
Hırsız paralarla yakalansa, eminim, "bunlar hayır parasıydı" diyecektir. Bazıları fetva bile verirler "hayır için yürütülen paraların hırsızlık değil" diye.
Ülkenin hırsızları da yetişmiş canım!
Hırsızlıkta bir çığır açıldı!
Bütün hırsızlar o yolda yürüyor artık!
"Dindar nesil" yetişmedi ama "iyi" bir hırsız nesil yetişti!
Sadece "hayır" için çalıyorlar!
Kim ne derse desin, bu ülkede hırsızlık "aklandı" kardeşim.
Yolsuzluk paklandı!
Elin parasıyla "hayır" yapma zihniyeti, bana hiç yabancı gelmedi nedense!
Neyse?
Kardeşime geçmiş, başına gelmeyenlere ders olsun diyorum.
İnşallah, o sabinin parası hırsızların soylarını kurutur.
Kandırılma acısı çok kötüdür. İnsanın içine oturur. Ama kandırıldığını anladığı vakit?
"Bi daha, bi daha" kandırılanlarda, kandırılmak alışkanlık yapar. Kandırılmaya alıştığı için de, kandırmayacak yüzde, hiç haz etmezler.
Kandırmanın başına bir "adalet" eklenirse ne olur?
"Adalet ve Kandırma" olur!
"Adaletle kandırma mı olur?" Diyeceksiniz.
Olur, anam olur!
Hem de bal gibi olur!
Olmadı mı?
Olmuyor mu?
"Adaletle" kandırma olur!
Devlet ile kandırma olur!
Allah ile kandırma olur!
Kur'an kaldırarak kandırma olur!
Her türlü kandırma olur!
"Lafın tamamı deliye söylenir" aslanım!
Ben, KİTABIN ORTASINDAN zır deliye konuşmuyorum ki.
Sen anladın!
Haksız mıyım?
Her şey ortada?
"Devlet" deyince, kadıncağız anasının evlenmeden önceki soyadına kadar saymadı mı? Paracıklar "vakıf" diye, "ayakkabı kutusuna", af edersiniz hırsız kutusuna dolmadı mı?
Doldu.
Allah'tan hırsız "Allah" diye işe başlamadı!
Yine insaflıymış!
Soyduktan sonra mağdurenin kocasına "vakıf" dedi!
O kadar olur!
"Allah" diye soymaya başlasaydı, biraderin evi bile gitmişti.
"Allah" diyerek ülke götürüyorlar alimallah!
Nere götürüyorlar?
Cehennemin dibine!
Bazılarını ikaz ederdik de, bize, "ülke yerinde, bir yere gittiği yok" diye cevaplar verirlerdi. Birden bi öküzü hatırladım da, kusura bakmayın ondan sinirlendim!
Ülkeyi bir yere götürmüyorlar ama üzerinde yaşayanları götürüyorlar.
Bak, şekil a'da olduğu gibi!
Milyonlarca insan göçmen oldu, dört yıl içinde. On binleri denizlerde boğuldu. Yüz binlerin namusları kirletildi. Aynı şeyler ülkemiz de olmaya başladı. On binler ilçeleri, mahalleleri terk etmeye başladılar bile.
"Allah" diyerek kandıranlar, bilmem farkında mısınız, şimdi "bayrak" diye kandırıyorlar. Eski "pkk sevicileri" sosyal medya üzerinden hep "vatan-devlet-bayrak" diyorlar, şu günler. CIA bir "çözüm süreci "daha dayatsa, bilmem o bayrakları nereye saklayacaklar!
Kandırma işinde "usta"lar ya!
Mesela biraderin eşine gelip bir daha "devlet" deseler kanmaz. "Biz polisiz" diye yırtınsalar yutmaz. Uyandı çünkü bu zararın ardından.
Kandırma işinde ustalaşmış olanlar, ısırmak için yeni yeni delikler açmayı çok iyi biliyorlar.
Bayrakları yerlere attılar, kazandılar!
Göstermelikte olsa, omuzlara aldılar, yine kazandılar!
"Öcalan gibisi yok" dedi kazandılar!
"Öcalan'a ölüm" dediler, gene kazandılar!
" Kazandıranlarda bir arızalık var" diyeceksiniz. E valla ben arızalıkları artık sayamıyorum bile. Normal şartlarda bikere kandırılan, bi daha asla der. Ama "bi daha, bi daha" diyerek, tepinenlerin oranı ortada.
Ne diyelim, Allah sizi çarpılmak için yaratmış!
Çarpıl kardeşim!
Bir kere değil, on kere çarpıl!
Çarpıl çarpılabildiğin kadar!
Sürün sürünebildiğin kadar!
Amma velâkin, millet teknesinde ne yazık ki hep birlikteyiz.
Allah, dahli olmayanları Hızır'ı ile korusun! Amin.