Bir, "hayvan" değerlendirmesi de, ben yapayım dedim!
Hayvan deyip geçmemek lazım!
Hele hakaret işlerinde, hiç kullanmamak lazım!
Hayvanlar için bizim oralarda "ağzı, dili, yok" derler.
Aslında ağızları da var, dilleri de. Kendi dillerinde Allah'ı zikrederler. Onların dilini bilen insanlar bile vardır. Yunus'un "Süleyman kuşdilin bilir dediler" dediği Süleyman Peygamber hayvanların dilini bilirdi mesela? İnsan-ı kâmiller de bilir. Hacıbektaş'ı Veli ve Abdal Musa Hazretlerinin, bu konuda bir sürü menkıbeleri var.
Rivayete göre Sultan Peygamber olan Süleyman(A.S) kuşları sarayına çağırmış. Hüdhüd kuşu gelmemiş. Gelmediği gibi "kafamı bozmasın gelip sarayını başına yıkarım" diyerek, elçi ile bir de tehdit göndermiş.
Peygamber Süleyman titremiş, "bir kuş bu cesareti nerden bulur" diye merak salmış ve kuşun ayağına kadar gitmiş.
Sormuş: Sarayımı nasıl yıkarsın?
-Millete ait olan topraktan, gagamla bir parça getirip sarayın damına bırakırım. Sarayın, ağırlığına dayanamaz yıkılır, gider.
Süleyman peygamber, gerekli mesajı alır ve kuşun hangi perdeden konuştuğunu anlar.
Ya, kuş deyip geçmemek lazım!
Zikrettikleri hakkında ayet var.
Vahşi hayvanların bile zikrettiği ifade edilir. Ayette var bu konuda. "Yerde ve gökte ne varsa her şey Allah'ı zikrederler" buyruluyor.
Ve yine Yunus'un, "Dağlar ile taşlar ile çağırayım mevlam seni/ Seherlerde kuşlar ile çağırayım mevlam seni" şiiri, meşhurdur.
Hatta en meşhurunu hatırlatayım size:
"Aşıkı Yezdan, der Allah Allah
Talibi irfan, der Allah Allah
İnsu cin daim, kullukta kaim
Vahşi ve haim, der Allah Allah"
Bu şiirde de vahşi hayvanların zikrettiğini anlatılır. Aslan ve geyiği bir kucakta gösteren Hacıbektaş minyatürünü hatırlıyorsunuz. Hatta aslanların sırtına binerek yolculuk yaptığı dahi söylenir.
"Hayvanın ağzı dili yok" Anadolu ifadesi, hayvan kötü söz söylemez, hayvan haram yemez manasındadır. Yoksa onların zikri de var, namazı da. Demek ki, "hayvanlar namaz kılmaz" veya "namaz kılmayanlar hayvan olur" diyemeyiz.
Hele siz, önce insan namazı kılın!
İnsan namazı kılan;
Çalamaz.
Soyamaz.
Ezemez.
Helal olmayanı, yiyemez
İnsan namazı kılan;
Dilsiz şeytanlık yapamaz.
Güce boyun eğemez!
Kuş bile saraya boyun eğmedi, "senden büyük Allah var" dedi. Marifet sahibi Süleyman titredi. Kükremedi. "Kuş" deyip geçmedi. Kuşu konuşturanı gördü ve O'na teslim oldu.
Öyle Saray'da oturmakla olmuyor. Sarayda "kul" gibi oturmak böyle bir şey. Yani sarayda kul olmak başka, saraya kul olmak saha başka?
Kuş bile kul olmadı be!..
Sen diyorsun, "namaz kılmayan hayvandır" diye? Hayvan dile gelse, benzetmenden davacı olabilir!
İnsan namazı kılalım!
İslam namazı kılalım!
Yoksa duymadık mı "namaz bütün kötülüklerden korur" ayetini? "Vay o namaz kılanların haline" ikazı, namaz kılanları titretseydi, İslam alemi bu halde olur mu?
Namaz kılıyor;
Çalmaya, "gördün mü?" diyor.
Soymaya, "kim gelse soyacak" diyor.
Namaz kılıyor;
"Zinaya-domuza" savunma yapıyor.
Faize "kar payı" diyor.
Bu nasıl namaz hacı?
Namaz kılıyor;
BOP'a "kurtuluş" diyor.
İsrail'e "dost" diyor.
"Soykırım yaptınız" diyenlere "jest" yapıyor. Veya yapanlara destek veriyor.
ABD'ye üs veriyor, verenlere "ümmetin lideri" diyor?
Sormak istiyorum: İslam namazı kıldığınızdan emin misiniz?!
Bu ülkede neden hep boş konuşulur!
Bir zamanlar, "laik olmayan insan olamaz" denmişti. Şimdi de, namaz kılmayan insan olamaz" dendi.
Bende diyorum ki "çalan, soyan Müslüman olamaz" buyur, buna ne diyeceksiniz!
Hatta ülkeyi besmele ile satanlar, kaynakları peşkeş çekenler, ülkeyi NATO'ya teslim edenler, ABD'ye sayısız üsler verenler Müslüman olamazlar!