ABD, Suriye yönetimini "demokratik" bulmadı ve devirmeye karar verdi. Bunun için, dünyanın dört bir yanından getirdikleri teröristleri, bu ülkenin üzerine saldı.
Suriye, ağır bir "darbe" aldı.
Milyonlarca Suriye halkı, mülteci oldu.
Yüz binlercesi öldü.
Yüz binlercesi kayıp.
Ne dedik: Meşru Suriye yönetiminin yanında durmalıyız. Meşru bir devlete saldıranlar, Suriyeli olamazlardı çünkü. Şimdi hepimizin, "meclisine ve halkına saldıranlar Türk askeri olamazlar" dediğimiz gibi?
Onlarda Suriyeli olamazlardı. Ama ABD, onlara "Suriyeli muhalifler" dedi. Bizde ABD'nin dediğini dedik. Hiç düşünmedik, yarın, ABD bizim başımıza aynı şeyi getirirse ne yaparız diye.
Olaylara ABD gözü ile bakmaya, meseleleri ABD ağzıyla konuşmaya kendimizi öyle kaptırdık ki, Suriye Devleti'nin güvenlik güçlerine saldıranlara "Özgür Suriye Ordusu" dedik.
ABD'ye bağlı olunca demek "özgür" olunuyormuş!
Şimdi ABD, ister misin bu FETÖ'cülere "Özgür Türkiye Ordusu" desin!
Der mi der!
ABD işi bu kardeşim!
Yanına İngiltere'yi, Fransa ve Almanya'yı aldı mı, bitti bu iş. Batı ülkelerinden hangisi bizi tutar?
Hiç.
En sağlıklı değerlendirmeyi Rusya yaptı. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova "NATO, birlik üyesini muhtemel tehdit konusunda uyarmadı. En büyük askeri yapı olan ve güvenlik konusundaki çalışmalar için her türlü imkâna sahip olan NATO, Türkiye'nin ve bölgenin güvenliğiyle ilgili tehdit hakkında tek bir bilgi dahi vermedi" dedi.
Yani sadece biz olayın ABD'den habersiz olamayacağını söylemiyoruz, NATO kafaya sahip olmayan herkes söylüyor.
Ülkede yediden yetmişe herkes, FETÖ darbe girişiminin ABD işi olduğunu, düşünüyor. Ama iktidar, gerçek faile karşı ürkek hareket ettiği için, insanlarda bunları dillendirmiyor. "ABD" veya "İncirlik" diye ağzından kaçıranlar olunca da Beyazsaray anında, iktidara "ağır ol" diyor.
Keşke, Türkiye'nin bütünlüğünün Suriye'nin bütünlüğünden başladığını görebilseydik. Irak'ın bütünlüğünden başladığını, anlayabilseydik. Ne gördük, ne anladık!
Meşru Suriye Devleti'nin, Merkezi Irak Hükümeti'nin yanında olmak ile bugün, NATO-FETÖ Darbe girişimi karşısında AKP iktidarının yanında olmak aynı şeydir.
Suriye Devleti'ni yıkmak isteyenlere karşı bir duruş ortaya koymayanların, FETÖ Darbe girişimine karşı duruş ortaya koymaları bana çok inandırıcı gelmezse de, ülkem adına yine de seviniyorum. "Suriye, Irak'ı ve Libya'yı görmediler ama Türkiye'yi gördüler" demek istiyorum.
Bir yönetimi beğenip, beğenmemek ABD'nin haddine değil. Bu o ülkelerde yaşayan halkların, tercihidir. ABD'nin hevesine uyup, komşuların yönetimlerini devirmek için, "Eğit-Donat" işlerinde bulunamayız. İnşallah ders alırız!
Putin, "Suriye'nin bütünlüğü Türkiye'nin bütünlüğü, Türkiye'nin bütünlüğü Rusya'nın bütünlüğüdür" dedi. Çok isterdim ki, bizim iktidarlar da meseleye böyle bakalar?
Yine de iktidarda umutluyum. Eğer iktidar; "Şangay Beşlisine bizi alın!" demeseydi, "Çin Füzesi" arayışına girmeseydi, ABD'nin NATO kılıfıyla Türkiye'yi Rusya'ya karşı Karadeniz'de bir oyuna sokmaya zorlamasa ve Türkiye buna direnmeseydi, bu kalkışma şimdi olmazdı.
Şimdi olmazdı diyorum, dikkat edin!
Darbe girişimi önlendi ama darbe almaya devam ediyoruz. Bundan sonrasına çok dikkat etmek gerekir.
En kötü yönetim bile darbeden iyidir.
Özgürlüklerimiz mi, vatanımız mı!
Bence, vatanımız ve bütünlüğümüz?
OHAL'de gerçekleri görelim!