Dininizi, imanınızı, ramazan şeytanlarında koruyun derim!
Bize çocukken, ramazan ayında şeytanların bağlı olduğu söylenmişti. Ama ramazanda ortaya çıkan şeytanları ve şeytanlıkları görünce, antibiyotiğe dirençli mikroplar gibi ramazana dirençli şeytanların da, var olabileceğini anladık.
Peşinen söylüyeyim: Kimseye "şeytan" demiyorum!
Üzerine alıp da, kimse bir şeytanlığa kalkmasın!
Ben iyi bir gözlemciyimdir. Bir tanıdığım, çocukluğundan beri oruç tutar biliyorum. Sol düşüncenin üniversitelerde popüler olduğu, hatta "dinin afyon" sayıldığı yıllarda bile oruçlu olmayı başarmış biridir.
Bir dönem, iyi bir "komünist" olmuş, yine de orucunu bırakmamış. Yani adamın orucu bırakmasını şeytan başaramamış, "komünist" olmak oruç bıraktırmamış, ta ki, bir ramazan şeytanı dinleyinceye kadar.
Ramazan şeytanı, olaya damardan girmiş!
"Orucu bırak" veya "oruç gereksiz" filan diye olaya girmemiş. Tam tersi, orucun farz olduğunu anlatarak, oruçtan koparmış. Neymiş efendim, sahura bu kadar erken kalkılmazmış!
E, kaçta kalkılır?
Anlattığına bakılırsa, güneşin doğmasına yakın bir zamanı tarif ediyor. Dinleyince, keşke komünist kalsaydı, bari oruç tutardı diye düşündüm. "Ak" oldu, "Osmanlıcı" oldu, oruç ta gitti. Adam olaya kendini öyle bir kaptırmış ki, ne anlatsan boş!
Ekranlarda, "alternatif" veya "paralel" imsakiye oluşturarak, orucu sulandıran ABD-ul- Aziz bir tip, komüniste oruç bıraktırdı anlayacağınız.
Başka ne tipler var, ne tipler!..
Bir tanesi gündüz otelcilik yapar, akşamları "din" diye hikâye okur. "Ömer geldiği an önünden bir kara sinek geçti. Ömer sineğe baktı. Sinek heybetinden korktu yere düştü!.." şeklinde sap saman sözler. Bir fon müziği eşliğinde, saatlerce uyutulur insanlar.
Oracıkta izleyenler ne akşam namazı için yerlerinden kalkarlar, ne teravih için? Uyuşturucu çekmiş gibi büyülenip kalmışlar öylece. Böyle bir dine "afyon" diyenleri, kınamam bak!
Amerikan dini, afyon gibi olur elbet!
Uyutan din!
Otelci dini!
İşleri uyutmak çünkü.
"Kızlı-erkekli" kucak kucağı oturmuş süslülerin, yalancıktan akıttıkları birer göz damlası olursa, kameralar anında zumlayıp, sözde Hatip'in hesabına "para-puan" olarak eklenir.
Herkes memnun!
Uyuyan, uyutan, seyreden, seyrettirenler, ama herkes!
Hangi birinden söz edelim. Bir ara, ağlayan hoca pek revaçtaydı. Şimdi ABD'de gülen oldu. Bi ağladı mı milyonlar "himmet" diye dökülürdü ortaya. Hey gidi günler hey!
"Ne oldum değil, ne olacağım" diyeceksin!
Bu kadar şarlatan, şovmen içinde sen gel de Allah'ın dinin anlat!
Adam dönüp bakmıyor bile. "Haram" de, "günah" de? "Çalmak yedi göbekten çıkar" de? Adam şeytanını süslemiş, çıkarmış ekrana, toptan çalışıyor. Perakende satışa tenezzül bile etmiyor. İzleyici neresiyle izliyor bunları, ben gerçekten anlamıyorum.
Yahu insanda göz denen şey, bu kadar mı işlevsiz olur!
İnsan bu kadar mı kör olur!
İslam kiminde "siyaset", kiminde "ticaret", kiminde çakma tarikat, kiminde şalvar,yanmaz kefen ve terlik!..
Allah'ım kusacağım!
Oysa İslam;
Ahlaktır.
İbadettir.
Terbiyedir.
Vefadır.
Kardeşliktir.
İslam ele, bele, dile hakim olmaktır.
Elinden dilinden diğer insanların emin olduğu kimsedir Müslüman. Daha peygamber olmadan "Emin" sıfatı almış bir peygamberin ümmeti, nasıl bu kadar güvensiz olur, Allah'ım!
Ekran şeytanlarından kendinizi koruyun!
Sahur vakti adam vaaz ediyor güya. "Dinler" diye söz başlıyor. Hak olan din bir tane, "dinler" de neyin nesi demeden daha, dinden çıkarsınız benden uyarması? Dinlerarası diyalog damardan verilmeye devam ediyor çünkü.
Çok dinlilik, en büyük dinsizliktir. "Allah'lar" olmayacağına göre, "dinler" nasıl olur? Anlayacağınız, hedef sadece oruç değil. Asıl hedef vatan ama din üzerinden geliniyor.
İslam'ı Baş Hoca'sından dinleyin derim!
Selametle…