Rusya'ya mektup üstüne mektup salıyorlar.
Adeta yalvarıyorlar.
"Biz ettik siz etmeyin" diyorlar.
İktidarın iki başı, Rusya'ya mektupta birbiriyle yarışıyorlar adeta. Biri Putin'e yalvarıyor, öteki Medvedev'e?
Hani ne oldu, "Eyy Putin!" seslenişleriniz?
"Gerekirse göğüs göğse" savaşacaktınız?
Ekonomik olarak savaş sana!
Bunlar böyle işte!..
Elin adamı devlet adamı, bunlar gibi "muhtar bile olmazken" ABD'nin BOP'undan çıkıp gelmediler ki!
Uçağı vurulan onlar olduğu halde, ne sokakta bağırdılar, ne caddede zırvaladılar. Ne miting konusu yaptılar, ne iç siyaset malzemesi.
Devlet gibi davrandılar, devlet adamına yakışır gibi açıklamalar yaptılar. Soğukkanlı davrandılar.
Ambargosunu koyup beklediler. Şimdi öttürüyorlar, bizimkileri!
Turizm dibe vurunca, oteller saltığa çıkınca, "yandım Allah!" demeye başladılar. Şimdi Rusya'nın kapısında ağlaşıyorlar. Hani Rusya dayanamazdı!
Türkiyesiz yapamazdı!
Rusya'nın başında devlet adamı var, Türkiye'nin başında belediye adamı!
Fark ortada? 14 yıl ülkenin başında ama diploması yeni soruluyor.
Dünya da bu kadar çapsız bir iktidar var mı?
Bu kadar öngörüsüz, bu kadar kör, bu kadar sığ ve bu kadar cahil cesaretli bir iktidar, emin olun bu gezegende yok.
İktidar böyle de, medyası farklı mı?
Omurgasızlıkta solucanı bile geçtiler!
Rusya'nın uçağını vurdular şak şaklıyorlar. Rusya'nın şimdi önüne yatıyorlar, yine şak şaklıyorlar.
Nasıl olsa, "yahu birkaç ay önce ne dediniz, şimdi ne diyorsunuz?" diye sorgulayacak bir okur tabanları yok. Ne versen, yiyecek, hazmedecek bir kitle?
Hemen yeni pozisyona göre "dönme" tecrübe ve becerilerine sahipler. İktidar ve medyası böyle de, taban farklı mı?
Ne gezer!
Farklı olsa daha derdimiz ne!
Ölçü yok.
Ayar yok.
Çizgi yok.
Omurga yok.
Adalet yok.
İnsaf yok.
Merhamet yok.
Yok ta yok!
"Durmak yok, yola devam" diye koştukları BOP'tan yolun sonunda, düştükleri "stratejik" çukurda, günlük yaşıyorlar.
"İçimizde ki beyinsizler yüzünden" Rusya'ya değil, dünyaya rezil olduk, ülke olarak!
Türkmen Dağı'na giderken, elde ki Kilis'ten, Hatay'dan olacağız!
Umurlarında mı?
Bir kere hiç öyle bir dağ yok. BOP'a "İslam" deyip nasıl dini-dar avanakları kandırdılarsa, "Türkmen dağı" diyerek de, "Çinli" diye İstanbul'da Japon döven çakma milliyetçileri kandırdılar.
Suriye'de Türkmenleri kandırıp Esad'a isyan ettirdiler, Irak'ta Türkmenleri güvendirip, Barzani'ye teslim ettiler.
İşleri güçleri kandırmak!
Bu kadar kandırılırlar ama bir o kadar da kandırırlar, anlamış değilim!
Gâh Kur'an gösterip kandırırlar, gâh bayrak gösterip kandırırlar! "Açılım" der kandırırlar, "mücadele" der, yine kandırırlar!
Rusya'yı da kandıracaklarını sandılar. Adamın uçağını vur, sonra NATO'nun arkasına kaç!
Bununla yetinme, havadaki pilotu vur, savaş suçu işle, şimdi de mektup yazarak işi kotaracağını san!
Mektup devri mi kaldı!
Dünya görmemişler!
Dur bakalım Esad'a nasıl yalvaracaklar!
"Bütün sorumlusu Davutoğlu" demekle, işten yırtacaklarını sanıyorlar. Hep öyle alıştılar çünkü.
Şimdi resmen "Rusçu" oldular!
Rusçu öyle değil, böyle olunur işte!
Sen Türk milleti için bir tez yaz. Güneydoğuluyu kazanmak için "vatandaşlık maaşı" vermeyi planla. "Milli Paralarla Ticaret" önererek, ABD dolarına sömürülmenin önüne geçmeyi projelendir.
Kaynakları devletleştiren model oluştur. İktisadı "kaynaklar sınırsız" diye, yeniden tanımla.
Rusya, bütün bunları alsın. Tezin sahibini Duma'sında ağırlasın. "Türk Düşmanı" dedikleri Jirinovski başta olmak üzere Rus parlamenterler "Ne Mutlu Türküm Diyene" desinler. Sen kalk, bunları başarmış Haydar Hoca'ya "Rusçu" de!
Allah adamın belasını verir!
Adama Rusya'nın eşiğini yalatır!
Teziyle, aklıyla, ilmiyle el öptürene "Rusçu" denmez bre rezil, basiretsizlik sonucunda ha böyle eşik öpmeye "Rusçu" denir.
İsrailci, AB'ci, ABD'ci olduktan sonra birde "Rusçu" olmak, tam da bu iktidara ve avenelerine yakışır. Çünkü bunlar her şeyci oldular ama Türk olmadılar!
Oysa Prof. Dr. Haydar Baş, Türk doğdu!
Müslüman-Türk gibi yaşadı.
Dünyaya sırtını döndü, dünya ayaklarına serildi.
Doğu'da peşinde koştu, Batı'da?
"Ne AB, Ne ABD" dedi. Sadece "Bağımsız Türkiye" dedi. "AB, dağılacak" dedi, dağılıyor. İngiltere'ye yalvarıyorlar "ayrılma" diye. İsviçre, hiç girmedi. Haydar Baş'ın "vatandaşlık maaşı"nı vermek istedi, halk "ihtiyacımız yok" dedi.
Türk iktidarının başı, Haydar Baş olsaydı, Türk milleti bu zillette olmazdı.
Kendi düşen ağlamaz!