Suriyeliler İsrail için vatandaş yapılıyor!

“Suriyelileri vatandaş yapacağız” açıklaması,  bayram öncesinin en önemli gündem bombasıydı. Ve sonra, Alucra’da ki helikopter kazası? Kaza sadece gündemi bölmedi, yürekleri de böldü ve parçaladı. 

Allah, yaralılara şifa, yakınlarını kaybedenlere ise sabırlar versin. Yaşadığınız ülke Yeni Türkiye ise “zifiri karanlıkta” acılar çekmeye devam edeceksiniz ne yazık ki?

Çünkü vaktinde yapılması gerekenler yapılmadı. Oy vererek kurtaracağımız ülkemizi, şimdi can vererek dahi kurtaramıyoruz. Çözümü olmayan partilerimize sarıldığımızın onda biri kadar, ülkemize sarılsaydık bu günleri görmezdik.

Ve yine parti liderlerimize bağlı olduğumuzun onda biri kadar, vatanımıza bağlı olsaydık, şimdi ülkemiz bağımsız olacak, bizler güven içinde yaşayacaktık. 

İktidarın sırtlandığı küresel projelerde, desteklediğimiz muhalefet partilerinin “sağ” veya “sol” omuzlar verdiklerini ısrarla görmezden geldik. Şimdi, partilerimizin üzerinde siyaset yapacakları bir vatan dahi olmayacak bu gidişle. 

Karanlığın tam ortasındayız yani? Düşen helikopterin, gerçekten bir arızanda mı veya bir pilotaj hatasından mı düştüğüne, nedense tam inanamıyoruz. Beni Alucra’dan arayan bir okurum, “helikopter köy üzerinden o kadar alçaktan uçtu ki, köye düşecek sandık” dedi. Belli ki, kalktıktan hemen sonra düşmeye başlamış helikopterin kahraman pilotu, ağaçların üzerine düşmek ve az zayiat vermek için çok uğraş vermiş.

Öyle ise helikopter sisten düşmedi. Her ne olduysa, kalkış öncesi olmuştur. Nedense bana Eşref Bitlis olayını hatırlattı. Elbette olay, tüm yönleriyle araştırılıyordur.  Ölenlerin ruhları şad olsun. Gelelim asıl konumuza: Yani Suriyelilerin “vatandaş” yapılması konusuna?

Hemen söyleyelim ki, Suriyelilerin vatandaş yapılması konusu, daha Suriyeliler Türkiye’ye gelmeden planlanmıştı.

Nerden mi biliyorum? Anlatacağım, az sabredin!

Hatırlayalım, ortada Suriyeli yokken çadırlar kurulmuştu. Van depremzedelerine gitmeyen prefabrikler, Suriyelilere hazırlanmıştı. Suriyeliler adeta kırmızı halılarla karşılanmışlardı.

Suriyelilerin yedikleri yemeklerin bile paralarını ödemeyip “gidin Tayyip Erdoğan’dan alın” dedikleri günleri hatırladınız mı?

Ha, işte o günlere gidin! “Bu pişkinlikte neyin nesi!” dediğimiz günlere? Sığınmacıların, “bizlere, Esad’a isyan edin, Türkiye’de sizlere ev, iş ve vatandaşlık verilecek dediler”, dedikleri o günlere gidin!

Ve işte o sözlerin “vatandaşlık” kısmı yerine getiriliyor. 

Peki, sığınmacılara verdikleri sözleri mi tutuyor iktidar?

Hayır. Olay, sadece basit bir oy hesabı mı yoksa?

Emin olun, yine hayır! Yani işin içinde bir oy hesabı var elbet ama mevzu sadece oy değil.

Öyle ise ne? 

Suriyeliler, İsrail için “vatandaş” yapılıyor!

Hangi İsrail? Elbette, Büyük İsrail?

“Yahu kardeşim sende, her şeyi Büyük İsrail’e bağlayıp durma!” dediğinizi, duyar gibiyim.

Asıl sizler, hiçbir gelişmeyi İsrail dışı yorumlamayın derim!

Türkiye, bölgede “kıpırdayan her yaprağın” İsrail eksenli olduğunu görmedikçe, kendine kurulmuş “kumpası” asla çözemez. Suriye’nin Kuzeyi, Büyük İsrail için boşaltıldı. Bunu niye anlamazdan geliyoruz! Kazanılmış bir sonucu, ABD ve İsrail, heba eder mi sandınız?

Başbakan’ın “Esad ile barışacağız” mesajına karşılık, Sayın Erdoğan’ın “Suriyelileri vatandaş yapacağız” açıklaması, bir “üst akıl” yönlendirmesidir. İsrail ile “dost”, Esad ile düşman olmayı, iktidarın düştüğü basit bir ikilem olarak görüyorsanız, büyük fotoğrafı görmüyorsunuz demektir.

Bu, ABD’nin, İsrail’e verdiği “güvenlik” garantisinin bir sonucudur. ABD ile kavga görüntüsü veren iktidarın, “derinlerde” nereye yüzdüğünü iyi görmek lazım.

Suriyeliler yurtlarına, bir daha dönemeyecekler.  Göreceksiniz. Bunu buraya yazıyorum: AKP iktidarı Esad ile barışacak ama Suriyeliler Türk vatandaşı olduktan sonra.

AB ile mülteci anlaşması ne olacak diyorsunuz? O anlaşmaya iki taraf da inanmadı zaten. “Paralar gelmezse, Suriyelileri otobüslere bindiririz” şantajına niye boyun eğilmedi sanıyorsunuz?  İşin iç yüzünü, Türk milleti hariç, bütün dünya biliyor.  Peki, Suriyeliler vatandaş olursa ne olur?

Ben ayrıntılara girmeden, sadece en önemli iki büyük sonucu söylemek istiyorum.  Bir: İsrail, Arz-ı Mev’ut yolunda en büyük ilerlemesini gerçekleştirmiş olacak. IŞİD ile yapılan “temizlik”, Türkiye tarafından korunmuş olacak.

İki: Türkiye’nin on yıl sonra, “nur topu” gibi bir “Arap sorunu” çıkıverecek. Bize dayattıkları “Kürt sorunu” az geldi, bir de “Arap Sorunu” dayatacaklar!

Şimdi bir soru: İkiz yasalarına imza koymuş bir Türkiye, 3 milyon sığınmacıyı üç şehre dağıtsa ve bu şehirler de Antep, Kilis ve Hatay olsa, ilk referandum da bu şehirler elden çıkar mı, çıkmaz mı?

Hesap bu.

Plan bu.

Vatandaşın yüzde 90’nın üzerinde karşı olduğu anketlerce belirlendiği bu konu, meclise bir “torba” içinde gelirse, inanın geçer. Bize her BOP, torba içinde gelir zaten!

İktidar ve bu derbeder muhalefetin içinde bulunduğu mevcut meclis aritmetiği, ülkeyi “torba” ve “çuval” içinde sürekli BOP’a sokmadı mı? Yeniden Bağımsız Türkiye için, şart olan vatandaşın azim ve kararıdır. Bunu bugüne kadar görmedik. Karanlıklar içerisinde “istikrarlı” bir şeklide ölmeye devam ediyoruz. Parçalanma ve yok olma da, işin cabası?

Ya “Haydar Baş” der kurtuluruz, ya da Büyük İsrail işinde “usta” olmuşların yarattığı karanlıklarda hep birlikte boğuluruz.

Suriyeliler İsrail için vatandaş yapılıyor!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön