Bu iktidarın icraatlarında mantık bulana aşk olsun. Süleyman Şah'ı bile yüzyıllar sonra yerinden ettiler. Diriyi yerinden eden, ölüyü bırakır mı?
Suriye'ye girmek için önce türlü türlü bahaneler ürettiler, sonra ansızın bir gece yarısı türbeyi alıp getirdiler. Getirdiniz, bari şöyle Ankara'ya filan getirin!
Yine sorunlu bir yere taşıdılar.
Süleyman Şah merhumun da, ellerinden çekeceği varmış!
Belli ki ileri de tekrar bir taşınma işi olacak. PYD'li Müslim'i İstanbul'da az mı ağırladılar. Şimdi O Müslim'in arkasında bir dünya var. Fırat'ın Batı'sı doğusu kalmadı?
Hıristiyan-Yahudi dünyası niye Müslim arakasında saf oldular dersiniz? Arz-ı Mev'ut tabiî ki?
Kürtler, bir Kürt devleti kurulduğunu sansınlar!
Ama gerçek farklı?
Sınırlarını Fırat'tan çizenler, sessiz sedasız amaçlarına ulaşıyorlar. Sur'a gönderilen kamyon dolusu silah yakalandı. Sur'a kadar nasıl geldi, Allah bilir!
Ve silahlar 2015 yapımı çıktı. ABD'den PYD'ye atılan balyalar, Sur'a kamyonla gelmiş baksana?
PYD'ye desteğini her fırsatta açıklayan ABD, bu hükümetle ortak ve üstelik NATO haricinde yeni üsler aldı, bu iktidardan. Rusya'nın uçağı düşürülmeden önce Rusya, "Türkiye'nin bütün endişelerine katılıyor ve Türkiye'yi destekliyoruz" açıklamasını yapmıştı.
İnsanın aklına olmayan sorular geliyor: Rusya'nın uçağını İsrail için mi vurdunuz?
Dedim ya, bir mantık bulmak mümkün değil. Dünyayı karıştırırlar sonra, "dünya bize karşı" diye yeni bir "mağduriyet" sömürüsü geliştirirler. Dünya da yalnızlaşmayı "değerli yalnızlık" diye tercüme ederler.
Gizli ajandalarında ne var, koştukları yola bakmadan anlamak mümkün değil.
Koca bir ülke savaşsız, nasıl ele geçer, bunların politikalarına bakın anlarsınız.
Üslerin devri normal şartlarda, bir işgal yaşarsınız, savaşır yenilirsiniz de, ancak ondan sonra olabilecekken, bizde mecliste izne bile gerek görülmeden gerçekleşti.
Irak ve Suriye'ninkinden farklı değil hava sahamız. Nerde o çok büyük "milliyetçi" beyler?
Kurtlarını mı bağladılar!
NATO veya ABD'ye "defol" diyen solcuları mı, "tekbirle" taşlıyorlar!
Allah'ım, dert bir değil ki?
Ülkenin bütün köşeleri ele geçirilmiş, bütün diri damarları kurutulmuş.
İngiliz derin devletinin işgal metodunu anlatan ajan eğitmeni Lord Crommer şöyle der:
"Bir ülkeyi ele geçirmek zor değildir. O ülkede halkın güvendiği, sözüne itimat ettiği, peşinde gittiği insanlar vardır. Askeri işgalin başladığı gün bunları garnizona toplarsınız, geri kalan halk yığınları posasıdır. O ülkeyi en az elli yıl yönetirsiniz?"
Şimdi İngiliz yerine ABD'yi koyun ve bu değerlendirmeyi bir daha okuyun. Garnizonda toplama yerini ise NATO'ya, AB'ye girme veya Beyazsaray'da kabul edilme olarak düşünün. Sonra Türkiye'ye birde bu gözle bakın. Müstevlilerin siyasi emellerinin, bir iktidar tarafından "AB kriterleri" ve "NATO" kılıfı olarak yutturulduğunu farz edin. Önünüze "Yeni Türkiye" çıkacaktır.
Ve bu Yeni Türkiye'de, türbe kaçırmakla alışkanlık halini gelen "kaçırma" işinin, şehirler kaçırmaya kadar vardığını görürsünüz!
Şimdi Şırnak ve Hakkâri'yi kaçırıyorlar, haberiniz var mı?
Belki ilerde Diyarbakır'ı kaçırırlar!
Olmadı, Diyarbakır'ın Sur kısmını koparıp kaçırırlar!
Dua edelim de, bazıları aklını kaçırmasınlar!
Gerçi olmayan şey, nasıl kaçsın ki!
Allah, ülkeyi toptan bunların elinden kaçırsın inşallah. Çünkü halktan ümidi kestik gayrı?
Toplum köşeleri, İngiliz garnizonlarına bağımlı hale getirilmişlerse, yapılacak çok bir şey kalmıyor. Kimileri şıhlarını, kimileri genel başkanlarını geçemeyip iktidar havuzunda, Atlantik'e balık oluyorlarsa işte bugünkü Türkiye'yi yaşarız.
Adam "milliyetçi" ömründe bir kez sorgulamaz bu "NATO ülkemizde ne iş görüyor" diye!
İmkânı yok!
Öyle sofu ki, ağzı kokmasın diye sarımsak yemez, günde yüzlerce defa "Allah büyük" der ama aklında ABD'den başka büyük kalmaz. Bu düzen, bu kafa ile devam edelim, ülkeyi toptan kaçıracakları bir yer aramazlarsa, namerdim!
Ama yok ki?
Cephede kaçan askerlere; "süngü tak, Allah Allah de!" komutu veren "Atatürk" dinsiz(!), türbe ve şehirleri kaçıran irade ise acayip Müslüman!
Aklınızı seveyim!