İktidarın Binali'si, "Allah da bizden yana" dedi.
İktidarı dinleyen, emin olun artık, imanını da kaybeder!
İktidarı savunma adına, iktidarın suç olmaktan çıkardığı "zinayı", kasaplık et statüsüne soktuğu "domuzu" savunan çok "İslamcı" ve dinci ile karşılaşmıştım.
"İktidarı savunabilirsin ama lütfen domuzu savunma" diye ikaz ettiklerim bazılarını ikna edemeyince, "peki o zaman sana afiyet olsun" dediğimi hatırlıyorum.
"İslam gelecek" diye yola çıkanların; ülkeden İslam'ı götürdüklerini, Müslümanlığı lekelediklerini artık, yandaşlar bile dile getiriyorlar.
Bu iktidar gelmeden önce ülkede namaz kılanların oranı yüzde kırk iken, şimdi yüzde 18 oldu diye, kendi köşelerinde yazıyorlar.
Her yıl namaz kılma oranı yüzde 2 azalıyor. İmam-hatip yetiştiren okullarda namaz kılma oranı yüzde 13 ise sen var, normal vatandaşı düşün artık!
Hiç ankete bile lüzum yok, mahallenizde ki camilere bakın, on yıl önceki cemaat var mı teravihlerde?
Oruç yine öyle? Ne kadar insan oruç tutuyor?
Namaz yok, oruç yok, ne kaldı geriye?
Aklıma yaşanmış bir hikaye geldi: Bizim köyde Çavuş lakaplı bir amca vardı. Öldüyse Allah rahmet eylesin. Askerde komutan ona sormuş "İslam'ın şartı kaç?" diye. Bu da düşünmüş, "ulan altı desem çok, iki desem az, bari üç diyeyim!" diye, sonra "üç" demiş.
Tokadı yemiş tabi?
"Vurma komutan sende oruç yok, bende de namaz, kaldı üç!.." diye savunma yapınca herkes gülmüş.
Adam haklı!
Yaşanan ve görünen İslam'a bakmak lazım!
Kaldı ki, oruçla, namazla da bitmiyor. Oruç ve namazla başlar her şey. Ayrıca Sayın Binali Bey'in kendi ifadesidir. "Biz iktidara geldikten sonra içki fabrikalarının sayısı iki üç katına çıktı" diyor.
Biz işin burasında değiliz.
İsteyen içer, isteyen içmez. İsteyen namaz kılar, oruç tutar. İsteyen bunların hiç birini yapmaz. Bu insanların kendilerini ilgilendirir. Herkes versin hesabını Allah'a? Ama biz bir durum tespiti yapıyoruz.
İbadetsizlik arttığı gibi ahlaksızlık da arttı. Ahlaksızlığı sadece fuhuş olara da anlamayalım. Ülkede "çalma", nerdeyse sevap olarak addedildi. Yolsuzluk, "çalmayın mı var?" sorusuyla o kadar hafife alındı ki, sormayın.
Sonuçta bu ülkenin yüzde 50'si, hırsızlığı, yolsuzluğu, sorun etmedi. Yapıldı veya yapılmadı ayrı bir konu, ama bir "hazım" sorunu yaşamadı. Bu çok kötü bir durum?
İslam ülkeleri ne hale getirildiler, bu iktidarın mataralarını su doldurdukları ABD askerlerince, bu nasıl Müslümanlık?
Irak'ı hatırlayalım.
Afganistan'ı?
Libya'ya saldırı için İzmir üssü kullanıldı. Libya lideri farelere bile reva görülmeyecek bir ölümle, öldürüldü. Bu iktidar işin neresindeydi dersiniz?
Her şeyde zeytinyağı gibi üste çıkarlarda!
Suriye'ye girmeyelim bile?
Halen, ülke ne kadar BOP'un içinde görüyor gözü olanlar.
Şimdi tüm bunların faili olan iktidar diyor ki, "Allah bizden yana", haşa sümme haşa!..
"Millet bizimle olmazsa, bunca yaptıklarımıza karşılık bizi indirirdi" diye düşünerek, yanlış yapmaya hep devam ettiler.
"Millet bizden memnun öyle ise doğru yapıyoruz" anlayışı alışkanlık yapmış olmalı ki, "Allah bize müsaade ettiğine göre demek doğru yoldayız" diye inanmaya başladılar.
İslam'ı yaşamak zor gelince, yaşadıklarına "İslam" diye inandılar herhalde!
Unutmayalım ki Allah, zalimlere de fırsat veriyor. Allah'ın müsaadesi kimseyi yanıltmasın.
Tarihte çok şah ve çok padişah böyle düşünüp helak olmuştur. "Peygamber gurura kapıldı biz kapılmadık" diyen iktidar, şimdi Allah'ın partilerinde olduğunu mu iddia ediyor?
Nedense şaşmadım!
Peygambere iftira, Allah'a iftirayı doğurur.
Ey ne diyorsun?
Açık konuş!
Hâşâ, Allah Ak Parti'li mi diyorsunuz!
Tövbe tövbe!!!