Çatma kurban olayım çehreni, ey nazlı hilal
Merhum Akif, senin için ne güzel söylemiş
Ama bizim sana bakarak söz söyleyecek yüzümüz yok.
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal demeye de, hakkımız yok.
Çünkü bu sözleri Akife söyleten bir milletin, adı bile bugün yasak.
Haçlı aşısı ile aşılanmış, çakma Müslümanlar Türk demenin ırkçılık olduğunu, ırkçılığın ise haram olduğunu vakvaklıyorlar Hepsi Ermeni, Gürcü, Arnavut veya Kürt oluyor, bu sevap Ama Türk olmak günahmış!
Bu hangi din böyle bilmek isteriz doğrusu
Türklüğü yasaklayan din, İslam olamaz. Türklük, İslam demek zaten
Nazlı Hilal!
Sana şu teminatı veremiyoruz:
Seni selamlamadan uçan kuşun, yuvasını bozacağım.
Seni selamlayanların, yuvalarını bozdular, zindanlara atılar. Kiminin ise, yuvalarına sızılarak şantajlara maruz bıraktılar.
Sana benim gözüm gibi bakmayanın, gözlerini oyacağım diyenlerin gözleri oyulmak için, fırsatlar kollanıyor.
Kıbrısta sana uzanan Rum eli boynundan vurularak, kırılmıştı. Sana o gün bez parçası diyenler, daha sonra Papalık konseyi misyonunun parçası oldular.
Artık sen, bazıları için Şehidimin son örtüsü veya kız kardeşimin gelinliği değil, üniversitenin tuğla örtüsüsün Seni selamlamak, bayramdan, bayrama O da belirtilen zaman ve mekânlarda Bunun dışında suç ve yasak.
Kimileri ise senin Öcalan paçavrası ile yan yana dalgalanmanın özlemi içindiler. Dinlerin kardeşliğinden sonra, sıra bayrakların kardeşliğine gelmiş olmalı. Batılı ve teslis inancını, Hakkın ve tevhit inancı seviyesine çıkarmaları belli ki, onları kesmemiş. Bu defa PKK paçavrasını, Türk bayrağının seviyesine çıkarmak istiyorlar.
Onlar seni, Atlantikin kahpe rüzgârı ile dallanacak bez sandılar. Oysa senin rüzgârın Semti Haremeynden eser.
Sen İmam Alinin eline aldığı sancağı temsil ediyorsun. Çünkü sende Onun uğrunda savaştığı İslamı temsil eden Hilal ve yatağına girerek ölümü göze aldığı peygamberi temsil eden, yıldız var.
Türk düşmanı Papanın, heykeli altında Haça Medeniyet diyerek, teslimiyet imzası atanlar seni anlayamazlar.
Sana Bize gül demiyoruz.Şiddet ve Celal bugün senin hakkın
Sana dalgalan sende şafaklar gibi ey nazlı hilal! diyemiyoruz. Çünkü senin dalgalanacağın, rüzgârın önüne haçlı duvarı ördüler. Dalgalanasın diye senin için rüzgâr ekmedik Fırtına biçmekten, korktuğumuzdan değil vallahi
Ama suskunluğumuz kıyamete gebe Bu kıyamet, Türkün kıyameti olmayacak. Türkü zincire vuran şaşkınların ve kefen biçen hadsizlerin kıyameti olacak.
Değil dünyayı, kâinatı kısrak ve nal sesi kapsayacak. Gemiler dağlarda yüzecek
Sura üfleyen, o günü İsrafil olmayacak. Hallaç pamuğu gibi atılan dağlar yerine, İsrail oğullarının dört bin yıllık, Büyük İsrail inşaatı olacaktır.
Yeniden Gök kubbe çadır, güneş bayrak olacak
Küresel beyler, Türkün atının nalları altında ezilecek.
İki bin yetmiş yılında Anadoludan çıkarılma hesabı yapanlar ve iki bin yirmi üçe Eyalet rüyası görenler, avuçlarını yalayacaklar.
Sen Türkün bayrağısın, tüten en son ocağısın. Yeter ki, başın öne eğilmesin