3.Dünya Savaşı kapıda!

“Türk askeri Kudüs’e!” tezahüratları, iktidar ve ortağını gaza getirmiş olabilir. MSB’nin “göreve hazırız” şeklinde bir açıklaması oldu. Sayın Bahçeli’nin de  “İsrail’e 24 saat mühlet verdiği!” şeklinde haberler dolaşıyor, sosyal medyada…

İsrail, İran’a “gel gel” yapıyor, İran gitmiyor. Lübnan’daki Hizbullah’ın da çok temkinli hareket ettiği görülüyor. Biden yönetimi, İsrail’i destekleme konusunda, resmen kafayı yemiş görünüyor. Netanyahu’yu konuşmaya gerek yok, kafa yok ki yesin!

Avrupa ülkeleri de, İsrail’i destekleme uğruna, ne yazık ki tam bir akıl tutulması yaşıyorlar. Hitler’in Yahudilere karşı girdiği pozisyona, şimdi onlar Filistinlilere karşı girmiş durumdalar. Kısacası tüm Batı, İsrail’in yanında… Filistin lehine bir söze, yazıya, hatta karikatüre dahi tahammülleri yok.

Gazze’de binalar yıkılırken, Batı’da değerler yıkılıyor. Yıkılan binalar yapılır ama yıkılan değerler yapılmaz. Aslında Batı’da değerlerin olmadığını biz biliyoruz ama bilmeyenler için söylüyoruz. Gerçek Batı’yı dünya şimdi seyrediyor.

Neyse, konuya geri dönecek olursak;

Rusya’ya karşı Ukrayna yanında savaşmayı göze alamadılar ama İsrail’in yanında bir savaşa karar vermiş görünüyorlar. İyi de bu savaş kimler arasında olacak? Batı’nın Müslümanlara karşı savaşına, haçlı savaşı denir. İsrail’in başını çektiği bu savaş, Haç-Hilal savaşı olmaz, Siyonizm-İslam savaşı olur. Ancak bu savaşta hedef ülkenin, Türkiye olduğu unutulmamalı.

“TSK Kudüs’e!” diyenler, küresel bir hesabın figüranları olduklarını anladıklarında, çok geç olabilir. 18 adasını Yunanistan’ın işgal etmesine ses çıkarmayanlar, Suriye’de vatan toprağı olan Süleyman Şah Türbesi’nde PKK paçavrasının dalgalanmasına söyleyecek sözleri olmayanlar, İsrail’e ültimatom veriyorlar. Tamam da, önce Kürecik’i kapatsanız!

ABD Ordusu Emekli Albayı Douglas Macgregor Türkiye hakkında şunları söyledi:  “İsrail’e asıl tehdit Türkiye’dir. Erdoğan Sünni ülkelerin lideri gibi Pakistanlılara yakın ve onlardan nükleer alabilir. 2 milyon asker sahaya sürer ve Türkler çok vahşi savaşçılar…”

Bu emekli askeri konuşturan iradenin, arka planını görmek lazım… Bahçeli, ABD albayının sözü ile gaza gelmiş olamaz. Türkiye’nin çöle çekilip, burada vurulduğunu düşünün. Türk askeri  çölde vurulduktan sonra, balkanlardan sökülüp atıldık. Tekrar çöle çekilip buralarda kırıldıktan sonra Trakya’dan, İstanbul’dan atılmak söz konusu olabilir. Türkiye’nin batısını söyledim, doğusunu söylemedim bile…

Sayın Bahçeli’nin “Önümüzdeki günlerde çok şey değişecektir, her şey değişecektir. Öyle gözüküyor. İnşallah Türkiye değişmez” sözü, hala gizemini koruyor. “Osmanlı olacağız!” hayaliyle izlediğimiz yanlış Suriye politikası, ABD ve Rusya ile bizi komşu yaptı. Bundan ders çıkartılmazsa eğer, “çok şey değişecektir” ve “Türkiye değişmez” diyemez kimse.

ABD’nin Mason Üstad-ı Azam’larının ilklerinden biri olan Albert Pike’in 15 Ağustos 1871 tarihinde yine başka bir Üstad-ı Azam olan İtalyan Giuseppe Mazzini’ye bir mektup yazar. Bu mektup, bugüne kadar yaşananlar ve bundan sonra yaşanacaklar açısından son derece önemli.

Sakalar-İskitler twitter hesabından da yayınlanan bu mektuptan, Pike, muhatabı Mazzini’ye hedeflerini ve amaçlarını şöyle açıklıyor:

“Aydınlanmacı/İlluminati düşüncenin amacına ulaşması için öncelikle bir dünya savaşı çıkarmalıyız. Bu sebeple; Rusya’da Çar’ı zayıflatıp, ateizmi ve Komünizmi hâkim kılmalıyız.

Casuslar vasıtasıyla  çıkaracağımız Birinci Dünya Savaşı sonrası, Komünist düzeni iyice inşa etmeliyiz ki, tüm hükümetleri yıkabilelim ve tüm dini düzenleri zayıflatabilelim.

Ardından, İkinci Dünya Savaşı’nı çıkarmalıyız ve bunu gerçekleştirmemiz için; Faşistler ve Siyonistler arasında savaşla sonuçlanacak bir gerginlik oluşturmalıyız. İsimleri Nazi olacak olan Faşistleri, savaş sonunda yok etmeli ve savaş sonrası Filistin’de Yahudilerin ana unsur olacağı İsrail Devleti’ni kurmalıyız.

 İkinci Dünya Savaşı sürecinde Uluslararası Komünizm mutlaka Hıristiyanlığı dengeleyecek bir güce ulaştırılmalı…

Üçüncü Dünya Savaşı’nı çıkarmamız için; İslam Dünyası’nın liderleri ve Siyonistler arasında ajanlarımız vasıtasıyla, ayrı düştükleri konular üzerinden gerginlik çıkarmalıyız ve bu savaş, Müslüman Arap Dünyası ve İsrail Devleti’nin birbirlerini yok edecekleri şekilde dizayn edilmeli…

Her şeyi yok etmek ve yıkmak isteyen Nihilist kitlelerin ve Ateistlerin önlerini açmalıyız ve müthiş bir sosyal çöküş provoke etmeliyiz ki böylece bu kanlı kargaşa ve vahşetin doğurduğu korku içinde mutlak ateizm etkisi ortaya çıksın… (Ateizm ve Deizm’den sonra) Bizler bu aşamada evrensel bildiriler yoluyla Lucifer’ın Saf Doktrininin ışığını insanlara vereceğiz…”

Her şey ortada…

Birinci ve ikinci dünya savaşları, planlandığı şekilde çıkıyor ve de istenilen sonuçlar alınıyor. Öylesine bir mühendislik var ki, hesap hiç şaşmıyor. 3.dünya savaşı için hesap şaşar mı sanıyoruz.

3.Dünya Savaşı kaçınılmaz artık!