Bahçeli aslında ne dedi?

Aslında iki üç aydır yazayım mı yazmayayım mı diye ikilem yaşadığım, bazı konular var. Yazmayayım dedikçe de, tahminlerimi doğrulayan beyanatlar ve gelişmeler üst üste geliyor.

Önce Leyla Zana, sonra, Ahmet Türk ve en sonunda da Demirtaş “çözerse Erdoğan çözer” dediler. Erdoğan neyi çözecekse artık… Hele de Demirtaş, Erdoğan’a karşı en sert muhalefeti yaparken, yelkenleri bu kadar indirmesi, ne manaya geliyor?

İnsan; “ne ayaksınız!” demeden edemiyor.

Türkiye, fellik fellik para arıyor ve eli boş dönüyor. Maliye bakanı Şimşek “para yok” diyor. Bu arada, Irak konusunda da ABD ile görüşmeler yapıldı. Irak yetkilileriyle de… Irak komşumuz ama Irak’la ilgili konuları  önce ABD ile konuşuyoruz. Suriye komşumuz ve Suriye ile ilgili konuları da yine hem ABD ile hem de, Rusya ile konuşuyoruz.

Ve “Irak tarafında sorunları kalıcı olarak bitiriyoruz” dedi, Sayın Erdoğan. ABD ile nasıl sihirli(!) bir formül üzerinde çalıştılar da, 40 yıldır bitmeyen “sorun” bitecekmiş. Öte yandan yukarıda saydığımız isimler ne biliyorlar da, bir merkezden talimat almışçasına, Erdoğan’a işaret çakıyorlar.

Yeni bir “açılım” mı, bekleniyor?

Evet.

Küresel proje BOP’un tamamlanmayan tek ayağı Türkiye kalmıştı. Şimdi bu ayak tamamlanmak isteniyor. “Ne ayaksınız!“ sorusuna ve “Çözerse Erdoğan çözer!”, “muhatap Öcalan ve Erdoğan!” laflarına, bir ayak arıyorduk ya, işte bu ayak: BOP ayağı!

Ahmet Türk, “derin devleti ikna ederse, Erdoğan eder!

CHP’nin Özel’i “derin devlet bile seçimi kazanmayalım diye bizimle uğraşıyor” dedi. Ortalıkta bir “derin devlet” lafı dolaşıp duruyor. Fatih Altaylı da “derin devlet olsa, ülke bu hale mi gelir” dedi. Valla Fatih de haklı!..

Şimdi tüm bunlar yaşanırken Bahçeli, Erdoğan’a “ayrılamazsın!” dedi. Herkes bu çağrıyı “yalvarma” olarak yorumladı. Ben bunu, böyle yorumlamadım. Tam tersi, bir ikaz, uyarı ve de tehdit olarak yorumladım. MHP’liler bile benim gördüğüm Bahçeli’yi göremezler!

Devlet Bahçeli’nin veya MHP’nin politikalarını beğenmesem de (AKP’ye koltuk değneği olmasını özellikle) büyük fotoğrafa bakarak olayı yorumlamak istiyorum. Birinci “açılım” gaflet ve ihaneti, PKK’ya “ovada siyaset” kapılarını açmış ve sonuçta bine yakın şehit vererek, açılan “hendekler” kapatılmıştı.

“Oslo Görüşmeleri”  ile başlayan “açılım” belasının faturası, bine yakın şehit.

Neyse ki “açılım” masası devrilmişti.

Bizler konu kapandı sandık ama Leyla Zana, yerel seçimler sürecine girildiğinde, “Erdoğan artık süreci dondurucudan çıkarmalı!” dedi. Ve sonra da belirttiğimiz diğer isimler, yağlama, bağlama işine girdiler. Bir film dönüyor da, eskiden oynanan bir film bu…

Bahçeli ile ne ilgisi var?

BOP’un Türkiye ayağının önünde engel, Anayasa’nın ilk 4 maddesi, bunun önde engel ise Bahçeli görünüyor. Bana göre, birinci açılım ihaneti sonrası, Devlet Bahçeli, Erdoğan’ın iki eline birden tuttu. Boşta eli kalmayacak şekilde, sımsıkı tuttu. Eğer boşta el kalırsa, “açılım”a uzanır çünkü.

“Açılım” dediysem siz  Apo-Feto eli de anlayabilirsiniz. Bahçeli “görevi”ni öyle yaptı ki, sadece elini değil Erdoğan’ın gözünü de bağladı. Erdoğan bir süre, Bahçeli’den başkasını gözü göremedi.  Ancak, para istemeye giderken iktidar sahiplerine BOP’tan görevleri hatırlatılınca, Şimşek ağzıyla “kimse para istemeye gelmesin, yoktur!” denilince işler değişti.

Erdoğan;

Elini çekiyor, Bahçeli tutmuş bırakmıyor!

Bahçeli’den ayrılacak, ayrılamıyor!

İktidar çevresinde de kafalar karışık, kimisi “Bahçeli’yi sırttan atalım” diyor, kimisi de ROK gibi “İmralı adasına villa yapsak, Apo’yu villada yaşatsak Bahçeli’den itiraz gelmez!” diyor. Ağzı olan değil de, aklı olan konuşsa keşke!

Biz aklı olanlara ifade edelim: Bahçeli ‘vazife’ insanıdır.

Şimdi ki vazifesi, Erdoğan’ın iki elini tutup bırakmamak ve gerektiğinde “ayrılamazsın” demektir. Siyasetten ayrılmasından söz etmiyor. Her şey ikinci cümlesinde gizli,  “Türk milletini bırakamazsınız” diyor. ‘Açılım’a gitmek, Türk milletini bırakmaktır. Türk milletini arkadan vurmaktır. Ve bu ciddi son uyarıdır.

Yani Bahçeli, kendi adına bir endişe duymuyor. MHP’li olsam ancak bu kadar Bahçeli güzellemesi yapardım, değil mi? Değilim, hiçbir partim yok. Sayın Bahçeli’nin de her insan gibi hataları olabilir, siyasette yanlışları da olabilir, bunlar ayrı konu. Ancak bugünkü “vazife”si çok mühim: “Açılım” deliğini kapatmak, “ilk 4 madde”yi korumak ve Erdoğan’ı her Dem, kontrol altında tutmaktır.

ABD, BOP önündeki TSK engelini FETÖ eliyle, “Kumpas” ve “Balyoz”larla kaldırdı. Şimdi, Bahçeli engelini de ABD kaldıracak. MHP’ye “operasyon” uzak değil.

Bahçeli,  “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” diye Erdoğan’ın eline verdiği oyuncakla, bu kadar eyleyebildi. Ne zaman ki Erdoğan “bu, 50+1’i değiştirelim” dedi, Bahçeli’nin “muhtar seçmiyoruz!” zılgıtını yedi.

Kısacası, seçim sonrası süreçte AKP-MHP görünümlü “derin” kavgalar Türkiye’yi bekliyor. MHP’nin yumuşak karnı, Sinan Ateş konusu iken elindeki kozu ise Erdoğan’ın diploma konusudur. Sessizliğe gömülen Soylu, bu kavgada belirleyici bir role sahip olacak. Tarafı belirsiz görünse de, Bahçeli tarafını tutmayacak diye düşünüyorum.

Erdoğan, çok rahat değil, kavgayı göze alamazken, Bahçeli, tehlikenin farkında… Savaş sonunda MHP tarafı düşerse, milliyetçi köşenin yeni sahibi Ümit Özdağ olacaktır. Erdoğan düşerse, İslamcı köşenin yeni sahibi Fatih Erbakan olacaktır. Bu iki genel başkanın partileri, çarpışma sonrası için, hazırlandılar.

Oy ve ‘oyun’, iç içe geçmiş durumda!

Eğer yeniden “açılım” ile ulusal bütünlük gemisi tekrar delinirse, BOP’un önündeki “ilk 4 madde” engeli kaldırılırsa “sivil anayasa” kılıfıyla, Türk yerine Türkiyelilik gelir. Ondan sonra parçalanmak bir futbol maçına bakar. Tanrı, devletimizi ve milletimiz korusun.

 

6 YORUM

Sun Tzu

İNCE YAZI

Gene rahat durmamış,yazılmaması gereken konulara girmişsin..👍

U.K.

Tespitleriniz yine harika ve sarsıcı.. Kaleminize sağlık..

Orhan

Hep yazsanız ya

İlk defa duydum isminizi bana da bir arkadaş attı. MHP liyim. Devlet e bir şey olmaz. Kimin adı Devlet...

Ülkücü

Hiç bir şey olmaz

Sabahattin Onkibar tarzı gördüm. Iddialariniz delilsiz sadece tahminlere dayalı. Ancak Sayın Bahçeli ile ilgili tespitiniz harika. Ümit hoca ya katilacaktim vazgeçtim, inanın. Sağ olun...

Ahmet Hakverdi

🤔🤔🤔

Şu yazı sözcüde yazılsa yer yerinde oynardı. Yine de okuması gerekenlere ulaşır diye düşünüyorum. Barış bey, yürek mi yediniz? Bence kendinizi riske attınız.

Hasan Taşkan

Zifiri karanlık günler

Merhum Haydar hocamız derdi. "Zifiri karanlık günler e girdiniz........" Rabbim sonumuzu hayr eylesin.

YORUM EKLE

You may also like...