Esat’ı bırak, kendine bak yoksa Silivri’yi boylayacaksın!

Son gelişmelere bakılırsa ABD, Tayyip Bey’den kurtulmak istiyor. BOP’un eşbaşkanı, Obama’nın dünyada en çok güvendiği beş dostundan birincisi olan Erdoğan’ın da “eşiğe süpürülme” zamanı gelmiş oluyor.

ABD’nin her isteği AKP lideri tarafından yerine getirilmesine rağmen neden ABD’nin “Pensilvanya eliyle” dürtükleyip, çimdikleniyor?

ABD böyledir, çok vefasızdır. ABD ne “Mübareklerden” vazgeçti ve bir kafese tıktı, eşbaşkana mı hatır eder? Saddam’ı İran’ın üstüne salmadı mı? Sekiz yıl savaştırdıktan sonra, Kuveyt’e saldırttı, sonrası malum anlatmaya gerek yok. Nihayetinde onun da ipini çekti.

Sayın Erdoğan’ın ameliyatı sırasında; liderlik havasına giren Gül ve Arınç ikilisinin “pensilvanya” ile eşgüdüm içinde oldukları bilinen bir gerçektir. Uludere operasyonuyla “Tuzağa düşürülen” Başbakan; şimdi de eski danışmanı Mit Müsteşarı Hakan Fidan PKK’lılarla Oslo’da yaptığı görüşme nedeniyle ifadeye çağrıldı. Peki, bunlar ne anlama geliyor?

Uludere operasyonunda İstihbarat kaynağını açıklamayan Başbakan’ı “biz vermedik” diye açıklama yaparak ABD adeta ihbar ediyor, İsrail’i işaret ediyordu. Başbakan, İsrail’in istihbaratıyla kendi vatandaşlarının ölüm emrini vermiş oluyordu. Haber kaynakları ABD ve İsrail olanların bu sonucu alması gayet normaldir.

MİT yetkililerinin ifadeye çağrılarak MİT-KCK ilişkisi kuranlar belli ki Sayın Erdoğan’ı suçluyorlar. Uludere operasyonu nedeniyle de genelkurmay başkanı ifadeye çağrıldığı takdirde yine Erdoğan suçlanmış olacaktır. Kısaca artık gizlenemeyen “cemaat-AKP” savaşları devletin kurumlarının güç savaşları gösterisine dönüşmüş durumda; Başbakanın talimatıyla iki Emniyet Görevlisinin görevden alınması savaşın boyutlarını gözler önüne seriyor.

Rahmetlik Trabzonlu Cansız Hoca’nın; meşhur rahmet okuyan sözlerini, söylemenin tam zamanı ama söyleyemiyorum. Yani “yiyin birbirinizi” demek istiyorum, ama bu iki tarafta birbirini yemiyor Atlantik ötesi canavarına bizleri yedirtiyor. Olan bizlere oluyor; partinin kılcal damarlarına kadar giren bu “Özel Cemaat” devletin” atar ve toplar damarlarına” sirayet etmiş durumda ancak MİT’te hoşlarına gitmeyen durumlar var ki askeri, teröristle eşitledikten sonra şimdi de MİT’i emellerine ulaşmaya engel görmektedir.

Kabul etmek lazım ki; gerek Uludere olayı, gerekse MİT-PKK görüşmesi Erdoğan’a kurulmuş bir tuzak çünkü bu iki olayın da baş sorumlusu Başbakan gösteriliyor. PKK ile devletin görüşmesi konuşması kabul edilir bir şey değil, işte “Pensilvanya” buradan vuruyor. Bu gelişmeler sadece “İktidarla-Cemaat” arasında bir güç savaşı mı yoksa BOP’un çetin cevizi Esad’la alakası var mı?

ABD Türkiye’nin Suriye’ye müdahale etmesini, ardından İran’la bir savaşa tutuşmasını talep etmektedir. Çünkü daha geçenlerde Obama ilk önceliklerinin İsrail’in güvenliği olduğunu söylemişti. ABD, Başbakan Erdoğan’ın Suriye’ye yönelik bir müdahalede ayak sürttüğünü düşünüyor, hatta Türkiye’nin Rusya ile gaz anlaşmasında olduğu gibi bir sürpriz yapmasından korkuyorlar, bu da onların bölgede emellerinin sona ermesi demektir.

“Pensilvanya” merkezli operasyonlarla Başbakan’a mesaj veriyorlar, adeta “yanlış yaparsan Silivri’yi boylarsın” demek istiyorlar. Her Halükarda sonunun bu olacağını Sayın Erdoğan’ın bilmesi gerekir. Esad’dan önce bile koltuğundan olabilir, kendilerine kullanıldıklarını düşündüğüm için acıyan bir kardeşi olarak “Esad’ı bırak kendine bak, yoksa Silivri’yi boylayacaksın!” diyorum.

“ Ülkeni de, iktidarını da korumak istiyorsan lütfen Prof. Dr. Haydar Baş’a danışınız zararın neresinde dönülse kardır. Bugüne kadar Obama’ya danıştınız sonuç ortada bir kez de Allah adamına danışınız size yalvarıyorum…”

Esat’ı bırak, kendine bak yoksa Silivri’yi boylayacaksın!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön