Sayın Erdoğan, bir yanlıştan daha döndü.
Yanlış Suriye politikasından?
Tabi ülkeye büyük bedeller ödettikten sonra?
5 milyon mülteciyi sırtımıza yükledikten sonra?
En az 50 milyar dolar, bir zarar verdikten sonra?
Daha çok sayabiliriz ancak gerek yok. Dönmek önemli?
Fakat Rusya ve ABD'yi ve tabi PYD'yi Türkiye'nin komşusu yapmak, yanlış Suriye politikasının sonucudur. ABD ve Rusya, aralarında PYD'yi paylaşamıyorlar. "Kardeş Esad" varken, ne PYD komşumuzdu, ne ABD, ne de Rusya?
Suriye'de kaybedenler Suriye'den sonra, Türkiye'dir. Emevi camisinde "namaz" olmadı ama AKP'nin Suriye politikası için bir cenaze namazı, uygun olur.
Neyse. Çok şükür ki dönüldü.
Yalnız yeri gelmişken söyleyelim. Rusya ve ABD, PYD konusunda aynı, bu büyük bir sorun. Rusya ve İran ile yakınlaştık fakat PYD halen, Türkiye'ye atılmış bir kazık olarak duruyor ortada.
Davutoğlu, Müslim'i ağırlayıp "Esad'ı devirin, dileyin bizden ne dilerseniz!" demişti. Türkiye kendi eliyle, sırtına bıçak sapladı.
Rusya, bir tek üs sahibi iken Suriye'de, şimdi süresiz yerleşti Suriye'ye ve Doğu Akdeniz'de artık söz sahibi. Tüm bunlar, Esad'ın "Esed" olmasıyla oldu. Peki, bunları neden anlatıyorum?
Nasıl olsa Sayın Erdoğan "döndü" hatasından? Türkiye'yi, dolayısıyla Erdoğan'ı bu yola sokan akıl, ortada duruyor da ondan. Bu akıl, "akit" aklı, bu akıl "fesli" aklı, bilumum yandaş aklı!..
Düşünebiliyor musunuz Erdoğan "Atatürk" dedi diye, ne yapacaklarını bilemiyorlar.
Erdoğan'a çatsalar olmuyor, Haydar Hoca'ya çatıyorlar. Neden peki? Çünkü her yanlışta, doğruları hatırlatan tek adres?
Sayın Erdoğan, Harbiye Marşı'nı da okudu, iyi mi? Kaldı bir, Onuncu Yıl Marşı, bir de, "Ne Mutlu Türküm Diyene" demek.
Marşı da okuyacak, o "Ne Mutlu Türküm Diyene" de, diyecek. Prof. Dr. Haydar Baş'ı dinleyen Rus vekiller bile dedi, Sayın Erdoğan mı demeyecek. O da diyecek, herkes diyecek, tüm yandaşlar diyecek.
"Türk Düşmanı" dedikleri, "Jirinovski bile Sayın Baş'ı gördü "Ne Mutlu Türk Diyene!" dedi. E şimdi "ak'lar" da der artık. Türk düşmanı değiller ya!
Bayrak sallamayı bile öğrendiler.
"Türklüğü ayaklar altına" aldılar ama biz yine de, bir gün "dönecekler" diye bekledik. E, bayağı döndüler canım, hatta fır döndüler!
Çok döndükleri için, sözde mi özde mi döndüler, bunu zaman gösterir. Bir de atılan adımlar? Hatadan dönmek eleştirilecek bir durum değil asla. İşimize bakalım, Türkiye zor durumda. Ortak değerlerde birleşip güç bir savunma hattı oluşturalım.
Yalnız, "it"ler bağlansın bi zahmet!
İtlere atacak taşımız yok şuanda. Taşlarımızı, küresel ve işgalci itlere saklıyoruz. Eleştirecek bir şey bulamayınca, "Atatürk Müslüman'dı", "Atatürk Seyyit'ti", "Atatürk Hafızdı" diyen bir insana, "tarikat" suçlaması yapmak, tam bir "it" işidir.
Aklınca tiye alarak, "mahallenin haytalarına", "gelin size de dergâhta bir yer ayrılır elbet" diyenler bilmiş olmalılar ki, Baş Hoca'nın dergâhı sadece ve sadece onun bağımsız gönlüdür ki, orda da itlere yer yok.
Türkiye, Bağımsız Türkiye olmak zorundadır. Atlatik'ten, Bağımsız Türkiye'ye yönelmek, bir tövbeden sonra ancak takdir edilir. Türkiye, Haydar Baş'a ait doğrulara dönüyor. Türkiye, Haydar Baş'a dönüyor. İtlerin havlaması bundan?
Ancak tarımını ve toprağını kaybederek dönüyor, 'İş ve Aş'nı kaybederek dönüyor, bağımsızlığını kaybederek dönüyor ve itibarını kaybederek dönüyor. Topyekûn gücünü kaybederek dönüyor. Burada suçlu, iktidardan önce, bu halktır.
Eğer ABD'de, Türkiye, Zarrab olayından dolayı bir bedel öderse, burada suçlanacak olan iktidar değil, bu halktır, bu böyle biline.
Her yanlışta, bu halk "yola devam" demedi mi? Dedi. Bırakın ödesin, ancak akıllanır! Her şeyi kulaklarıyla duyan bu halk, ne dedi: Başka kim var ki!
Tamam, madem başka kimse yok, iktidarın BOP'undan sakın çıkma!
Çıkmadı zaten. Ne zaman ki iktidar BOP'a doydu, BOP'un ihale sahipleri "kelle" istedi. İşte o zaman "Atatürk" deyip, 10 Kasım 2017'de 9'u 5 geçe, mendilleriyle Anıtkabir'de, bitiverdiler.
Dikkati mi çekti, Barzani ile "megri" dinleyip, mendil ıslatan bazılarını görmedim. Herhalde "riya" olmasın diye evde ağlamışlardır!
Ağlasınlar belki kurtulurlar!
Neyse ya? Konuştukça insan dertleniyor.
9 ayda, 33 milyon antidepresan kullandı Türkiye. Delirdik kısacası? Yüzde 50 BOP yolunda, kalan yüzde elli de, bunlara diş sıkmaktan delirdi.
Hepimiz delirdik!
Prof. Dr. Haydar Baş'a gitsek, iyi olur. Kurtar bizi hocam?