Bedevilik Galata’da dolaştı!

 

Yaklaşık iki haftadan beri yazı, yazmadım. Haliyle konular birikti. Önemli gündemler oldu, bu arada. Bütün bu önemli gündemler arasında, ne yazık ki gerçek gündem olan kötü ekonomi veya hayat pahalılığı, her zaman ki gibi yer almadı.

Sondan başlayalım. İran’ı büyük bir terör vurdu. Kasım Süleymani’nin ölüm yıl dönümünde, bu sefer kabrini ziyaret edenler öldürüldüler. 150’ye yakın ölü, 200’e yakın yaralı… Tekrar cami minaresine kırmızı renkli “intikam bayrağı” çekildi.

Bu arada Husiler, ABD ve müttefiklerine, Kızıldeniz’i dar ettiler. Ticaret gemileri Akdeniz’den Kızıldeniz’e gitmek yerine, Ümit Boğazı’nı dolaşmak zorunda kalıyorlar. Bu maliyete ne kadar dayanırlar, göreceğiz.

Şu kadarını söyleyelim ki İran, Kasım Suleymani’nin intikamını alsaydı, ölüm yıl dönümünde, Kasım Suleymani türbesi, tekrar vurulmazdı. İran’ın intikam yeminleri artık, inandırıcı gelmiyor. Gazze’yi yalnız bıraktı. Lübnan’da Hizbullah’ın da bu işte geri durmasını sağladı. ABD, rehin olarak tuttuğu parasından 10 milyar dolarını, İran’a iade etti.

Değecek bir alışveriş mi?

Asla.

Molla yönetiminin, bizim AKP ile benzerlikleri var. İsrail’in azılı düşmanları görünürler ama gerçekler farklı ne yazık ki… Bizimkiler İsrail’e bağırır, çağırırlar ama İsrail’in bir dediğini iki etmezler. Askerleri üşümesin diye don da bizden, fanila da, petrol de…

Gemicikler vızır vızır!

Kürecik radar üssü, hakeza öyle…

Damatlar, Galata’da dolaşıyorlar boyunlarında Filistin atkılarıyla!

Bir genç, Kelime-i Tevhit yazılı bir bayrak taşıyan birine, hilafet bayrağı zannıyla, bir yumruk atıyor. Savcılar böylesi bir yumruklama olayına, barışın der evlere yollarlar normalde. Delikanlı, Silivri’de şuan. Bu arada aynı gence kamera önünde, tokat atan başka bir genç ise evinde… Adalet ve Kalkınma’dan “adalet” örneği!

Tevhit üzerinden bölünüyoruz bu sefer. Tevhitten mi yanasın, bayraktan mı?

Buyur burdan yak!

Türk bayrağının kendisi tevhittir zaten. Ayrıca tevhit yazılı bir bez taşımak, art niyetliliktir, fitnedir. Tevhit, kalpte ve dilde olur, elde, sopada olmaz.

Muaviye taraftarları mızrak ucuna Kur’an takarak, Hz Ali’ye ayar vermeye kalkmışlardı. Oysa Ali, canlı Kur’an’dı. “Gördükleriniz Kur’an değil, oyun!” dediyse de, bedevi kafalılara söz geçirtemedi. Düşmanın durduramadığı Ali’yi, Müslümanların cahilliği durdurdu.

Hintli Müslümanları İngilizler “halifelik” yalanıyla kandırıp, işgal ettikleri İstanbul’a  getirerek, Müslüman Türklere esaret hayatı yaşattılar onlardaki 6unuHalifelik varken, Arap çöllerinde Türk askerlerinin kanları aktı. Tarih boyu, hilafetten ne hayır gördü Müslümanlar. Peygamber torunlarının kanlarını akıtmadılar mı, hilafet uğruna?

Halifelik gelirse, Gazze zulmü bitecekmiş!

Şu kafaya bakın!

Bedevilik Galata’da dolaştı!

Şuanda, “MOSSAD ajanları yakaladıkları” şeklinde haberler duyuyorsunuz. “BOP eş başkanını yakaladık” deseler, inanmayın, her şey tiyatrodan ibaret. Akdeniz’de vatandaşlarını katleden İsrail’e hiç bir şey yapamayan iktidarın, İsrail ajanlarını yakaladıklarını ancak Kurtlar Vadisi film senaryosunda duyabiliriz.

BOP yürüyor. Irak ve Suriye ayakları tamamlandı. Türkiye ayağı, Anayasa’nın ilk dört maddesine takılı vaziyette duruyor. Yargıtay-AYM kavgasının hedefi, Anayasa’dır. Anayasa’nın ilk dört maddesidir. BOP’un önündeki en büyük engel, ilk 4 maddedir.

4 madde konusunda, ağzını geveleyerek “anayasa değişmeli” diyen herkes, katıksız vatan hainidirler. Bunlara Emin Gürses’in ikazını hatırlatırız. Kendilerine mezar seçsinler!

Mesele “Kürt” olayı değil, Büyük İsrail olayıdır. Bu arada, Kürt düşmanlığı yapmakta, bu millete ve devlete ihanettir. Her Türk’ün bir kolunda Türk, diğer kolunda Kürt kanı akar. Her Kürt’ün de bir kolunda Kürt, diğer kolunda Türk kanı akar. Hangi Türk ailesinde Kürt yok, hangi Kürt ailesinde Türk yok?

Ne demişti Haydar Hoca: “Sağ kolumu kezseniz Türk kanı akar, sol kolumu kezseniz Kürt kanı akar”. Olay bu…

Şeyh Sait, Kürt veya Şeyh olduğu için asılmadı. Hain olduğu için asıldı. Şeyh olsa, hain olmazdı zaten. Atatürk’ün yanında olurdu Şeyh Sunusi gibi. Ne Müslüman olarak, ne de Kürt olarak, bir hainin asılmasında, rahatsız olmak, bunun üzerinden bölünmek, yeni bir hainliktir.

Aşağı yukarı, yazmadığım 2 haftanın, öne çıkan konuları bunlardı. Unuttuğumuz varsa, yeni yazı da yer veririz. Devletimizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğü, her yurttaşın birinci önceliğidir. Aklımızı başımıza almazsak, Gazze, Filistin veya Libya oluruz. Irak ve Suriye oluruz. Paramparça oluruz.

 

4 YORUM

Selam

Allahım milletimize ölüm uykusundan uyanmak nasip eyle!!!

Allah ömrününüzü bereketlendirsin.Gerçekleri çok güzel ifade etmişsiniz.Allah kalbinize ve kaleminize kuvvet versin inşallah.Allahım asil milletimizin birliğini ve beraberliğini kıyamet sabahına kadar bozmasın inşallah.Sevgi ve saygılarımla

Özkan Demirci

Fıtrat

Her insan fıtratının gereğini yapar, kalp dünyasında fitne fırtınaları esen , birlik beraberlik istermi hiç.

Alper Yigitalp

Tevhit birlik demek

Tevhit birlik demek, bunun üzerinden dahi bölünüyoruz. Haydar Baş a o kadar ihtiyaç var ki, hava gibi su gibi... Kıymeti bilinmedi. Adına siyaset yaptığını iddia edenler, konuşmalarını yayınlasa ve ama başka bir şey yapmasalar, daha yararlı olurlar.

Selam

Allahım milletimize ölüm uykusundan uyanmak nasip eyle!!!

Allah ömrününüzü bereketlendirsin.Gerçekleri çok güzel ifade etmişsiniz.Allah kalbinize ve kaleminize kuvvet versin inşallah.Allahım asil milletimizin birliğini ve beraberliğini kıyamet sabahına kadar bozmasın inşallah.Sevgi ve saygılarımla

YORUM EKLE

You may also like...