Bu iktidar insanı kanser eder!

Dünya hali…

Herkes birinden çeker!

Kimi evlattan, kimi hatundan… Tabi kadınların haklarını yemeyelim, kimi de kocadan çeker. Sonunda evlat, hatun ya da koca elinden insan “kanser” olup gider şu dünyadan!

Ama bu “bireysel kanser” olma durumu…

Bir de toplumsal olarak kanser olma durumu var ki, en zoru bu olsa gerek… Her gün yeni bir tartışma ve yeni bir fitne ile uyanmak. Bir gün Türklük ayakaltı, öbür gün yolsuzluk, hasıraltı… Bir başka gün ise “Öcalanlar” baş üstü…

Ne kafa kalıyor insanda ne gönül…

Adalet, teröristin ayağına serilmiş Habur halısı olmuş.

Kalkınma ise, rantın peşinde “ciğer görmüş kedi” gibi miyavlama…

Ranttan mahrum olanlar “Beceriksiz işini bilmeyen esnaf yığını “kabul ediliyor. Bütün bunların üstüne bir de ülkenin bölünüp, parçalanması eklenince eğer “kansız” değilseniz, kanser olmanız yakın demektir.

“Kanserlik icraatlar” ya da “kanserli” politikalar insanı kanser etmez de, yapar?

Sağlık sistemini alt üst ettiler. “İstediğin hastanede tedavi oluyorsunuz” işin edebiyatı, yani paranız varsa istediğiniz hastaneye gidersiniz.

Herkesi sağlık güvencesi kapsamına almışlarmış… On sekiz yaşını doldurmuş, ciğerpare evladınız sizin sağlık güvencenizden yararlanamıyor. Onun için aylık para öderseniz, sağlık güvencesi kapsamındasınız. Ödemezseniz, ister yararlansın isterse yararlanmasın çocuğunuz borçlu…

“Tam gün yasası” dedikleri vatandaşın hastasına çare olmayınca, hasta sahibi tarafından doktorlara “tam gün sopası” oluyor.

Yeni gelen sağlık bakanı iyi niyetli bir insan olabilir ama bu işe çare olamayacak. Çünkü sakatlık bu işin mantığında… Politikaları milli değil çünkü.

Dünyada bitkisel tedavi yüzde ellilerde iken, küresel ilaç devlerinin sağlık memuru gibi çalışan kafalar buna yasak koyuyor. Çeşitli kılıflarla… Lokman Hekim bugün yaşamış olsaydı, vay başına gelenlere…

İktidarın bütün politikaları küresel… Tüm politikaları gibi, sağlık politikaları da çökmüş durumda…

Apo’yu bu milletin tepesine çıkaran anlayış sahipleri, Allah’ın toprağında yetişen bitkilerin bir “er’in elinden” şifaya dönüşmesine müsaade eder mi?

Ecnebinin onayladığına bilim, küresel devlerin “domuz kapsüllü” kutucuklarına “ilaç” demeyi alışkanlık haline getirenler, nerden anlasınlar “tıbbı nebevi” diyenleri

“Kürtlere özerklik isteyen ve bu uğurda kan dökerek, kırk bin insanın ölümüne sebep olan bir örgütle, ne olur görüşmeyin. Bu bizi parçalar…” dediğimizde gittikleri yolun “birlik ve kardeşlik projesi “ olduğunu iddia etmişlerdi.

Meğer “Apo ile birlik ve kardeşlik projesi” demek istemişler. Bugün daha iyi anlıyoruz!

Bu konu da Allah’ı dinlemeyenler bizi dinler mi? Bizimki de fazla alınganlık…

Allah Bakara süresinde “Onlara fitne çıkarıp, bozgunculuk yapmayın dendiğinde biz ıslah edicileriz derler” buyuruyor. İlahi mucize bu olsa gerek… On dört asır önce Yüce Yaradan haber vermiş bunları…

Tutmazlar ama yine de biz uyaralım:

Politikalarınızla herkesi kanser ettiniz!

Bu iktidar insanı kanser eder!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön