Siz 'Kandıran Zehri'nden korunun…

Başbakan Erdoğan "Baldıran zehri bile olsa içerim" demişti. Adına "Süreç" dedikleri terörist başı ile müzakereye… Ben şahsen Baldıran zehrini hiç duymamıştım, Sayın Başbakan söyleyinceye kadar. Böyle zehirle filan işimiz olmadığından herhalde… "Kızılcık şerbeti içmek" olarak adlandıranlar da olmuştu, terörist başı ile müzakereyi. Kızılcık şerbetini biliyorum elbet. Ama kızılcık sopasını daha çok duymuştum. Yaramazlık yapan çocukları dövmek için büyüklerimiz söz ederdi. Fakat şu anda bu sopayı, hak eden çocuk değil ama o kadar kazık gibi herif var ki… İleride bu sopadan çok ihtiyaç olacak ama kızılcık ağacı sayısı çok yetersiz kalır. Bu ihtiyacı karşılamak için, şimdiden kızılcık ağacı dikmek lazım! Baldıran zehrinde kalmıştık: Yeni Mesaj gazetesinin araştırma sayfasında okudum. Zehirli Baldıran bitkisi varmış… Bu bitki maydanoza çok benziyormuş. Hatta o kadar benziyormuş ki, arasındaki tek fark, Baldıran bitkisinin kötü kokusuymuş. Yani koku almayan bir insan, bu otu maydanoz zannederek yiyip, anında ölebilir. Bir dal yendiği takdirde ki bu beş, altı grama denk geliyormuş. Yani ölmek için yeterli bir miktarmış… Vatandaş ilkbaharda ot toplamaya çıktığında bu otu maydanoz diye yememeye dikkat etmeli. Sokrates'e "Baldıran şerbeti" içirilmiş ve hayatını kaybetmiş. Böyle "Zehirci" ve "Şerbetçi" şahsiyetlerden demek ki, uzak durmak lazım… Üstelik zehir ve şerbetlerini tabak yerine, şimdi basın-yayın yoluyla millete içiriyorlar. Bu da "Kandıran zehri" olsa gerek. İçirince kandırıyorlar insanları… Ardından zehirli bir toplum olup çıkıyoruz. Yani bu zehir; yeme, içme yoluyla ağızdan alınmıyor. Tamamen kulaktan ve göz temasından… Direk aklı ve kalbi bozan, çok tehlikeli bir zehirdir. "Zehirci" ve "Şerbetçiler" seri üretime geçmişler, ellerindeki basın yayın kuruluşlarıyla. Zehir sunucuları tıpkı maydanozla, baldıran otunun birbirinden ayırt edilmemesi gibi, "Araziye tam uygunluk" içerisindeler. Üstelik pis kokuları da yok. Aslında var da herkesin burun delikleri almaz bu kokuyu… Bakıyorsunuz adam Hoca(!)… üstelik efendi!  "Apo ile bunun ne işi olabilir?" diye düşünürsünüz. Ama "Ne olur teröristlerle anlaşın" diye kendini yırtıyor. Hadisten, ayetten bahsediyor… Bunu dinleyince, birden bire teröriste karşı ülkeyi müdafaa eden askerleri, suç örgütü üyeleri olarak görmeye başlarsınız. Neden? … Saldığı zehir senin aklını karıştırdı da ondan… Dinlemeye devam ederseniz, peygamberin yaptığı savaşları dahi "çözümsüzlük" olarak görür ve kendinizi müşriklerin yanında bulursunuz. Peygamberi bile hâşâ "kan akıtıcı" olarak görmeye başlarsınız. Hele bir de "Bir peygamber giydiği savaş zırhını, savaşmadan çıkarmaz" hadisini duymuşsanız. Peygambere muhalefetten buz gibi gâvur olursunuz. Çanakkale savaşında Anzak taraftarı olup, onları " Bir nevi şehit" sayarsınız. İşgale engel olup, "çözüm müzakeresine" (!) karşı çıkarak savaşan iki yüz elli bin kahramanı boşuna ölmüş "niyazi" sayarsınız. Bir anda İslam'ın cihat ve fetih emirlerini hiçe sayıp, bu kavramları Haçlı adına bozuk para gibi harcarsınız. "Kandıran zehri" deyip geçmeyin… Bunu içen asla iflah olmaz, mutlaka imansız geberir. Bu zehrin bir de yan etkileri var ki. Yedi insanın sülalesine kadar etkisi altına alır. Zehrin yazılı ve görsel olarak yayılma riski çok yüksek. Bu yayınlara bırakın elinizi değdirmeyi, ayağınızı dahi sürmeyin. Yoksa ayaklarınız  "çare" diye sizi "İmralı yolunda" yürütür. Kandil dağlarında dolaştırır. Ülkemizde kan akıtmaya güya bu kadar karşı ve müzakere meraklısı bu aktörler, Suriye'de kan içici vampirlere destek oluyor. "Esat gitmeden müzakere olmaz" diye isyancı teröristlere kılavuzluk yapıyorlar. Suriye'de savaştan, Türkiye'de barıştan söz ediyorlar. Çünkü küresel beyleri böyle istiyor. Suriye'de ülkesini teslim etmektense, ölmeyi tercih eden bir irade var bunun gitmesi gerekiyor. Türkiye'de ise adına "süreç" dedikleri "barış düzmecesi" ile istenilen her şey alınıyor. Bu sebeple şimdilik bu iradenin yaşatılması gerekiyor. Baldıran zehri hiçbir şey değilmiş. Siz "Kandıran Zehri"nden korunun…

0 YORUM

YORUM EKLE

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir