Gerçek Rusya ortaya çıkıyor

Piknikte ateş yakmanın bir usulü vardır. Kuru odunları dizer, incecik çalı çırpı ile ateşi tutuşturursunuz. Kuru odunlar yanmaya başladıktan sonra, artık yaşları da yakarsınız. Çünkü kurunun yanında yaş da yanar. Kurular yanarken, yaşlar kurumuştur.

Kırım’ın ilhakından sonraki süreçte, emperyalistler Ukrayna’yı tutuşturdular. Ateş yandıkça etrafına yanmak üzere, yaş odunlar dizildi. Ve şimdi Ukrayna ateşi onları da hayli ısıttı. Polonya, ateşe doğru itiliyor.

Polonya’dan sonra Almanya’nın tehdit hissetmemesi mümkün mü? Korku insana yanlış yaptırdığı gibi devletlere de yanlış yaptırır. Moldova Dışişleri Bakanı Nicu Popescu “büyük bir tehlike altındayız” diye korktuğunu dile getirdi.

Ukrayna’nın başına gelenin Moldova’nın başına gelmesi, Rusya’ya karşı küçük bir yanlış yapmasına bağlı… Baltık ülkeleri de farklı değil. NATO’dan Finlandiya ve İsveç’e “hızlıca üye olun” mesajı verilirken, Rusya bedelinin ağır olacağı uyarısında bulundu.

Fin vatandaşları muhtemel bir işgale karşı, silahlı eğitim almaya başladılar. Almanya’nın kafası karışık, bir taraftan Ukrayna’ya tank göndermekten söz ederken, öbür taraftan Rusya’nın enerji şantajına boyun eğdi. Korku İtalya’yı bile sardı.

Türkiye’de, Ukrayna-Rusya savaşını değerlendirenlerin çoğunluğu, Rusya konusunda doğru değerlendirmeler yapamıyorlar. Onları dinlerken Rusya’nın yıkıldığını bile duyuyorsunuz.

Ya Rusya hakkında hiç bilgileri yok veya ABD’yi hoşnut edecek tarzda konuşuyorlar. “Rus ordusu Ukrayna’da tökezledi!” veya “dağıldı perişan oldu!” beyanları gerçeği yansıtmıyor. Önceki yazımızda, “bundan sonra gerçek Rusya ortaya çıkacak” demiştik.

Mayıs ayının ortalarında dünya çok farklı bir Rusya görecektir. Hem Rusya hem de Batı, Ukrayna’da, depolarındaki raf ömrünü tamamlamış silahlarını erittiler. Bundan sonra, yeni model silahlar devreye girecek.

Rusya’nın Ukrayna’ya şuana kadar 2 bine yakın füze attığı tahmin ediliyor. 2 bin füzeye denk gelen, tek füze atacak sürece girildi.

Rusya, oldukça kararlı…

Batı’nın Ukrayna’yı kendilerine karşı koçbaşı olarak kullandıklarının farkındalar.” Nükleer silah” veya “3.dünya savaşı” vurgusu yapmaları, karalılığını gösterir. “Londra, Berlin, Paris” gibi hedeflerden bile söz ettiler. Bundan sonraki adım, gereğini yapmaktır.

Gizli seferberlik ilan eden Putin’in “topyekûn seferberlik” ilanına hazırlandığı da ifade ediliyor. Taşlar yerinden oynadı, savaşsız oturmaz. Dünya savaşı kapıda… Rusya, Japonya’yı yükselen “Kuril Adaları” krizinden ötürü, “düşman ülke” ilan etti.

Rusya ile Çin ittifak gibi görünseler de Çin’in Sibirya rüyaları gördüğü biliniyor. Çin haber kanallarında parçalanmış RF topraklarından, hangi ülkeye ne düşeceğinin, haritaları yayınlandı.

Kısacası dünyanın karnı, fena halde ağrıyor. Emperyalist hevesler,  dünyayı ishal etti.

Türkiye, bütün bu gelişmelerin neresinde?

Bu gelişmelerin hemen hepsi Türkiye’yi ilgilendiriyor. Bazı gelişmeler doğrudan, bazıları ise dolaylı ilgilendiriyor. AKP döneminde, 18 adamız ve yüzlerce kayalık Yunanistan tarafından işgal edildi ve silahlandırıldı.

Türkiye henüz bir savaşa girmeden, bir işgal sonunda batıdan bölündü aslında. Birçoğu Muğla ve Aydın gibi illerimizin tapu kadastro sınırları içinde. Ve şimdi Yunanistan, bu adaların üzerinden uçaklarımızın uçması durumunda, ateş edileceğini ilan etti.

Hulusi Akar, NATO toplantısında ayaküstü Yunan savunma bakanıyla muhabbet etti. Adalarımızda, Yunan askerlerinin çevirdikleri kuzulardan mı konuştular!

Rusya’ya karşı Batı tarafından kullanılan Ukrayna’nın durumu ne ise, Yunanistan’ın durumu da, Türkiye’ye karşı aynı diye düşünüyorum. Biz istediğimiz kadar NATO muhabbeti yapalım, Yunanistan Türkiye’ye karşı kullanılacak bir koçbaşıdır.

İktidar bu durumu görmezden geliyor diyelim, dünya savaşına doğru gittiğimiz şu günlerde, 6’lı Masa ne ile meşgul?  Kavala’nın derdine düşeceklerine, ülkenin derdine düşseler biraz. İşgal altındaki 18 adamızdan başlayabilirler mesela.

Ülke, “ittifak” diye kurulmuş tahterevalliyi izliyor. Bir ucunda 6’lı, diğer ucunda iktidar ikilisi… İki ittifak, Atatürk’te ittifak edip, vatan savunmasına ülkeyi hazırlamalı. “Ulusal savunma ittifakı” kurulmalı…

Seçime değil savaşa hazırlanmalıyız!

Sefer görevler yazılmalı. Yedekler silah altına alınmalı. Askerlik süresi uzatılmalı. Askeri okullar ve askeri hastaneler tekrar açılmalı. Alanında deneyimli emekli subaylar dahi göreve çağrılmalı. Yarın çok geç olabilir. Bundan 5 yıl önce “Türkiye dağı taşı ekmeli, tarımda seferberliğe girmeli” demiştim, bu cümlem bugün muhalefet ve iktidarın dilinde.

Ama çok geç kaldılar. Ve ayrıca halen samimi değiller. Keşke akıllanmış olsalar. Bir ay sonra buğday hasadı var, kendi çiftçimizin ürettiğine para ödemek yerine 480 bin ton buğday ithal ediyor. Çiftçiyi vurmak için özel pusuya yatmışlar sanki!

 

 

0 YORUM

YORUM EKLE

You may also like...