Haydarizm dünyayı sardı

Önceki yazımızda doların zorda olduğunu, dolayısıyla ABD’nin zorda olduğunu, dünyaca ünlü ekonomist Michael Snyder  tespitleriyle aktardık. ABD halkının yaşanan gelişmelerden haberlerinin olmadığını ifade ettiği gelişmeleri Snyder, 7 maddede özetliyor:

1-BRICS ülkeleri, toplam küresel nüfusun yüzde 40’ından fazlasını ve küresel GSYİH’nın dörtte birine yakınını oluşturuyor. Dolayısıyla “yeni bir para birimi” geliştirmek için çalışmaları hepimizi çok endişelendirmeli…

2-BRICS ülkelerinden ikisi, Çin ve Brezilya, “kendi para birimlerinde ticaret yapmak için bir anlaşmaya vardılar”…

3- Geçen hafta Endonezya’da yapılan bir toplantıda, ASEAN ülkelerinin maliye bakanları “ABD Doları, Euro, Yen ve İngiliz Poundu’na bağımlılığı azaltmanın” yollarını tartıştılar…

4-Suudi Arabistan, “petrodolar” için muazzam sonuçları olan bir hamleyle “Şanghay İşbirliği Örgütü’nde diyalog ortağı” olmayı kabul etti…

5-Çinliler, ABD doları yerine Çin para birimi cinsinden ilk sıvılaştırılmış doğal gaz ticaret anlaşmasını yaptı…

6-Hindistan hükümeti uluslararası ticarette ABD dolarına “alternatif” olarak kendi para birimi Rupi’yi kullanıyor…

7-Suudi Arabistan, Kenya’ya petrol sevkiyatı için ödeme olarak ABD doları yerine Kenya şilini kabul etmeyi gerçekten kabul etti…

Özetle ülkeler birer birer  Prof. Dr. Haydar Baş tezi olan Milli Paralarla Ticaeret’e dönüyor. Milli Ekonomi Modeli’nin ana kurallarından birini hayata geçiriyorlar. BRICS ülkeleri, Milli Paralarla Ticaret tezi etrafında büyük bir blok oluşturdular. Ve sayıları 19’a çıktı.

Haydarizm dalga dalga yayılıyor!

BRICS Güney Afrika Temsilcisi Anil Sooklal, hali hazırda 19 ülkenin birliğe katılmak için başvuruda bulunduğunu belirtti. Sooklal, “13 ülke resmen başvurdu. Buna ek olarak 6 ülke de gayri resmi olarak başvuruda bulundu.” dedi.

Haydarizm dünyayı sardı!

2006 yılında yazılan bir kitap, Azerbaycan Devlet Üniversitesi’nde Rusya’nın dikkatini çeker. Kitabın sahibiyle görüşmek için Azerbaycanlı ilim damlarını araya koyarak, Prof. Dr. Haydar Baş ile görüşmeye Akçaabat’a gelir Rus akademisyen.

O sıra ramazandı ve Gaziantep’te bir program için evinden çıkmak üzere iken, Haydar Hoca’ya evi önünde yetişirler. Baş Hoca, Gaziantep’e gideceğini, kendilerinin İstanbul’da beklemesini istese de, Rus akademisyen Gaziantep’e gelmek ister. “Sizi buldum kayıp edemem!” der.

Haydar Baş da “peki, buyurun beraber gidelim” diyerek misafiriyle birlikte yola çıkar. Misafirlerini güzel ağırlar. Prof. Dr. Ömer Egercioğlu’nun evinde sohbet başlar. Gecenin 2’sini bulur.  Rus akademisyen Mortgage krizi çıkmış, ABD’nin battığını iddia eder.

Baş Hoca detaylıca anlatır ABD’nin hangi şartlarda batacağını ve “ABD’yi batırmak mı istiyorsunuz?” diye sorar. Putin’in yakın çevresinde olan bu akademisyene der ki, “beni dinleyin ben ABD’nin nasıl batacağını biliyorum. Söylediklerimi aynen Putin’e aktarın!”

İşte hikâye bundan ibaret, sevgili dostlar. ABD’nin batışı, Rus akademisyene, Putin’e ulaştırılmak için verilen mektupta yazılıydı. 2009’larda bu konuşma yapılır. 2013’te Haydar Baş Duma meclisinde Rus parlamenterlere tezini anlatır. Sonrası malum, O’nun tezleriyle yeni bir dünya kurulur. Bugün Arabistan, petrolünü milli parası ile satmaktan söz ediyor. Bunun ne demek olduğunu, biraz düşünün.

Sen Türkiye için bir tez yaz, bu, Rusya öncülüğünde dünyaya yayılsın. Dolar imparatorluğu yıkılsın. Yeni bir blok oluşsun.  Gaziantep’te sıkılan bir kartopu, bugün çığa dönüşsün. 2006’da kitabı ilk okuduğumda bunun adı Haydarizm diye yazdım. Gazetenin o günkü yönetimi bu yazımı koymadığı gibi bir de fırça attırmıştı. “Ne demek Haydarizm,  komünizm der gibi?” diye!

Yıllar sonra Ruslar bu isimle anacaklardı, tezi.  Bunun büyük bir tsunamiye dönüşeceğini de sonraları yazmıştım. Bugün, o tsunami yaşanıyor dünyada. İlginçtir, hala Haydar Baş’ı anmaya korkuyorlar. Haydar Baş’a ait bir tez demiyorlar, diyemiyorlar.

1990’larda bir gün evinde hepimize bir soru sordu, “ABD’yi güçlü kılan nedir?” diye.

Her birimiz birer cevap verdik, ordusu, halkı v.s seklinde. Ancak O, “hiç biri değil, ABD’yi güçlü kılan boyadığı kâğıdı dolardır” dedi. Ve o günü ABD’yi yıkacağını söyledi. Ben lider diye buna derim. Büyük bir idealin sahibi olup, bu ideal uğruna uğraş verip, kendisine sunulan iktidar tekliflerini bile elinin tersiyle itip, fikrini iktidar etme savaşır vermek ve sonra da  “ABD’yi batırdım” diyebilmektir.

Seçim sathında bulunuyoruz bakın herkes, O’ndan çalarak söylüyor. Seçimlerde çalma geleneği hiç bozulmadı. Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na ve hatta Cem Uzan’a kadar… Ne söylüyorlar “Vatandaşlık Maaşı”, “Ev Hanımı Maaşı”, Doğrum İkramiyesi”, dersiniz Haydar Baş gelmiş.

İşte büyüklük budur, sen olmasan da fikirlerin olur.

Haydar Baş vaatte bulanmadı, tezinin gereği olarak taahhütte bulundu, üstelik bunu da noterden taahhüt etti. Dünya siyaset tarihinde böyle bir şey yoktur. Söz konusu bu kavramlar, Prof. Dr. Haydar Baş’ın Milli Ekonomi Modeli’nden önce var mıydı? Hayır. Kavram olarak dahi, kendine ait olduğu tescillidir.

Kim ne derse desin, Haydar Baş tezleri, eninde sonunda, ülkemizde de kanun olacak. Bunu devlet yapacak. Çünkü dünyanın aklına giren bu hakikat, devletimizin de aklına gireli çok oldu. Türkiye için yazılmış tez, sonunda Türkiye’nin olacak. Tezin dünyaya verilmeyen kodları var ve bu Türk devletini bekliyor.