Irak ve Suriye’den sonra İran mı?

 

ABD’nin Irak’ı işgali ile birlikte ve hatta körfez çıkarmasından bu yana, İsrail’in Arz-ı Mev’ud projesinden söz ederek, Türk milletini ve Müslüman dünyayı uyaran lider, Prof. Dr. Haydar Baş olmuştur.

Irak’ın işgali ile artık alenileşen ve ABD dışişleri eski bakanı Rice’ın “22 Müslüman ülkenin rejim ve haritaları değişecek” itirafıyla hayata geçirilin BOP’u, kimse unutmamalı. Bu projede görev aldığını, eş başkanı olduğunu söyleyenler halen Türkiye’yi yönetiyorlar. Suçlamak için değil, durum tespiti için ifade ediyorum.

“Gerekirse Papaz cübbesi giyerim!” hırsı keşfedildi ve istenilen verildi bir zamanlar. Tabi neyin karşılığında olduğu, malumun ilanı olur ki, buna hiç gerek yok. Siz siz olun, böyle korkunç hırsları olanlarla, aman ha yürümeyin!

Neyse!

Irak işgal edildi. Milyonlarca Müslüman öldü. Şimdi 6’lı’nın içinde olan zamanın bakanı “Irak’a ilk bomba düştüğünde, kredi diliminin ilki serbest bırakılacak” demişti. Ahali de Irak’a bombalar düşerken, o kredilerle araba veya ev alıp “elhamdülillah” çekmişti.

Haçlı seferlerinde ölen Müslümanların toplamından daha fazla Müslüman, BOP sürecinde ölmüştür. Irak parçalandı. Irak’ın içinde ilan edilmemiş bir “devlet” kuruldu. O’nun paçavrası altında, 20 yılda ne görüşmeler yapıldı. Ankara’nın göbeğine bile asıldı.

“Megri megri” çekip ağlamalar oldu. Sözde bölgenin başkanı Ankara yerine Diyarbakır’a geldi. Megri çekecek olanlar, o sefilin misafiri gibi Diyarbakır’da ağırlandılar. Çok Mesut olan ve hızını alamayan sözde başkan, sözde “bağımsızlık” ilan etti.

Sonra sırada Suriye vardı. Tabi bütün bunlardan önce Türkiye ile Irak arasında sonra Suriye arasında mayınlar temizlendi. Temizleme parası Avrupa fonunda, temizleten şirketse her seferinde İsrailli firma çıkıyor.

Tesadüf tabi aklınıza bir şey gelmesin!

İsrail her yerde, tesadüf çıkar!

Neyse Irak’ta kurulan yerel yönetimin ilan ettiği sözde “bağımsızlık” tanınmayıp  Suriye, Türkiye ve İran’ın parçalanmasına kadar bekletildi.  Erken öten horozun başı kesilecekti nerdeyse!

Sonra Suriye için düğmeye basıldı. “Esat zalim!” diye başladılar söze. Sonra dünyanın her bölgesinden ABD “mücahitleri” getirilip sokuldu bölgeye. Ve yine şuan 6’lı içinde olan bir bakan, sonra başbakan olan adam başroldeydi. Suriye’de hedeflenen, Rusya’nın engeline takıldı ama BOP süreci aksamadı.

O bakan, “bir gece ansızın” Süleyman Şah türbesini de alıp kaçtı. Rusya ile savaşı göze aldı Rus uçağını vurdu, ardından NATO’yu aradı. Ve işler iyice sarpa sardı. Velhasıl gelinen sonuçta Suriye’nin Kuzeyi de, Irak’ın Kuzeyi gibi oldu. ABD ve Rusya gelip, sınır komşumuz oldular. Orada olan silahlar şuan bir devlette bile yok.

“10 milyon Suriyelinin 2 milyona yakınının vatandaş yapıldığı” iddiaları ortalıkta dolaşmaya devam ederken, 100 milyar doların üzerinde bir maliyet Türk milletinin sırtına bindi. 1915 Ermenileri, Türkiye’ye Suriyeli kılıfı ile girdi belki de! Ve bu küresel bir proje olduğu için, ittifaklar Suriyelileri göndermek gerektiğini dahi dillendiremiyorlar. Irak ve Suriye bölünme işini tamamladıktan sonra Türkiye ve İran kalmıştı!

İran için düğmeye basıldı şimdi. Biden” İran’ı özgürleştireceğiz” dedi bile.

Açıkça ifade etmeliyim ki İran, Azerbaycan yerine Ermenistan’ın yanında durarak, kendi ayağına sıkmıştır. İran, kendi içinde barındırdığı milyonlarca Türk’ü kırmıştır. İran’a kırılan Türkleri şimdi, aleyhinde kullanmak isteyen, bir ABD var. Ne Türkiye, ne de Azerbaycan, bu oyuna gelmemeli.

İran parçalanırsa, Türkiye parçalanır. İran’daki Türkleri kullanmak isteyen irade, Türkiye’deki Kürtleri kullanır. Irak ve Suriye’nin parçalanmasında fayda görmeyen Türkiye’nin İran’ın parçalanmasında fayda göreceği hayaline kapılması, Türkiye’nin kendi ayağına sıkmasıdır.

Hedeflenen Türklerin değil, Kürtlerin bağımsızlığıdır. Kürtlerin bağımsızlığı ise petrol kuyuları için bekçilikten öteye geçmez. Ermenistan yanında yer alarak, Azerbaycan’ı tehdit eden bir İran’a zerre acımıyorum ama değil mi ülkelerimiz hakkında düşmanca eylem ve hesaplar aynı.

Devletler için elli ya da yüz yıl bir şey değil. Düşmanlarımız daha ne söylerlerse ve yaparlarsa anlarız. Türkiye’nin üzerine Yunanistan salınması, Irak ve Suriye’deki oluşumları bozma kudretini elinden almak içindir.

Emperyalist hesapları görmeyen siyasiler, partiler veya iktidarlar, ülkelerine hizmet etmek yerine, büyük dertler açarlar. Olaylara aklı erenler, gördüklerini anlatmaz veya yazmazsalar, vebal altında kalırlar.

Biz Haydar Hoca’dan böyle gördük. O bilge insan, öngörü sahibi kamil ve de arif insan, bizlerden bunu bekler. İsteyen tavır alır, isteyen ders alır!

0 YORUM

YORUM EKLE

You may also like...