Karadeniz’deki oltaya Türkiye mi takılı

Biden ve Putin, Ukrayna üzerinden, karşılıklı mesajlar verdiler. Biden, Putin’e “saldırganlık devam ederse ekonomik yaptırımlar uygularız” dedi. Ayrıca “Ukrayna’yı işgal ederseniz Avrupa’daki NATO birliklerini yeniden konumlandırırım” dedi.

Putin ise “NATO’nun doğuya doğru genişlemesini ve saldırgan silah sistemlerini Rusya’nın komşu ülkelerinde konuşlandırmasını engelleyecek, güvenli yasal ve sabit garantiler” istedi.

İki ülke liderleri ne derse desin, bu iş savaşsız çözülmeyecek. Bir ihtimal var, o da Ukrayna’da askeri bir darbe olması.

Askeri darbe olduğu taktirde ise Rusya savaşmadan Ukrayna’yı kontrol altına almış olur. Bu arada gelecek yeni yönetim de, Kırım’ın ilhakını onaylayacaktır. Rusya, her krizde bir şeyler daha elde etmeye alışmış ülkedir.

ABD’nin kazancına gelince;

Avrupa’yı Rusya ile korkutup, tekrar ayaklarının dibinde, NATO şemsiyesi altında durmasını sağlamış olur. Avrupa Ordusu’nun kurulmasını süresiz olarak engellemiş olur. AB’nin Avrupa devleti olmasının önüne geçmiş olur.

Ukrayna, hem ırk olarak hem de din olarak Rusya ile aynı olan bir ülke. Ukrayna’nın yeri her zaman Rusya’nın yanıdır. Ukrayna, Batı’nın oyununa geliyor. Kırım’ı kayıp ettiği halde, ayıkmadı.

Batı, Kırım konusunda, Ukrayna’ya ne yaptı ki topyekûn işgal durumunda, ne yapsın. Yunanistan’ı Ege Denizi’nde oltaya takan Batı, Karadeniz’de Ukrayna’yı oltaya takmış durumda. Ancak her iki denizde de oltanın en ucunda Türkiye var.

Ukrayna, Batı’dan aldığı silahlarla beraber, eninde sonunda Rusya’nın güdümüne girecek. Ya işgal edilerek girecek veya bir darbe sonucunda girecek. Ve Rusya, asla blöf yapmıyor. Rusya, her şeyi göze aldı. Ambargo tehdidi, Rusya’yı frenlemez bence.

Ukrayna için, hangi Batı ülkesi savaşır. Hele de ABD, Ukrayna için savaşır mı, asla. Ancak ABD, Türkiye’yi savaşa sokmak için, Ukrayna’yı NATO’ya alır mı, alır. Türkiye için ABD, Rusya ile savaşır mı, hayır.

ABD, süpersonik silah sahibi Rusya ve Çin ile hiç bir şartta savaşmaz. Bu silah, ABD’de yok. 2 dünya savaşı sonrası süper güç olmayı başarmış ABD, bir üçüncü dünya savaşı veya bölge savaşı çıkarıp, geriye çekilmeyi planlar.

Türkiye, Ukrayna konusunda kendine dikkat etmeli. Tıpkı birinci dünya savaşına sokulmamız gibi Ukrayna yanında yer alarak, Rusya ile savaşa sokulabiliriz. Almanya hayranlığı bizi, Rusya ile savaşa sokmuştu.

Bugün de “ABD, Dedeağaç’ta Avrupa’yı koruyor!” diyen bir savunma bakanına sahibiz. Tarihin yeniden tekerrür etmemesi şansımız olur ancak. Rusya, nasıl istediği ülkeye S-400 satabiliyorsa Türkiye de Ukrayna dahil, istediği ülkelere S/İHA satabilir. Rusya bunu, anlamak zorunda…

Ancak Ukrayna ile ilgili “Kırım” konulu bir toplantıya, hem de Güney Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs adına katıldığı bir toplantıya katılması, KKTC’ye ihanettir. Türkiye, kendi milli menfaatleri adına Rusya ile daha yapıcı ve ısrarcı bir diyalog içinde olmalı.

ABD’yi memnun edecek adımlara Türkiye’nin ve Türk dünyasının menfaatlerini malzeme yapmamalı.

“Ümmetçi” AKP’nin İslam dünyasını ne hale getirdiği ortada iken, “Turancı” gömleği giydirilmiş AKP’nin Türk dünyasını nasıl bir ateşin içine atacağını düşünmek bile istemiyorum. Binali’den başka “ak saçlı” mı yoktu bu ülkede!

“Kuzey’den esen sert rüzgarları” da hesaba katacağız, “güneyden gelecek kavurucu sıcakları” da… Bu dengeyi, koruyacak akıl kaldı mı ülkede.

Montrö’ye sahip çıkan amiralleri, ABD’yi memnun etmek için cezalandırırken, hangi ülke menfaatinden söz edebiliriz. ABD’yi Karadeniz’e sokmak için “Kanal” açmak ve Montrö’yü delmek, ülkeye ihanettir, bu böyle biline.

Karadeniz’deki oltaya Türkiye mi takılı!

ABD ve Rusya’nın, danışıklı dövüş içinde olacağını, hesaba katmak zorundayız. Suriye’de durum ortada. Rusya, ABD ile Suriye için savaştı mı, hayır. İkisi birlikte oturdu. İki ülkeyle de Suriye’de komşu olduk.

Ve Suriye, bu haliyle “Hatay bizim” dedi. Ukrayna konusu, Suriye’den bağımsız düşünülemez. Türkiye, Karabağ konusunu bile bu iki ülkeye yönelik politikalarından bağımsız düşünemez.

Atatürk’ün “emperyalistlerle dost olmayın, Arapların içlerine girmeyin, Rusya ile zıtlaşmayın” vasiyetine uyarak girdiğimiz dehlizden çıkmalıyız.