O’nun şanssızlığı sizlersiniz!

Bayramlarda insanlar, kaybettiklerine tekrar ağlarlar. Çocukluğumda köyümüzde bayram namazı kılındıktan sonra, henüz hiç kimseye ziyarete gidilmeden, mezarlığa gidilirdi. Herkes yakınlarının mezarları başlarında, dualar ederlerdi.

İlk bayramlaşma ölülerle yapılır, sonra dirilerle olurdu. Mezarlıktan sonra halk evlerine gider, sonra da o yıl içinde hangi evden cenaze çıkmışsa, o evin kapısı dövülürdü. Bayramlaşma önceliği cenaze evlerinindi.

Çünkü cenaze sahibinin acısı tazedir. Kardeşim bana iki resim attı. Birinci resimde annem ve babam, her zaman pikniğe gittikleri tarlamızdaki dut ağacı altında oturuyorlar. İkinci resimde ise annem yok. Resmin biri geçen Kurban Bayramı, birisi ise şimdi ki…

İnsan, ölümlü bir varlıktır. Ölümsüz olan, sadece Allah’tır. Bu dünyada kalansa  “Hoş Bir Sada” imiş. Anneme ve hepinizin geçmişlerine rahmet dilerim.

Belki annemin ayrılık acısına on basacak acı, üstadımın bende bıraktığı ayrılık acısıdır ki, zaman geçtikçe ne eksiliyor, ne de geçiyor.

Bütün ayrılık türkülerini, onu düşünürken dinlerim. “Âlimin ölümü, âlemin ölümüdür” diye boşuna denmemiş. Şu var ki, ilmiyle amil âlimler, arifler, ölü değiller. Bunu, kalbi ölü olmayanlar yaşarlar. Mezarları başına gidildiğinde, ruhunuzdan adeta pencereler açılır, gittikleri âleme…

Bayramda ümminin mezarı da ziyaret edilir, âlimin mezarı da. Ünsiyet bağı, bunu gerektirir. Hiç ziyaret etmeyip, bayramda kebap yapanlar da oluyor ne yazık ki.

Böyle evlat da, olmaz olsun!

Kebap yap da,  “sürüye” kurt getirme!

Müşriklerin putlarına sövmeyin ki, onlar da haddi aşıp kutsallarınıza saldırmasınlar” ilahi ölçüsünü, küçümsediğin yaşlılardan öğrenseydin,  “sürü” kurt saldırısına, babamız “it” saldırısına uğramazdı.

Hayat sana güzel!

Bizlere zehir ve katran!

O büyük insan, “düşmanlarınızın dahi namusuna saygılı olup, hürmet edeceksiniz!” ölçüsünü verdi bizlere. Yaşlılık, hastalık, dalga geçilecek, polemik yapılacak bir konu mu? Bunlar, insanların ellerinde olacak şeyler değil ki. Dün, Evevit’in yaşlılığı ve hastalığı ile kafa bulanlar, bugün kendileri o duruma düştüler. Kimin garantisi var ki!

Yaşananlardan ibret almak, sadece yaşlılara has olmamalı.

“Sürü” den adam çıksa, “oğlum bir sus artık!” derdi sana. Çoğunluğu konumcu, pnskçı, menfaatçi, Allah bunları bildiği gibi yapsın!

Alçak zibidileri, değerlerimize saldırtma basiretsizliği, senin gibi çapsızların eseri. Şimdi müdafaan da lazım değil, cevabın da. Cevabın bile düşman sevindiriyor. Sen sus ve git mangal yap!

Mangal partisi kursana!

Yanında kasap da var, sürü de!

Mirası yakmaz,  belki o zaman kömür yakarsın!

Kömür kafalı çevrende  zerre ölçü kalsaydı sana rağmen, kabir ziyaretine giderlerdi. Topunuz o insanın ayak tozu etmez, saldırttığın alçak, şerefsiz ve de zibidi putperestleri, şu bayram günü yaramıza işetmezdin.

FETÖ artıkları, salya sümük koklayıcıları, ‘Amerikan Şeyhi’nin müritleri, Pensilvanya zibidileri, hatıramıza, ‘Hoş Sada’mıza saldırtmak nasıl bir kafa?

Babanı da, davasını da, hatta her şeye rağmen seni de,  ‘Mahşerin Dört Atlısı’nın elinden, Allah kurtarsın!

O’nun ahlakında kişilere saldırı yoktu. Hedefinde kişiler yok, yanlışlar vardı. Saldırı yok, müdafaa vardı. Yanlışı düzeltme vardı. İkaz vardı, irşat vardı… Eğitim vardı, öğretim vardı, doğrular vardı, tezler vardı. Polemik yoktu, dalga geçme yoktu, alaya alma yoktu, boyuyla, hastalığı ile veya yaşlılığıyla eleştirmek yoktu.

O’nun şanssızlığı sizlersiniz!

 

 

 

2 YORUM

Hasan Taşkan

Boş işler

Bizim yaratılış gayemiz ALLAH c.c KULLUK, imanlı kur-an lı Ehlibeyt sevdâlı ömür ve ölüm , bu parti marti cilik uğruna, HOCAM a hakaret edilmesine sebep olmak, çok âdice oluyor, aman dikkat !

Ahmet Arif

Bazı uyarılar önemlidir.

Hikmet müminin yitiğidir.Onu nerde bulsa alır..Her nasihatta alınacak mutlaka bir şeyler vardır.

YORUM EKLE

You may also like...