Herkesin dilinde "dolar"!
Dolmaz kardeşim, ne yapsanız dolmaz.
Adı "dolar" ama kendi asla dolmaz. Ne dolar, ne doyar. Üç başlı kapitalizm canavarının bir başı dolar, diğer iki başı ise faiz ve borsa? Seni soymak üzere kurulmuş, bir düzen. Var mı çaresi, var ama sen dinlemedin ki, görmedin ki, şimdi "yandım Allah!" çekiyorsun.
Yanacaksın, daha da yanacaksın!
Halen olay, "dola yükseliyor" olarak anlatılıyor. Türk lirası eriyor, herkes fakirleşiyor, diyen var mı? Çok az kişi, bunu söylüyor. Dolar yükselince ne oluyor?
Yabancıların sana yaptığı şu üçüncü köprü, şu meşhur Osman Gazi Köprüsü, şu meşhur 3. Havalimanı var ya, işte onlardan borcun, iki üç katına çıkıyor.
Köprüden geçmesen de açığı hazine kapattığı için, sen bakkala gittiğin zaman ne oluyor, köprü parası ödüyorsun, anladın mı "içimizdeki beyinsiz!"
İki köprü geliri üçüncüyü karşılamıyordu, şimdi ne olacak ahmAk kardeşim!
"Benzine zam gelsin, gelmesin beni ilgilendirmez, ben her seferinde 20 liralık alıyorum" diyorsun, peki benzinci yakında "20 lira için pompa çalışmıyor" veya "20 liraya benzin gelmiyor" dediğinde, ne yapacaksın?
Şimdi işi ABD'nin üstüne atmaya çalışıyor, yahu ABD daha henüz hiçbir şey yapmadı ki sana, ambargo bile uygulamadı, "hayırsever iş adamı Zarrab" ambargosu, uyguladığında veya devlet bankalarına 50'şer milyar dolar ceza kestiğinde, ne yapacaksınız.
Ambargoyu delmişlermiş, şimdi göreceğiz ambargo mu delindi, Türkiye mi? Biri yine fena kandırıyor, haberiniz ola…
Hani ABD "müttefik"ti, hani ABD ile "stratejik ortak"tık, ABD, istedi diye "Esad devrilsin" dedik, Suriye bataklığına girdik, ne oldu? Elde var sıfır.
Bak güzel kardeşim!
13 yıl boyunca, "Türkiye ekonomisi büyüyor" diye sana bir hikâye anlatıldı. "IMF'ye borcumuz yok" dendi. Ama geldik hikâyenin sonuna. Büyüme dışarıdan borçla giren dövizden dolayıydı, şimdi o dövizler çıkıyor.
Gelişi sana bayram olarak kutlatıldı, çıkışını sen istediğin gibi kutlayabilirsin. Ama ne yapıyor, büyük borçlar bırakarak terk ediyor. Yol kenarından dur, geçen araçlara bak, hepsi borçlu, hepsi hacizli, bankalar şimdi de emlak işi yapıyorlar.
"Bankaların işleri çok iyi, öyle ise ekonomi yolunda" dediler. Ekonomiden anladıkları bu. Sıra şimdi "iyi" dedikleri bankalaarın içini boşaltmada. ABD işte bunu yapmak istiyor, Zarrap ve ortaklarının eline verdikleri kozla.
Kredi vererek alınan evlerin parası ödenemediği için, evlere bankalar el koyuyor, bankalarda da ABD el koyacak, kestiği haraç cezası ile. 15 yıl önce evin yoksa da, borcun yoktu. Şimdi hem evin yok, hem borcun çok. İşte AKP hikâyesi bu?
O da şimdi döviz gibi girdi, döviz gibi çıkacak. İşleri bitti çünkü. Eşikten süpürüldüler. Giderken "ABD bizi batırdı" diyecekler. Senin milliyetçi damarların kabaracak, bir daha bağıracaksın "Reis!" diye.
Oysa, ne büyük "Küresel Reisler" var. Ülkeler soyuyorlar. Kukla yönetimleri allayıp, pullayıp getiriyorlar sonra, milyonları soyuyorlar. Mesela "Meral Abla"dan, ekonomiye dair duyuyor musunuz, bir söz veya çözüm adına bir konuşma.
Mahallenin "İyi olacak" diyen, teyzeleri vardı, biz çocukken. Sürekli "İyi olacak" derlerdi. Peki, ama nasıl iyi olacak?
Hiç olmazsa onlar, Allah'ın şemsiyesine sığınıp "iyi olacak" derlerdi, 'Meral Abla'lar "NATO Şemsiyesi altında", "İYİ olacak" diyorlar.
Bakın buraya yazıyorum, belki bin defa yazdık:
Türkiye çok kötü olacak!
Ekonomi matematiktir, Türkiye'nin 2003 yılından bugüne toplam dış ticaret açığı 720 milyar dolara ulaştı, cari açık ise 530 milyar dolara? Üretime yatırım yapmayan, sürekli yol köprü inşaat yapan bir iktidarın, kendi işleri iyi olabilir, yandaşlar iyi olabilir, ama Türkiye, çok kötü olacak.
Buğday ithal, daha ötesi var mı? Sırp kasaplarının kestiklerini yiyoruz. "Dövizleri bozdurun!" demek, ancak ağzımızı bozar.
Türkiye'nin önünde iki yol var, ya bugüne kadar yapıldığı gibi içerde faizi artırıp dışarıda döviz girişini sağlamak, borcu borçla ödemek ki, ABD'ye rağmen kimse size para vermez.
Zaten maliye bakanı "ya borç alacağız, ya vergileri artıcağız" dedi.
İkinci yol ne peki?
Yeni bir yola gireceğiz, ulusal, milli bir yola? Kapitalizmden çıkacağız. Yani Prof. Dr. Haydar Baş'ın yoluna gireceğiz. Sayın Baş'ın ekonomi yolunda yürüyen devletler var. Onlarla görüşüp, "Milli Para" diye, arada sayıklamakla olmaz.
"Milli Paralarla Ticaret" diye ortalarda gezmekle de olmaz. Çünkü iktisada "Milli Para" kavramını kazandıran Baş Hoca, "Türkiye'nin milli parası yok" diyor. Kardeş senin milli paran dahi yok, dolar çıldırsa bile az!
Türkiye'nin kurtuluş anahtarı yanlız bir kişide. 24 saatte, krizi çözer. İsterseniz inat etmeye devam edin, siz bilirsiniz. Maaşlar ödenmeyince anlarsınız.
Devlet maaşları bile ödeyemeyecek.
Bekleyip görün!..
Devlet iflasını ilan edecek. Keşke yanılsam. İktidarın Zarrab telaşı, vallahi Türkiye için değil. Çaldıkları minareye kılıf, buldular. "Zarrab'a bak!" oyunu, oynuyorlar. Bugün ülkenin cari fazlası olsun, bakın bakayım ABD size ne yapabilir. Milli Ekonomi Modeli uygulansın, dolar bir daha çıkar mı? Dolar öyle "sabit" bir kazığa bağlanır ki, Soros gelse oynatamaz. ABD kazığa bağlanır, Putin'in Batı'ya üstünlüğü ne ile oldu, az görsenize!..