Urfa yarın Gazze olabilir!

Dünyanın gözü önünde bir soykırım yapılıyor. Gazze’de milyonlar ölmeyi bekliyor. Nüfusun yarısının çocuk olduğu söyleniyor. Öylesine dramatik manzaraları insanlık seyrediyor ki, insan olduğunuza utanıyorsunuz.

Susuz, gıdasız, elektriksiz, bir şekilde sadece ölmeyi bekliyorlar. Çocuklarına, anneler, babalar “biraz canın acıyacak ama sonra cennete gideceksin, arkadaşlarını göreceksin. Orada yemekler yiyeceğiz hep birlikte olacağız ve hiç ölmeyeceğiz…” şeklinde konuşmalar yapıyorlar. Çocuklarını kaybeden annelerin feryatları, gökleri inletiyor. Ölmüş annesinin taşınan cesedi peşinde yürüyen kız çocuğu, insan olanı günlerce uykusuz bırakır.

Bu vahşet karşısında, zalimin safında olmamaya çalışacağız. Buradan Gazze için ne yapabiliriz derseniz, zalimlere lanet okuyabiliriz, mazlumlara dualar edebiliriz. Acılarına acı duyabiliriz. “Bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle engel olun. Buna muktedir değilseniz, dilinizle engel olunuz, buna muktedir değilseniz, kalbinizle buğz ediniz. Bu da imanın en zayıfıdır…” buyurur sevgili peygamberimiz.

İman en zayıfı olan zalime buğz dahi yoksa nefret dahi yoksa o kalpte iman yoktur demektir. Bunca çocuk ve kadın ölürken, “bizi arkadan vurdular!” veya “Hamas terör örgütüdür!” gibi laflar, zalime destektir. Bunun yeri ve zamanı değil. İsrail’den büyük terör örgütü yoktur.

Filistin konusunu siyasetlerinde kullananları, zalimle parçalayıp mazlumla ağlayanları, İsrail pilotlarını Konya semalarında eğitenleri, Kürecik’ten İsrail’e koruma sağlayanları, BOP’e eş başkanlık yapanları, Allah bildiği gibi yapsın, diyebilirsiniz mesela!

Gazze’de ölenlerin dedeleri toprak sattılar. Satılan topraklara Yahudiler yerleştiler. Bu gün de bunlar yaşanıyor. Topu, topu yüz sene içinde bunlar oldu. Bu gün toprak satanlar, yarın Türkiye’nin Gazze olacağını düşünmüyorlar mı?

Şüphesiz düşünüyorlar!

Neden yanlışa devam ediyorlar?

Çünkü vazifeliler!

Geri kabul anlaşmaları imzalayarak, Batı’nın paralı mülteci bekçisi olmak, alınmış “vazifeden” başka bir şeyle izah edilemez. Davutoğlu Ahmet, konuşup duruyor utanmadan. Aldıkları “vazifeler”, birilerini koltuklarda tutacak diye, çocuklarımızın, torunlarımızın geleceklerini, nasıl tehlikeye atarız!

Kimse AKP’den ABD ve İsrail’e karşı bir adım beklemesin.

Akdeniz’de NAVTEX gördünüz mü yerini?

Hemen Antalya açıklarında…

Mavi Vatan’ı da çöp ettiler.

Van Gölü’nde NAVTEX yayınlasalar daha iyiydi!

ABD’ye mesajmış!

ABD’ye en iyi mesaj, üsleri kapatmaktır. İncirlik’i ve Kürecik’i kapat, al sana mesaj!

Bunu Gazze için değil, SİHA’nı vurduğu için yapacaksın. Gazze için diplomasiyi kullanmak ve insani yardımda bulunmak, esastır. Gazze’yi yıkıp, yeniden imar edecekler. Buradan gitmeyen Filistinliler, soykırıma tabi tutulmaya devam edecekler. Gazze, İsrail gaz merkezi yapılacak ve bu gaz, Kıbrıs üzerinden Avrupa’ya ulaştırılarak.

Türkiye,  Kıbrıs’a dikkat etsin.

Bölge ülkeleri de, Türkiye de hedef. İsrail tankları, PKK paçavrası bayrağı astılar. Bu ne manaya geliyor, sanıyoruz. Gazze için ABD uçak gemileri yoldayken, ABD başkanı, “Türkiye’nin Suriye’deki hareketleri ABD için tehdittir” diyor. CB Erdoğan’ın “Türkiye için de ABD’nin Suriye’deki faaliyetleri tehdittir” cevabı, son derece yerinde oldu ancak bu söylemin içi doldurulmalı.

Şam ile ilişkiler düzeltilmeli. İsrail’in, Şam’ı vurmasına karşı çıkılmalı. İsrail’in düşmanına düşman olmak, ellerimizle kendi ipimizi çekmektir. Tehlikeyi görmek lazım…Durumlar çok ciddi!

Yüz yıl sonra Urfa, Gazze olabilir!

Olmaması için bir neden yok. Filistinlerin yolundan yürüyoruz. Vatandaşlık satmak, vatan satmaktır. Toprak satmak, vatan satmaktır. Kudüs 1917’den önce Türklerin kontrolündeydi ama bugün değil. Devletler için yüz yıl çok az bir süredir. Yüz yıl sonra Diyarbakır, İsrail’in kontrolünde olmaz inşallah.

Dün kandırılmış Araplar vardı, bugün kandırılmış Kürtler var.

Kandıranlar değişmediler, kandırılanlar da ders almadılar. Guneydoğu ile Filistin’i aynı görüyor siyonizm.