14 Nisan’ın ardından

Liderimiz Prof. Dr. Haydar Baş’ı, sevenleri mezarı başında andılar. Üzerinden bir yıl geçmesine rağmen, sanki yeni aramızdan ayrıldı. Yine yandık yakıldık topluca… Tekrar hepimizin başı sağ olsun.

Baş Hoca’nın tabanı, çok özel bir topluluktur. Dünyanın en temiz topluluğu olduğundan şüphem yok. İlim, kültür ve ahlak seviyeleri oldukça yüksektir. Okuyan, okumayı seven, önyargısız bir kitledir.

Hemen hepsi, gerçek dindar ve de Atatürkçüdürler. Atatürk’ü sevmenin insanları dinden çıkarmadığının, bilakis gerçek dindarlığın tezahürünün vatan/Atatürk sevgisi olduğunun, en büyük ısbatıdırlar.

Milliyetçi ama şövenist değiller, dindar ama dinci değiller, mandacı değil hepsi ulusalcıdırlar. Liderleri Prof. Dr. Haydar Baş gibi katıksız antiemperyalisttirler. Böyle bir hareketin, benzeri yoktur. İslamı yaşayış tarzları, her türlü şekilcilikten uzak, ihsan/takva düzeyindedir.

Mezhep taassubundan uzak, hatta mezhepler üstü, Ehl-i Beyt eksenlidir. Türklerin İslam’ı kabul dönemindeki duruluğa, algı ve anlayışa sahipler.

Türkiye’de Alevi-Sünni beraberliği noktasında, çimento vazifesi görmekteler… BOP’un sonucu olarak çıkartılmak istenen, Şii-Sünni çatışma riskine karşı engel bir anlayışa sahipler, Müslüman dünya için.

Türkiye’de çıkartılmak istenen Laik-Antilaik çatışma riski önünde de, büyük engel oluşturmaktalar. Yani her türlü kavgayı durduracak, kemal ve kamil bir topluluktur.

Yetiştiricileri Haydar Baş olan bir topluluktan söz ediyoruz. Baş Hoca merhumun 50 yıllık emeği, gözyaşı ve duasıdır. Yetişdirdiği insanlar, hemen her kesimden gelmedir. Kimi meyhaneden, kimi camiden, kimi Sağ’dan, kimi Sol’dan gelmiştir.

Gelenler, Baş gönlün ilim, fikir ve feyz ırmağından içtiler. Böyle bir topluluğu bir daha bulmak için, Haydar Hoca’nın bulunması gerekir.

Bu arada; Haydar Baş’ı, “Haydar Hoca” yapan, okuduğu okullar değildir. Mevlana, nasıl Şems’in eseri ise Haydar Baş da “üstadım” dediği, Mustafa Hayri Öğüt’ün eseridir.

Vikipedi de Mustafa Hayri Öğüt için “devrindeki meşhur Alevî-Bâtınî alimler arasındadır” denir ve not şöyle devam eder:

Arifibillah Eş-Şeyh Es-Seyyid Hacı Mustafa Hayri Baba, Alevî pîri, Malatya‘nın Seyyid Battal Gazi, Alevî Türkmen ocağından Seyyid Koca Vaiz Dede‘nin torunlarındandır.”

Ayrıca Fransızca, Arapça, Farsça ve Türkçe olmak üzere dört dil bilen, harbiyede öğrenci iken birinci dünya savaşına katılan, Hicaz bölgesinde haritacı olarak görev yapan, bir gazidir.

Babası, Yüzbaşı Mustafa Hayri, 4 Kasım 1894 tarihinde Malatya’da çıkan bir Ermeni isyanını bastırırken şehit edilir. 3 ay sonra doğan bebeğe, babasının ismi(Mustafa Hayri) verilir. Şehit evladı ve de Malatya serdarı Seyyid Battal Gazi’nin torunudur.

Savaştan sonra, Cumhuriyet Türkiye’sinin maliyesinde görev verilir ve buradan emekli olur. “İbadet en büyük ilimdir” diyen, mana alimidir. İşte böyle bir insanın, eseridir Prof. Dr. Haydar Baş. “Asker/ordu/devlet düşmanlığı, düşmana askerliktir” öğretisinin mimarıdır, Mustafa Hayri Öğüt.

Bir tecelli olsa ihtiyar elden gider, sayha vurur aşıkların dilhanesi namus ar elden gider” diyen Allah aşığı Mustafa Hayri Öğüt. Ceddi resulullahı ziyaret ettiğinde, O’nunla müşerref olup “güneşin ziyası O’nun yanında çok sönük kalırdı” diyen peygamber aşığı Mustafa Hayri Öğüt.

0 YORUM

YORUM EKLE

You may also like...