3. köprünün adı Haydar Baş olsun

BOP projesinin en önemli hedeflerinden birisi İslam dünyasında Şii-Sünni savaşı çıkartmaktır. ABD Başkan Yardımcısı, "Müslümanları Şii-Sünni diye birbirine kırdıralım ve biz işimize bakalım" demişti.Saddam'ın kullanma tarihi dolunca planlı olarak Şii'lere astırdılar. Irak başta olmak üzere hemen hemen İslam coğrafyasının tamamından Şii veya Sünni camilerinde patlamalar bu maksatla gerçekleştiriliyor.Daha geçenlerde Pakistan'da bir Şii veya Sünni camisinde intihar patlamaları gerçekleştirilmişti. Türkiye'ye Sünniliğin başını çekme görevi verildiği, iç ve dış basında konu olmuş gerçeklerdi.Başbakan Erdoğan'ın, Suriye yönetimini devirme işini kan davasına dönüştürmesinin, olayı kişiselleştirmesinin nedeni üstlendiği misyonla alakalı olsa gerek.Sayın Başbakan'ın seksen yıllık yaraları deşerek, Dersim olaylarını günümüze taşımasının izahını bu misyondan ayrı düşünmek fazla saflık olur. Reyhanlı'da ölen vatandaşlarımız için "Benim elli üç Sünni vatandaşım öldü" açıklaması gizli misyonun kodlarını eleveriyordu sanki…Suriye olayları başlamadan en az iki yıl önce soyadı Türk olan kanalın değişmeyen "Cübbeli-Sarıklı" konuğu, meğer Suriye için özel hazırlatılıyormuş. Nitekim vakti saati geldiğinde yapmıştı yapacağını?Ne Şii'lerin sapıklığı iftirası kalmıştı ne de Cehennemliği… Bir an evvel Türkiye'nin Suriye'ye girmesi gerektiğini ifade etmişti. Tabi sadece ülkemizde değil, benzerleri tüm İslam coğrafyasında aynı anda harekete geçirilmişlerdi. Yusuf El Kardavi denilen nasipsiz "Esad taraftarı olan çocuklar bile öldürülmeli" diye fetva vermişti. Bu kişi, Amerika Suriye'de teröristleri desteklediği için Obama'ya teşekkür etmişti.Bizim siyasi iktidar ise neredeyse "Ordular ilk hedefiniz Suriye" demek üzereydi. Tam bu ortamda Prof. Dr. Haydar Baş, bir taş gibi hepsinin önlerine düştü. Ehl-i Beyt Kurultayları başladı. Ülkenin dört bir yanında? İlki Bursa'da gerçekleşmişti. Dünyanın önde gelen Şii imamları, Bursa'ya akın etmişlerdi. Ehl-i Beyt ortak paydasından, Şii ve Sünniler tek bilek, tek yürek olmuşlardı. Suriyeli Şii imamdan Hz. Ali'yi dinledik, İranlı Şii akademisyenden Hz. Fatma'yı, Hz. Hasan'ı, Hüseyin'i dinledik. İlk defa gördüğümüz bu insanları sanki elli yıldır tanıyormuşuz gibi hissettik?Öylesine bir feyz ve muhabbet çağladı ki tarifi imakansız… İşte bu aşkı ve Muhabbeti o salona taşımaya vesile olan Sayın Baş "Ancak mü'minlerin kardeş olduğunu" tüm konuklara yaşatmıştı.Ondan sonra devam eden sempozyumlarla Şii veya Alevi'nin Sünni'den hiçbir farkının olmadığını herkes gördü.İnsanımız ilk defa Şii'leri bu kadar yakından tanımış oluyordu. Suriyeli Şii Âlim'in "Aleviler İslam'ın tasavvuf ekolüdür" tespitini hiç unutamıyorum.Bu proğram öncesinde Türkiye'de Alevilerin evlerine çarpı işareti konarak, başlatmayı düşündükleri kardeş kavgasının ilk adımları atılmıştı. "Aleviler, Yahudi ve Hıristiyanlardan daha kötüdür. Çünkü sapıklar" diyen Rektör bile olmuştu?Siyasi irade halkın uyanmasıyla Suriye savaşını göze alamamıştır. Kendi yaptıkları anketlerde yüzde seksen oranında Suriye savaşına karşı duruş bu programlar sayesinde sergilenince oturdular yerlerine?İşte tüm bu oyunları, Sayın Baş bozmuştur. Hem de kendilerine,yapılan "Şii oldu, Alevi oldu" tarzında suçlamaları göğüsleyerek, hem de 'hiçbir kınayıcının kınamasından korkmadan' bildiği yoldan bir adım geri atmayarak…Aleviler bugün, Sünni ile birlikte Haydar Baş'ın yanında? Elmalı Abdal Musa Cemevi'nde, Sünniler namaz kıldılar. Geçen Cuma günü burada düzenlenen şölene Prof. Baş'ı onur konuğu yaptılar. Sayın Baş bin yıllık bir oyunu bozdu?Ehl-i Beyt ortak paydasında Alevi ve Sünni'yi bir ve beraber yaptı. Müslümanları Kur'an'daki Ali ile bütünleştirdi. "Âli'siz Alevilik" özleminde olanların yüzlerine, Âli'siz Müslümanlığın mümkün olmayacağını tokat gibi yapıştırdı.Varsın çağdaş İbni-Mülcemler karın ağrıları çeksinler. Artık Müslümanlar Peygamber şehrine girmek için Ali kapısında toplanıyorlar. Sonradan oluşturulan suni ve çakma ilim kapılarını sorguluyorlar. Haydar Baş köprüsüyle Ali'ye koşan, koşana?Hünkâr Hacı Bektaş'a yürüyen yürüyene?Şii-Sünni arasında kurduğu Haydar Baş köprüsünü, on iki direk üzerine kurdu on iki imamı yazarak…Onların nefesini taşıdı bu köprüye? Bu köprü artık kıyamete kadar yaşayacaktır. Alevilere inat 3. köprüyü Yavuz koymak isteyenler iyisi mi, köprünün adını Haydar Baş köprüsü koysunlar.

0 YORUM

YORUM EKLE

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir