Zehirden Ana'na da ver

Adamın biri yaşlı anasıyla mutlu ve mesut yaşamaktaymış. Ama kötü bir alışkanlık edinip, akşamları bir şişe ile eve gelmeye başlamış. Bir, iki gün derken, annesi merak edip sormuş ."Oğlum eve getirip içtiğin nedir?" Önce duymazdan gelmiş ama sonra oğlu bakmış, bu işi saklamanın çaresi yok… "Ana içtiğim ilaç" demiş. Bir akşam adam yine demlenirken annesi de un eliyor. Un elemeyi belki yeni nesil bilmez, onlar için izah edeyim: Eskiden, bilhassa köylerde günlük ekmek ihtiyacı evlerde karşılanırdı. Önce eleğe konan un büyük bir leğenin üzerinde içine dökülecek şekilde dikkatlice elenir. Maksat su değirmeninde öğütülen buğdayın kepeklerini ayırmak… Sonrada hamur yapılır. Ardından tandır veya kızgın Sac'da mis kokulu ekmekler pişirilir. Anne "Oğlum annen hasta, biraz da o ilaçtan annene ver…" diye ısrar eder. Oğlu annesini ikna edemez ve bir bardak vermek zorunda kalır. Annede alışkanlık olur ve zamanla bağımlı kalır oğlunun ilacına! Bir gün un elemeden önce anne yine içer. Sonrada elek elinde un elemeye başlar… Oğlu bakar ki annesi unu leğenin içine değil de, adeta odaya eliyor. Çünkü annesi ayık değil artık sarhoş… Oğlu seslenir "Anne! Unu leğene ele…" annesi ise elinde elekle ayakta duracak hali kalmamış vaziyette "Oğlum Ana'na göre artık her yer leğen" diyor. *** Sayın Başbakan İmralı görüşmelerinin ardından " Baldıran zehri olsa bile içeriz…" demişti. Ama çok zaman geçmeden 'Baldıran zehri'nin ne olduğunu "Müzakere(!)" zabıtlarından anladık. "Servis ediciler" zehri sundu ama hemen herkes sürece sarıldı. "Zehir, süreci bozmasın" diye… Hâlbuki bu zehir, süreci değil milleti bozma amaçlı… Bu öyle bir zehir ki,"Analara özel"…Analar bu zehri içtikten sonra, her yeri "Leğen" olarak görüyor. Ne evlat acısı, ne bölünme korkusu nede Apo'ya özgürlük onlara artık dokunmuyor! İster hükümet "Merdiven yürüyüşü" yapsın, isterse "İmralı yürüyüşü" … Analar hiç etkilenmiyor. Kısaca "Analar ağlamıyor"… Hatta ağlamak şöyle dursun, Analar gülüyor bile! AKP'nin süt hizmetlerinden dolayı "Sütçü AKP" diye adlandırmıştık. Şimdi de "Zehirci" AKP'ye de kavuştuk… Hamdolsun! AKP süt dağıtırken, bazı çocuklar süte karşı hassas olduklarından hastanelik olmuşlardı! Zehir saçarken, affedersiniz dağıtırken; yine böyle bir şey olur mu? diye akıllara bir şey gelmesin. Çünkü bu zehrin tadına önceden bakılmış… Tat bakıcılarının kimisi "Baldıran zehri",kimisi ise "Kızılcık şerbeti" adını koymuşlar. Korkuya lüzum yok yani… İktidarın zehir hizmetinde(!) yararlanma şeklini yakında görürüz herhalde… Hükümet belki de binalara "Ağlayan ana butonu" yerleştirecek, ağlayan bir ana duyanlar bu butona basıp "Zehirden Anana da ver" hizmetine ücretsiz olarak kavuşacaklar. Çocuklar ağlamasın diye de çok yakında "Süt Annem AKP" butonu oluşturacaklarmış! Böylelikle bu ülkede ne çocuklar, nede analar ağlayacak artık! Babalarsa zaten ağlamaz… Baldıran zehrinin etkisi ile sarhoş olup her yeri vatan zannedenler. Ayıkınca çok ağlayacaklar. Elbet iktidar buna da bir buton düşünmüştür.

Zehirden Ana'na da ver

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön