Altınlar ABD’ye ölümler bize!

Erzincan İliç’te yaşananları görüyorsunuz. ABD, benim ülkemde, can Erzincan’da altın madeni çıkarır. Altınlar ABD’ye ve içimizdeki ortaklarına pay edilirken, gözyaşı ve ölümler de bizlere kalır. Siyanürlü dağlar, topraklar, sular ve on binlerce kanser vakıaları bizlere kalır. ABD’li firma ne demişti: “Türkler iyi taş taşıyorlar!”

Altınları ABD’ye, taşları da bizlere taşıtanları, Allah kahreylesin!

Toprak altında kalan, 9 can var. Hem de asitli ve siyanürlü toprak altında… İnsanın dili söylemeye varmıyor ama asit yakar yok eder zaten. Çıkarılmaları imkânsız olduğundan bekleniyor. Bilmem kaç milyon metre küp topraktan söz ediliyor. O toprağı kaldırmak için lazım olan kamyon sayısının 400 bin olduğu söyleniyor. Bu kadar kamyon var mı?

Elbette hayır.

Kayıp giden canlara “kıymet” biçilecek, paraları ödenecek,  bir kaç gün sonra. Ardından unutulup gidilecek. Peki ya siyanürlü topraklar veya siyanür havuzlara ne olacak? Tabii ki yağacak yağmurlarla, Fırat’a karışacak. Fırat’ın geçtiği bütün iller etkilenecekler. Fırat’ın suladığı topraklar zehirlenecek. Hatta ülkeler…

Yetkililerin, buhar olup uçmalarından da anlaşılıyor ki, ikinci büyük Çernobil Faciası, hem de bizim topraklarımızda yaşanmış oldu. Kanser vakıalarında patlamalar olacak, önümüzdeki 50 yıl etkilenecek.

Kimin umurunda?

İstanbul’da Kurum mu alacak, İmamoğlu mu?!

Bu kadar önemli bir konu varken, Erzincan’dan, İliç’ten, siyanürden ölümden söz etmek, maksatlı çevrelerin işi!!!

İşin bir başka acı tarafı ise  Türkiye’nin altın madenleri olduğunu ve bu madenleri ABD’li, Kanadalı firmaların çıkardıklarını ölümlerden öğreniyoruz. Çünkü haber konusu olmaz.

Ülkemizdeki kaynaklar olduğunu, bunların Lozan ile devrilmediğini, bunun büyük bir yalan ve iftira olduğunu, Artvin’den Gümüşhane’ye ve hatta Erzincan’a kadar bütün dağların altın olduğunu, Prof. Dr. Haydar Baş’tan öğrendik. Bu insanı neden gizlediler sanıyoruz? Neden yok saydılar, görmezden geldiler?

Altın madenlerinin ABD’ye peşkeş çekildiğini Haydar Baş seçim meydanlarında firmaların isimlerini vererek okurdu. Erzincan’daki bu madenleri işleten firma ismini yılar önce duyduk. Türkiye’nin hangi ilinde hangi madenler var ve kimler işletiyor, Türkiye bu insandan duydu.

Ülkenin dağlarını asitle eriten, siyanürle zehirleyen ABD’ye bu yetkileri kim verdi?

Sen ey vatandaş sen!

Sen oy verdin, AKP yol verdi!

Altın verdi, bal verdi kaymak verdi!

AKP’ye verdiğiniz oylar bizlere ölüm, ABD’ye altın olarak döndü.

Seçimlerde gezerdik. “Vatandaşlık Maaşı” vereceğiz dediğimizde, “Haydar Hoca nereden verecek?” derdin ya, işte bu altınları ABD’ye değil sana verecekti. Haydar Baş’a dirsek gösterdin, kulak tıkadın, bugün asit dağlarının altında kaldık!

Artık altınları toprak altında çıkarıp, sana verecek bir Haydar Hoca da yok. O şansı çoktan kaçırdın!

“Senden oy istemeye gelmedim, seni kurtarmaya geldim!” dediğinde dinlemeliydin. O gün oy vererek kurtaracağın akıbetini, artık can versen bile kurtaramayacaksın!’

Durmak yok, ölmeye devam!

Haydar Baş’ı dinleseydin, devlet millet ortaklığı ile bu altınlar çıkarılacaktı. Ve devlet çıkardığı için de, böylesi kazalar, ölümler olmazdı. Elin gavurunun umurunda mı, senin dağın altında kalman!

Bu arada, meclis araştırma önergesi verilmesin, nasıl olsa AKP ve MHP oylarıyla “ret” yer!

“Siyanürlü toprak üzerinden uçan kuşlar bile ölüyor” haberleri geliyor.

Vay ki vay!

Binali’yi, cin aliyi dinlemeye devam!

“Başka kim var ki oy verelim!” de, öl!

“İçimizdeki beyinsizler yüzünden, bizleri de helak etme Allah’ım...”

Deprem bölgesinde yaşayan herkes bilir ki, ilk 4 gün, Mehmetçik kurtarmaya katılamadı. Sebebi izin çıkmadı. Ve Adıyaman’ın  köylerinde okul içine konan bazı cesetleri, kurtlar parçalamıştı. Kefensiz, yıkamadan, battaniyelerle gömüldü insanlar. Yaşananlar asrın çöküşüydü aslında!

Geçen, Adıyaman’a iktidar partisi genel başkanı gitmişti ne görsem iyi, bütün Adıyaman orda. Daha nasıl bir ölüm görmeliyiz ki, kendimize gelelim!

Akletmeyen bir toplumun kaynaklarını ecnebiler götürür, sizlere de sadece ölümler kalır. Ağıtlar kalır. Allah, mutlak adalet sahibidir. “Ben, sadece Gümüşhane altınlarıyla Türkiye’ye 100 yıl bakarım!” diyen bir insanın, oruçlu halde, şehir şehir gezerek seni uyandırmaya çalışmasına kulağını tıkadın. Şimdi o kulakların, ağıttan başka bir şey duymaz!

Milliyetçilik, Artvin, Gümüşhane, Erzincan, Bergama, Efemçukur altınlarını,  vatandaşın cebine koymaktır. Müslümanlık, sahip olduğun kaynakları ecnebiye vermemek için, gerekirse savaşmaktır.

Bedir Savaşı, Müslümanların sahip olduğu kaynakların yağmalanmasına karşı durmak için verilen bir  kaynak savaşıydı. Milli Paralarla Ticaret, emperyalizme karşı verilen kaynak savaşının günümüz versiyonuydu. Kapitalist hacı, Haydar Baş’ı anlayabilir mi? Mısır’da dış ticaretinden dolardan vazgeçti. Haydar Baş, Peygamberin verdiği savaşı, bıraktığı Milli Ekonomi Modeli ile vermeye devam ediyor.

Atatürk madenleri devletleştirdi. Gelen onlarca hükümet, buna dokunmadı. AKP geldi, ülkemizde çıkarılan petrol için ve de diğer madenler için, devletin payını yüzde 2,5’a indirdi. Irak işgal edildikten sonra, çıkartılan Petrol Yasası ve Maden Yasası’nın aynısını Türkiye’de AKP çıkardı. O yasaları Irak’ta çıkarmak için savaştılar, bizde ise buna gerek kalmadı, AKP hepsini halletti.

Irak’ta savaşla aldığını, bizde AKP ile aldılar. Irak’ta savaştan sonra Tohum Yasası çıktı, bizde AKP ile çıktı. ABD, Irak’taki tohum merkezine saldırdı. Bizde ise AKP eliyle toplanıp, sonra da yasaklandı. Tohumda bile Irak’ın başına gelen, bizim başımıza AKP ile geldi.

Eğer Gabar’daki petrol, İsrail’e gitmiyorsa, ben de bir şey bilmiyorum!

Bu kaderi değiştirmek senin ellerinde ey vatandaş!

Bunu çocukların ve torunların için yap!

İktidar, kötünün iyisi değil, kötünün kötüsü… Kötü olan muhalefet ama en kötüsü iktidar.

Sen;

Sarıldın!

Çevrelendin!

Kuşatıldın!

Bittin!

Öldün!