NATO'nun ak görevlileri

Fil terbiyecileri vardır.Bunların filleri terbiye şekilleri, gerçekten çok düşündürücü?Anlatayım.Fillerin terbiyesi için üstleri otlarla kapatılmış dev çukurlar hazırlanır. Filler bu çukurlar üzerine, çeşitli hilelerle çekilirler. Büyük bir gürültüyle çekildikleri çukurlara, düşüverirler.Sonra bu çukur içerisinde siyah elbiseler giymiş insanlar tarafından büyük sopalarla olanca güçleriyle dövülürler. İş dövme ile bitmez tabi, ayrıca aç ve susuz bırakılırlar. Bu ceza işlemleri belirli aralıklarla sık sık tekrarlanır. Ardından filleri döven bu insanlar, üzerlerine ak elbiseler giyerek bu defa fillere su ve yiyecek verirler. Terbiyeciler; siyah elbise giyip filleri cezalandırıyor, ak elbise giyip ödüllendiriyorlar.Ta ki filler, siyah elbiselilerden korkup kaçana, ak elbiselilerin peşlerine düşene kadar, bu işler devam eder. Terbiye olup ak elbiselilerin peşlerinden ayrılmayacak kıvama geldiklerinde, filler artık hizmete hazır demektir!Ak elbiselilerin peşlerine takılan filler, onlardan ayrılmayarak peşlerinden yürürler. Terbiye edilmiş bir fil için siyah renk ceza, ak renk ise ödül demektir. İşin içeriği değil, rengi onlar için her şey demek?Fil işte!Akledemiyor ki, kendilerini dövenler ile ödüllendirenler aynı kişiler.Sadece giydikleri elbiseler farklı?Bunu niye mi anlattım?Galiba bizi toplum olarak birileri, fil yerine koymuş ve fillere uygulanan eğitim modelini bize tatbik etmişler. Sadece renkleri tartışıyoruz hem de ak ve kara olarak?Gelişmeler bizler için ya ak veya kara?Ak ve kara dediklerimizin aynı olabilecekleri, aklımızın ucundan bile geçmiyor. Hem de yaşadığımız bunca olaylara rağmen?Bir düşünelim lütfen?Bugün iş başında kendilerini ak olarak takdim eden ve insanımızın önemli bir kesimini peşine takmış vaziyette "durmak yok yola devam" diyenler. Darbe karşıtı bir söylem ile geldiler. Hak ve özgürlüklerden, adalet ve kalkınmadan söz ettiler.Ama icraatlar ortada?Tencere ve tava bile suç aleti olmuş durumda. İhtiyacı olanlar, neredeyse özel ruhsat belgesiyle bunlara sahip olacaklar. Ülkeyi yönetenler ellerine tencere ve tava alanları, devlete ihbar etmelerini istiyor.Darbe dönemlerinde de böyle idik. Evlerindeki kitaplardan dolayı ihbar edilip, tutuklandıktan sonra, yıllarca yargılanmayı bekleyenler oldu. Bugün yaşananlarla, geçmişte yaşananlar arasında hiçbir fark söz konusu değil maalesef?Sadece renkleri farklı biri ak, diğeri ise kara?Birinin adı darbe, diğerinin adı 'Adalet ve Kalkınma'?Yaşadıklarımız tıpkı fillerin başına gelenler gibi?Biz sadece renklerin üzerinde kavga ediyoruz. Ya ak tarafıyız ya da?Bunun ortası yoktur maalesef. Bir şeye mutlaka tarafsınız?'Taraf olmayan bertaraf olur?'Bizleri fil yerine koyarak "terbiye" edenler, hesaplarına hizmet ettirenler, bütün tartışmaların dışında işlerine bakıyorlar. Ülkenin kaynaklarını aşırmakla kalmıyor, bölüp parçalıyorlar. Akı karası, hiç birisi NATO'ya karşı gelmiyor. "Bundan ülkemizi kurtarmalıyız" diye aklından bile geçirmiyor.Çünkü "terbiye" edilmişler. Hele bugünkü ak görevliler neredeyse, NATO'yu İslam ordusu ilan edecekler. İzmir'i merkez yaparak, Müslüman Libya halkı bu ak görevlilerin desteğiyle vahşice bombalanmıştı. İki yüz bin Müslüman sadece bu saldırılarda öldü?İyisi mi, kendimize bir iyilik yapalım. Ön yargılı olmadan akçılığı ve karacılığı bir kenara bırakarak "Bağımsız Türkiye" ortak paydasında birleşelim. Ülkemizi NATO'nun ak ve kara görevlilerinden kurtaralım.

NATO'nun ak görevlileri

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön