Özel bir televizyon kanalı, Suriye lideri Esad ile bir söyleşi yapmış. Bu söyleşi geçen akşam aynı kanal tarafından yayınlandı. Uğur Dündar, Yılmaz Özdil, Müjdat Gezen'in ve Esad ile söyleşiyi gerçekleştiren hanımefendinin olduğu programda Esad'ın konuşmaları yorumlandı.Beni hayretler içerisinde bırakan Yılmaz Özdil'in yorumlarıydı. Suriye lideri Esad'a yönelik tabir caizse, 'Açtı ağzını yumdu gözünü'…Sanki konuşan Yılmaz Özdil değildi de, Şamil Tayyar'dı. Ya da Rasim Ozan Kütahyalıydı.Çok şaşırdım.Kendileri, her gün okuyup takim ettiğim yazarlardan birisidir. Sürekli iktidarın yanlış politikalarını eleştiren Özdil gitmiş, yerine başka biri gelmişti! Sanki Şamil Tayyar, Yılmaz Özdil'in içine girmişti. Yahut Özdil Tayyar, olmuş!Ses ve görüntü Özdil ama dil farklıydı.'Şamil Tayyar olmaya mı heveslendi' diye düşündüm ama bu güne kadar yazdıkları buna engel. Yani istese de, Şamil Tayyar olamazdı. Çünkü bu güne kadar yazdıkları öyle kolay kolay yenilir, yutulur cinsten değil. Başbakan kabul etmez, zaten!Gerçi, Kurtulmuş Başbakan için neler söylemişti ama şimdi onun "taraf" şemsiyesi altına girip 'kurtulmuş' ve dokunulmazlardan olmuştu!Günler ne gösterir bilemeyiz. Bilmeyenler için konuyu anlatalım: O söyleşi de ne vardı da Sayın Özdil kükredi?Esad, Türk halkı ile iktidarı birbirinden ayrı tuttuğunu söyleyerek, Sayın Erdoğan'la aralarının nasıl açıldığını anlattı ve AKP yönetiminin desteklediği teröristlerin on binlerce Suriyeliyi katlettiğini ifade etti. 'Özgür Suriye Ordusu' adı verilen teröristlerin diğer Müslüman ülkelerden getirildiğini anlattı ve bunların İslam ve Müslümanlıkla alakalarının olmadığını söyledi. Esad'ın konuşmaları içerisinde ben bir hakaret veya iftira görmedim. Bu programı izleyen herkes iyi bilir.Sayın Özdil; söz alır almaz, "Bu adama, bu laflar yedirilmeli, ben Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına söz söyletmem" diye başladı ve ağzına geleni saydı. Elbette Başbakanlık bir makamdır ve milleti temsil eder. Bu makama saygısızlık, millete yapılmış sayılır. Bunu Özdil gibi her Türk vatandaşı bilir ve böyle düşünür.Ama birader! Neden tek taraflı bakıyorsunuz olaya ve ortada bir hakaret yok iken, olayı neden saptırıyorsunuz?Başbakan'ı korumak başka bir şey, Eşbaşkanı korumak daha başka bir şey…Eğer Sayın Erdoğan, Başbakan olarak davrandığı ve Suriye ile iyi ilişkiler içinde olduğu zamanlardaki gibi hareket ettiği halde Esad Başbakanı eleştirseydi, dediklerinizde haklı olabilirsiniz.Esad değişmedi, Sayın Başbakan değişti. Üstelik de, dünyanın bildiği ve dillendirdiği, kendilerinin hiç gizleme gereği bile duymadığı silahlı muhalefete desteği ortadayken, Esad'ın ne demesini bekliyorsunuz?"Erdoğan iyi yaptı. O Eşbaşkan, ben onu dinleyip ülkemi terk etmeliyim mi" demeliydi.Adama demezler mi "Senin Başbakanın da doğru iş yapsın kardeşim. Neden bir başka ülkenin içişlerine karışıyor. Beğenelim, beğenmeyelim Esad bir ülkenin lideri. Ona onca hakareti dünya medyasının gözü önünde yaparsınız. Sizinki halkınızın lideri de, bizimki nedir? Bostan korkuluğu mu? Sizinki ülke de bizim ki nedir? Muz Cumhuriyeti mi?"Haksız sayılmaz.Üstelik hakareti eden ülke lideri, bizimki oldu.Ben beklerdim Yılmaz Özdil, "şu bizim iktidarın yaptığına bakar mısınız?" diyerek iktidarı eleştirsin attığı adımların dünyada dilimizi nasıl kısa ettiğini anlatsın. Ama öyle olmadı Yılmaz efendi, Başbakanı koruduğunu sandı. Aslında Başbakanı değil, Eşbaşkanı korudu. Yılmaz Özdil'in bunları bilmemesi mümkün değil!Neymiş Esad diktatörmüş!Bir diktatörün yüzüne "siz diktatör müsünüz" diye, sormak mümkün mü? İsterseniz savunduğunuz, Başbakan'a böyle bir soru sorun da görelim sizi. Demokrat olmanın ölçüsü sadece seçim olamaz. Hitler de seçimle geldi o zaman demokrat kabul edelim. Olur, mu öyle şey?Dünya, Suriye halkının Esad'ın yanında olduğunu biliyor. Bu yüzden seçim yapılmasına müsaade etmeyip tepesine binmek istediler. Eğer halk Esad'ı tutmamış olsaydı, ABD seçimle elli defa indirmişti. Bunu başaramadıkları için "Cihatçı" adında küresel teröristler getirip zorla indirmeye kalktılar.Bir başka yanlışta Esad'ı babasıyla yargılamak. İnsanlar, babalarını seçemezler. Hafız Esad yanlış bir adamsa, neden cezasını oğlu çeksin? Bu akla mantığa uyar mı?Hele aydın olan, bu kadar basit bakabilir mi olaylara. Baba Esad'a kızmamızın nedeni PKK'ya verdiği destek?Peki, aynı şeyi Türkiye yapmıyor mu bu gün?Yılmaz Özdil'in o akşam Başbakan'ı koruduğunu asla düşünmüyorum. Eşbaşkan'ı korudu ve verdiği mesajlar iktidardan çok, iktidarın kumanda merkezinedir. Atlantik ötesine, yani BOP'un çıktığı yeredir. Bu nedenle özdil'in dili, o akşam öz değildi. Özdil sanıyorduk ama yozdil'miş.
Özdil sanıyorduk ama yozdilmiş