ABD, Türkiye'yi tuzağa çekiyor!

 ABD ve Rusya arasında git-gel yaşayan Türkiye, Suriye'de büyük bir tuzağa çekiliyor. Bundan altı ay önce, "darbenin arkasında ABD var", "darbe CIA işi" diyen Türkiye değil miydi?

Ne oldu yine!

Ne değişti!

CIA Başkanı Türkiye'ye geldi. ABD Genelkurmay Başkanı İncirlik'e indi. Türkiye'ye geldi demiyorum dikkat edin! 

ABD'nin Dunford'u, bizim Akar'ı İncirlik'e ayağına çağırdı. Yani kendi vatan toprağımızda, ülkemizin Genelkurmay Başkanı, ABD Genel Kurmay Başkanı'nı ziyarete gitti!

Neyse anlamayanlar, bu ayrıntıyı ıvır zıvır sayabilir. Bu işler, Pakdil'e çaya gitmeye benzemez!

Peki;

Türkiye'den ne isteniyor? 

Türkiye, nereye sokuluyor?

Suriye'ye demeyeceğim,  zaten oradayız. 

Suriye'de, nereye sokulmak isteniyor?

Belirteyim: Büyük bir 'Kumpas'a!

Türkiye dikkat etmezse TSK, yeni büyük bir "kumpas"a çekiliyor. İç cepheyi sağlama almadan, Türkiye, bütün gücünü IŞİD kovalamaya harcamaya devam ederse, tehlike büyük demektir. İngiltere Genelkurmay Başkanı'nın da Türkiye'ye geldiğini, paranteze almayı unutmayalım.

Çok büyük şeyler dönüyor! 

Ve halk, gelişmelerden habersiz referandum tartışmalarıyla meşgul. Meydanlarda "Rakka'ya da giriyoruz"  sözlerine "oley" çeken kalabalıklar, emin olun Rakka'nın nerede olduğunu bile bilmez.

Ve Rusya? 

Türkiye'nin yeniden ABD ile iş görmesine, "iyi tamam" der mi? Karadeniz başta olmak üzere, hemen her yerde NATO, Rusya'nın sinir uçlarına dokunmaya devam ederken, NATO üyesi Türkiye, Suriye'de Rusya önüne atılıyor olamaz mı?

Rusya ile yeni "kazalar" çıkmama ihtimali var mı?

Geçmişte, Ortadoğu'da her taşın altında İngiltere çıkarken, bugün aynı İngiltere'nin yerinde sessiz oturduğunu mu sanıyoruz. ABD, İngiltere ve İsrail üçlüsü Türkiye'ye, Suriye'de iyi bir darbe indirip, ardından Türkiye'nin içini karıştıracaklar.

PYD'ye her türlü silahı veren ABD, eğitip donatan, yine ABD? "Rakka'ya PYD ile değil bizimle gidin" psikolojisine, bizi sokan da ABD. Türkiye bu psikoloji ile kendini PYD'ye eşitlemekle kalmaz,  ABD'nin "IŞİD'e bak" oyununa gelerek, PYD'nin "küresel partner" olmasına katkı sağlar.

PYD ve IŞİD ile eşit mücadele ediyorsak mesela, Rakka, yerine neden Afrin'e inmiyoruz? Afrin bizim sınırımız ve orada PYD otonom. Türkiye için IŞİD'ten daha öncelikli tehdit. 

Ve geldik çok önemli bir soruya: Türkiye kuvvetlerini Rakka'ya indirmek için PYD'nin kontrolünde olan bölgeden geçmesi gerekiyor. Türkiye savaşarak mı kendine koridor açacak, yoksa PYD'den koridor mu isteyecek?

İstediği takdirde PYD'yi tanımış olacak. Diyelim, PYD'den değil de ağababası ABD'den istedi bu koridoru, PYD'de bu koridoru önce açtı ama sonra kapattı.  Gönderdiğimiz kuvvetlerimize destek yolu kesildi. 

PYD'si, IŞİD'i hepsi birden saldırıya geçti.  Beyazsaray telefonlşara çıkmadı. Çok değil kısa bir zaman önce, "ölen askerlerimizin sorumlusu ABD'dir" demedik mi?

Yine böyle bir açıklama ile durumu kurtarabilecekmiyiz?

Rusya ile aramız bozuk olacağı için uçaklarınızda kalkamayacak. ABD'nin,  IŞİD'in,  PYD'nin, insafına kalmayacak mı ora giden askerlerimiz. Suriye ve Rusya'nın "kaza" vuruşlarını da söylemedim bile.  Elbette yetkililer, bizim bu saydığımız bütün riskleri hesap etmişlerdir.

Hükümet tüm riskleri, uzmanlarla masaya yatırmıştır inşallah.

Türkiye, ABD veya Rusya'yı aynı anda memnun edemez. Bu iki devlet, birbiriyle NATO sürtüşmeleri yaşarken, umarım Türkiye konusunda anlaşmazlar.  Çünkü Türkiye, yeniden ABD'ye dümen kırdıysa, bunda Rusya'nın PYD'ye bakışı etkili oldu diye düşünüyorum.

Eğer bu, Türkiye konusunda ABD-Rusya anlaşması değilse, Rusya, ABD'nin oyununa gelmiştir. Türkiye'yi yanına alamayan Rusya'da çok şey kaybeder, Rusya yerine yeniden ABD ile hareket eden Türkiye'de kaybedenlerden olacaktır.

Kurtuluş savaşında arkasını Rusya'ya dayayarak, Batı'ya karşı verdiği savaşı kazanan Türkiye,  bugün arkasını nereye dayamış? Allah'a diyeceğim,fakat arkasında İsrail'i görüyorum!

Sessiz sessiz Türkiye'nin arakasında duruyor!

Niye acaba?!