Adalet istiyoruz ey adalet ve kalkınma
Bir okurumun gönderdiği sitem dolu mektubu onun sesi olmak adına, aynen yayınlıyorum. Adaleti yanlış yerden beklediğini de ifade ederek tabi?Adalet ve Kalkınma Partisi'nden adalet beklemek!Cellâttan merhamet beklemeye benzer. Ama neyse?"Bu yazıyı Cumhuriyet tarihinin en büyük haksızlığına karşı sosyal medyada akın akın isyan eden, haklarını iktidara haram üstüne haram eden ama elinden bundan başka bir şey gelmeyen, KPSS'ye (Kamu Personeli Seçme Sınavı'na) ter dökmüş milyonlarca genç adına kaleme alıyorum.Belediye camiasında 8-10 aydır hararetle konuşulan bir konu, belediye sözleşmelilerin kadroya alınması, 25.06.2013 günü vezir-i azam hazretleri tarafından "MÜJDE" olarak gündeme getirildi. Hem de adı Adalet(!) ve Kalkınma Partisi olan bir partinin grup toplantısında. Ardından 27.06.2013 günü jet hızıyla Meclis'ten geçirildi. Önümüzdeki hafta muhtemelen Cumhurbaşkanı tarafından onaylanıp Resmi Gazete'de yayımlanacak. Böylece taş atıp eli bile ağrımadan torpille belediyeye girmiş 25 bin küsur kişi "havadan kadro" alacak. Hem de bunlar öyle aday memur olarak filan da başlamayacaklar kadrolu memurluğa; bunlar direkt asaleti tasdik edilmiş memur olacaklar. Son aylarda belediyeye sözleşmeli olarak girmiş torpilli sayısı o kadar fazla ki bu akıllılar KPSS ile hiç kafalarını ağrıtmadılar. Bunların mantığı şu: "Bul torpili, kap kadroyu".Sormak istiyorum: Adalet nedir? Adalet; amcası, dayısı, halası, teyzesi AKP ilçe veya il teşkilatında olan birisinin elini kolunu sallaya sallaya belediyeye girip, sonra altın tepsi içinde kadro alması mıdır? Yoksa adalet, cemaat vasıtasıyla yine bir belediyeye girip sonra kadro almak mıdır? Sonra da aldığın maaşı helal deyip o parayla çoluk çocuğuna ekmek götürmek midir? Daha yeni 1 milyondan fazla ana kuzusu üniversiteye girebilmek için birkaç tane sınava girip ter akıtmadı mı? Heyecan, stres içinde aylardır sınava hazırlanıp birkaç farklı sınava girmediler mi? Onlar içeride sorularla boğuşurken aileleri dışarıda dualar etmediler mi? Neden, niçin çekildi bu eziyet? Artık okuyup diploma almanın bir anlamı, bir manası kalmadı ki. Okuyan bir kişinin eğer torpili yoksa memur olabilmesi artık çok çok zor. Çünkü memur kadroları el altından torpillilerle dolduruluyor. Memleket torpilin ve torpillilerin memleketi oldu.Aynı şekilde önümüzdeki hafta sonu 6-7 Temmuz 2013'te bir sürü insan KPSS'ye girecek. Aylardır dershanelere gittiler, avuç dolusu paralar verdiler, özel dersler aldılar? Bu insanların suçu ne? Keşke iktidar partisi iddia ettiği gibi bu kadar çok adaletli olmasaydı? O kadar adaletli bir iktidar var ki insanların emeklerini çalıyor, paralarını çalıyor, zamanlarını çalıyor, haklarını yiyor. İktidar partisi iddia ettiği gibi o kadar dindar ki? Kul hakkı yiyor. Bunda ne var ki? Sonuçta milletten yüzde 50 oy aldı bu parti. Başbakanın dediği gibi "millet bize mührü verdi". Bu durumda kul hakkı yemek de mübah mı oluyor? Ama asıl üzüldüğüm bu komedi karşısında yazılı ve görsel medyanın sessiz kalışı. Bu ülkede hala temiz kalan, hala dürüst olan birileri yok mu? İnsanların içindeki inancı, umudu, adalet arayışını söndürmeye kimin hakkı var? Ayrıca Başbakan bu açıklamayı tam da öyle bir zamanda yaptı ki hemen yeni yapılacak olan sınav öncesinde. Böyle bir haksızlık karşısında bu gençler nasıl KPSS'ye girecekler de nasıl başarılı olacaklar? Soruyorum hangi umutla, hangi moralle? 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 50. Maddesinde "Devlet kamu hizmet ve görevlerine Devlet memuru olarak atanacakların açılacak Devlet memurluğu sınavlarına girmeleri ve sınavı kazanmaları şarttır" denilmekte iken bu maddeye rağmen böyle bir haksızlık nasıl yapılabiliyor? Lütfen hakkı yenilen milyonlarca gencin sesi olunuz, hakkımızı savununuz, eşi benzeri görülmemiş bu hukuksuzluk karşısında yanımızda olunuz."Okurumuz haklı…Adalet istiyoruz ey 'adalet ve kalkınma'
